English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ P ] / Plasma

Plasma traducir francés

1,015 traducción paralela
Plazmanın geri kalanı deniz suyuna çok benzer.
Le reste du plasma ressemble à de l'eau.
Bize bir şeylerle ateş açtı, bir tür yüksek enerji plazmasıydı.
Puis ils nous ont tiré dessus avec une sorte de plasma haute énergie. Une puissance phénoménale.
Laboratuvar, enerji plazmasının bunu içeriye doğru patlattığını düşünüyor.
Un plasma énergétique aurait enveloppé le bouclier et causé une implosion.
Lütfen, kan plazmalarına dikkat edin.
Il faut faire très attention au plasma.
Size söylüyorum bu İtalya Rovigo'daki sel felaketi kurbanlarına kan, plazma ve acil yardım malzemeleri yetiştirmeye çalışan acil bir uçuştur.
Je vous l'ai dit. C'est un vol d'entraide... apportant du plasma et du matériel d'urgence... pour les victimes de l'inondation désastreuse d'Italie... à Rovigo.
Yaşlı adamda pıhtılaşma, bebekte de hızlı dolaşım var.
Du plasma pour l'homme et de la dextrose pour le bébé.
Kanı ve plazmayı depoladıkları soğutucuları.
C'est là que sont stockés le sang et le plasma.
Okyanusun plazmasını yüksek güçte X ışınları ile bombalayın.
Il faut bombarder le plasma de l'Océan aux rayons durs.
- Seks plazmalarında aşırı reaksiyon. - Ha?
Réaction excessive du plasma sexuel.
Yanına plazma almasını da söyle.
Dites-lui d'emporter du plasma.
Ona plazma kongresine gideceğimi söyledim.
Elle croit que je vais à une convention sur le plasma.
- 40 vatlık faz plazma tüfeği.
- Un fusil à plasma à 40 W.
Gelişkin taktik füzeler, aşamalı plazma kabzalı tüfekler, roketle atılan bombalarımız sonic, elektronik top patlatıcılarımız var!
On a des missiles balistiques, des canons plasma à impulsion, des lance-roquettes, et des gros pétards soniques.
KARBON HİDROJEN OKSİJEN DEMİR PLAZMA HACİM 2O32 ML...
CARBONE HYDROGÈNE OXYGÈNE FER PLASMA VOLUME 2O32 ML...
Plazma havuzuna dalmaktan korkuyorsun.
T'as peur de la cuve à plasma.
Ya doyasıya iç ya da plazma pınarının tadına hiç bakma.
Bois franchement, sinon fuis la fontaine de plasma.
Plazma havuzuna derinlemesine bir dalış.
Un plongeon pénétrant dans la cuve de plasma.
O da kanı oluyor.
C'est le plasma.
Plazmamın kesici aleti insanlara zararlıdır.
Arrière. Mon cutter à plasma est dangereux pour les humains.
Warp alanı jeneratörlerine manyetik plazma akışı istendiği gibi.
Transfert de plasma magnétique au moteur de distorsion.
Karşı-maddedeki yüksek enerjili plazma reaksiyonlarıyla ilgiliydi.
Elle traite de la puissance du plasma réagissant sur l'antimatière.
Tünelde bulduğumuz plazma üzerinde deneyler yapıyoruz.
J'ai fait des tests avec le plasma trouvé dans le tunnel du métro.
- Bu bir psiko-magneterik plazma.
– Du plasma psychomagnothérique.
- Negatif duyguların hareket olarak dışa vurumu, patlayıcı potansiyelli psikoreaktif bir plazma.
– Les émotions négatives se matérialisent sous la forme d'un plasma visqueux au potentiel paranormal explosif.
Ama şu gerçek unutulmamalı ki o plazma olarak saklandı. Görünen o ki, diğer bazı özellikleride içeriyor.
Mais le fait qu'il se souvienne où le plasma était stockée... semble sous-entendre qu'il dispose d'autre qualité.
Burada yeterince plazma olmadığını söyledi.
Il a dit qu'il n'y a pas assez de Plasma ici.
Algılayıcılar kuvvetli bir plazma bulutu saptıyor.
Les détecteurs repèrent un nuage de plasma énergétique.
Kaptan, plazma bulutu mekiğe doğru gidiyor.
Le nuage de plasma se dirige vers la navette.
Kafasında ve göğüs kafesinde ağır travmalar, şiddetli plazma kaybı, pek çok organda da ciddi hasar var.
Graves traumatismes tête et poitrine, perte importante de plasma et la plupart des organes touchés.
Plazmadan ayrılınca böyle olur.
Parce qu'il se sιpare du plasma.
Biz "plazma" diyoruz. Klingonlar'ın verdiği isim ne olursa olsun iyonize gazdan ibarettir.
On l'appelle "Plasma", mais ce n'est que du gaz ionisé.
- Bu bir plazma ateşi.
- C'est un feu de plasma.
Aynı anda, oksijen eksikliği plazma ateşini söndürecek.
En même temps, le manque d'oxygène devrait éteindre le feu de plasma.
Warp alanı jeneratörlerinin plazma transferi önerilen oranlara uymuyor.
Le plasma pour le champ de distorsion ne correspond pas aux spécifications.
Atalet bükülmesinden sonra plazmayı yeniden faza sokuyor.
Il remet le plasma en phase après une distorsion d'inertie.
Ailen, sektördeki tek plazma uzmanları olunca bir o üs bir bu üs, çok yolculuk yapıyorsun.
Quand tes parents sont les seuls spécialistes du plasma du secteur, tu dois beaucoup voyager. Nous sommes allés de base en base.
Ana plazma sistemi ışınlayıcılarda bir güç çekişi göstermiyor.
Le système de plasma primaire n'indique aucune fuite d'énergie.
Tüm plazma akışını... çıkarıcılara yolla.
Déviez tout le plasma...
Üzgünüm ama plazma ayrılması vücut için çok travmatik bir işlemdir!
Désolée mais la séparation du plasma est un procédé très traumatisant pour le corps.
Şu anda eşit oranlarda enzim ve insan kan plazmasını karıştırıyorum.
Je vais mélanger l'enzyme à du plasma humain en quantité égale.
Bilim adamlarımızın teorisine göre bir enerji dalgası ya da plazma... ya da bir alt-uzay girişim modeli kullanıyorlar.
Nos scientifiques pensent à une onde énergétique soit à base de plasma, soit à interférence subspatiale.
Çok sıkı birleşmiş bir plazma formu, bir enerji bükümü.
C'est une forme cohésive de plasma, une sorte de fil d'énergie.
- Plazma ışınını ateşliyorum.
- Lancez la charge de plasma.
IGO sektöründeki bir plazma huzmesini... gözlemlemeye gönderilen bilim gemisi USS Yosemite'nin yerini saptadık.
Nous avons localisé l'USS Yosémite, qui observait un flux de plasma éloigné.
Vücudunda iyonize gaza ya da yüksek enerjili plazmaya... maruz kalmaya bağlı oluşan elektrik yanıklarına dair bulgular mevcut.
J'ai relevé des brûlures électriques sur la victime pouvant avoir été provoquées par du gaz ionisé, ou du plasma.
Plazma mı?
Du plasma?
Plazma gemiye girmiş olabilir mi?
Le plasma a-t-il pu entrer?
Plazma patladıysa, bu, birkaç şeyi açıklayabilir.
Et le plasma aurait explosé. Ce qui expliquerait tout.
Plazma ve dikiş iplikleri hazır mu, hemşire?
Le plasma et le fil de suture sont prêts.
Daha fazla plazmaya ihtiyacımız olacak.
Il nous faut davantage de plasma.
Plazma değişimi, lütfen, çabuk.
Le plasma, vite!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]