Ponyboy traducir francés

Senin hususi fedain olmama ne dersin, ha, Ponyboy?

Et si je devenais ton garde du corps perso, qu'en penses-tu, Pony?

Hey, Ponyboy, ev ödevin var.

Ponyboy, t'as des devoirs.

Ponyboy Curtis.

Ponyboy Curtis.

Ponyboy, benimle birkaç Kola'yla biraz patlamış mısır almaya gelir misin?

Tu viens, on rapporte des Cocas et du popcorn?

Eh... Sana bir şey söyleyeyim, Ponyboy, bu senin için sürpriz olabilir ama hayat her yerde zor.

Je vais te dire, et ça t'étonnera peut-être, c'est dur pour tout le monde.

- Neden bahsediyorsun sen, Ponyboy?

- Tu débloques, Ponyboy.

- Yapma, Ponyboy, gayet iyi geçiniyorsunuz.

- Ça va très bien, vous trois, là.

Buraya gel, Ponyboy.

Viens voir, Ponyboy.

Buna daha fazla katlanamayacağım ben, Ponyboy. Ken...

J'en peux plus!

Ponyboy? İs... İstemeden oldu.

Pony, j'ai pas fait exprès!

Sen ona Ponyboy'la Johnny geldi de, ağabey. Gelir o.

Dites que c'est Ponyboy et Johnny, il viendra.

- Ponyboy, ıslak mısın sen?

- T'es trempé? - Non.

Saçlarımızı kesmemiz gerekiyor, Ponyboy.

Faut se couper les cheveux.

- Ponyboy, yine uzayacak be, oğlum.

Les miens, tu touches pas. - Ils repousseront.

Bak, saçını kestiğim için özür dilerim, Ponyboy.

Dis, je suis désolé d'avoir dû te couper les cheveux.

Yani sen eve gitmelisin, Ponyboy.

Tu devrais rentrer.

Ben öyle demek istemedim, Ponyboy.

C'est pas ce que je voulais dire, Ponyboy.

Bize bir şey olmayacak, Ponyboy.

T'en fais pas, Ponyboy.

Bir ekspres mektubum var... Ponyboy Curtis'e.

Lettre express pour Ponyboy Curtis.

Ağabey, Darry'yle Soda'nın Ponyboy için durmadan endişelenmeleri hiç de adil değil.

C'est pas juste que Darry et Soda s'en fassent pour Pony.

Ponyboy Curtis!

Ponyboy Curtis!

Hey, söylesene, Ponyboy, kahraman olmak nasıl bir şey?

Dis, Pony, quel effet ça fait d'être un héros?

Çocukları nasıl kurtardığınızı da yazıyor, Ponyboy.

Ils racontent aussi comment vous avez sauvé les mômes.

Ah, hey, Ponyboy, kahramanlara yapmıyorlar bunu.

T'inquiète. Ils font pas ça à des héros.

Durumum çok kötü, değil mi, Ponyboy?

Je suis mal barré, hein, Ponyboy?

Bir şey öğrenmek ister misin, Ponyboy?

Tu veux que je te dise, Ponyboy?

Ponyboy, dur bir dakika.

Ponyboy, attends.

Ponyboy...

Ponyboy!

Sağol, Ponyboy.

Merci, Ponyboy.

Sen ve Ponyboy, aynasızlar görünürse, topuklayacaksınız oradan.

Soda, toi et Ponyboy, si les flics rappliquent, vous vous cassez.

Ponyboy, iyi misin?

Pony, ça va?

Altın gibi kal, Ponyboy.

Reste de l'or, Ponyboy.

Hey, Ponyboy.

Hé, Ponyboy.

Lanet olsun, Ponyboy, yarış yerine futbola gitmeliymişsin sen.

Bon Dieu, Ponyboy, t'aurais dû t'inscrire au rugby plutôt qu'à l'athlétisme.

Ponyboy... Darry seni yetiştirme yurduna koyabilirdi üniversiteye gidebilirdi.

Ponyboy, Darryl aurait pu te mettre dans un Foyer et travailler en même temps qu'il allait à la fac.

Ponyboy... Hemşireden bu kitabı sana vermesini istedim ki, bitirebilesin.

" Ponyboy, j'ai demandé qu'on te donne ce livre pour que tu le finisses.

Bana Pony Boy diyebilirsin.

Appelle-moi Ponyboy.

Pony Boy mutlu musun?

Alors, Ponyboy, contente?

Bir komşu dün Ponyboy Harris'i, ölen kadının kapısına vururken görmüş.

Un voisin a vu Ponyboy Harris frapper à la porte de la victime hier.

- Ponyboy Harris kim?

- Qui c'est?

Ponyboy.

Ponyboy!

Hey! Altın ışığın sönmesin fıstık.

Et reste de l'or, Ponyboy.

- "Hoşça kal, Ponyboy!"

- Blond pédale!

Tamam, bölüm dokuz, Johnny şunu dediğinde "Altınla kal, midilli adam" anlamı ne olur?

Ok, donc, chapitre neuf, quand Johnny dit, "Reste en or, ponyboy," qu'es-ce que ça signifie?

Birkaç saat bekle, keyfin yerine gelir.

Attends quelques heures. Tu seras en pleine forme, Ponyboy.

O Sushi, ben Ponyboy'dum.

Elle était Suhsi, et j'étais Poneyboy.

birbirinize "Sushi" ve "Ponyboy" dediğinizi söylemiştin ve... evlenmeyi düşündüğünü söylemiştin.

et... que tu pensais te marier.

"Ponyboy ve Sushi" - - bir sorun vardı.

"Ponyboy et Sushi"... pose une question.

Ponyboy.

Ponyboy.

Benim adım Ponyboy.

Je m'appelle Ponyboy.

Ve..

Et... que vous vous appeliez "Sushi" et "Ponyboy,"