English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ P ] / Prius

Prius traducir francés

216 traducción paralela
- Praestat quam prius.
- Praestat quam prius.
"Nec prius absistit quoad protero prodigium."
"Nec prius absistit quoad protero prodigium."
- Araban ne? - Prius kullanıyorum.
- Que conduisez-vous?
Prius'tan memnun musun?
- Une Prius. Vous en êtes satisfait?
Çok memnunum, Prius ta benden çok memnun.
Absolument, et la Prius vous en dira autant.
Prius'da ki adama el salladım ama o bana sallamadı.
- Quoi? - J'ai salué la Prius et il a rien répondu!
Prius kullanıyoruz... Özel bir türüz.
Nous autres en Prius, nous sommes une espèce spéciale.
Selam, Prius!
Ah! Une Prius!
O zaman bırak bir Prius kullansın.
Alors, qu'il roule en Toyota Prius.
O mızmız başbelası beğenmiyorsa beyzbol keplerini alsın, Kanada'ya gitsin!
Si ce fauteur de trouble pleurnichard ne l'aime pas... il peut emballer ses casquettes et prendre un Prius pour le Canada!
Bende bir arkadaşıma Prius sattım ama değerinin bundan 5000 dolar az olduğunu söyledi.
J'ai vendu une Prius à un ami et il m'a dit qu'elle cotait 5 000 $ de moins que ça.
Prius'una damlarsa hayır.
Si tu le renverses dans ta Prius.
Mavi bir Prius ile uzaklaştı. Ama plakasını alamadım.
Elle avait une Prius bleue, c'est tout ce que j'ai vu.
Toyotanın PRIUS modelinden nasıl kar ettiğini anlayamadılar örneğin. Mevkilerini kaybetme riskleri vardı.
Ils ne comprenaient pas comment Toyota pouvait faire du profit à partir de la Prius, par exemple.
Günümüzde melez araçlar benzine bağımlı ama bir de elektrik motoru ile tasarruf ediyorlar.
La Toyota Prius hybride Les hybrides ont un moteur à essence, La Honda Insight hybride et un moteur électrique pour améliorer leur économie de carburant.
İlki bir PRIUS, Toyota'nın melez aracı ve bir elektrik santrali.
L'une est la Toyota Prius, voiture hybride essence-électricité, et l'autre, une sous-station électrique.
Bu bir tak çalıştır melez PRIUS, ki normal bir Toyota PRIUS'un aynısı, bu size galon başına 150, 180 mil tasarruf imkanı sunuyor.
C'est une hybride plug-in Prius, qui est une Toyota Prius normale modifiée qui permet de voyager... Qui permet de faire dans les 70 km / L pour les 100 premiers km de la journée.
Aracı kullanmak için pahalı şarj kaynaklarına ihtiyacımız yok.
Hybride Plug-in ( Toyota Prius Modifiée ) Pas besoin d'infrastructure très chère pour charger cette voiture.
Prius kullanıyorum Tanrı aşkına.
Je roule en Toyota Prius, pour l'amour de Dieu.
Prius kullanıyorum.
Je roule en Toyota Prius.
Prius hakkında neler biliyorsun?
Qu'est-ce que tu sais sur la Toyota Prius?
Hadi bakalım, Prius'a ( araba markası ) dönsek iyi olur.
Bien, nous ferions mieux de retourner à notre voiture, fils.
Ben Prius'a biniyorum.
Je roule en Prius.
I thought only he without sin could cast the first Pries (? )
Je croyais que seul celui qui n'a jamais pêché pouvait m'envoyer la 1ère Toyota Prius.
Sekiz Prius'un birbirine bağlandığını düşün.
Oh, penses-y comme à huit Prius soudées ensemble.
Prius kullanıyorum.
J'ai une Prius.
Ben Prius kullanıyorum ;
Je roule en Prius ;
Prius'um için yeni bir arka tampon, bir haftalık araba kiralama bedeli, ve 1.15 $ lık teneke kutu bedelini içeriyor.
Ça inclue un nouveau coffre pour ma Prius, une semaine de location de voiture, et 1.15 $ de canettes vides.
Çevre dostu bir araba kullanıyorum.
Je conduis une Prius.
Kesinlikle bir doktora sahip olmalısın. Sadece bir pirius kullanması yeterli.
Vous devriez avoir un psy qui conduit une prius, ou un truc comme ça.
Yani Amerikan peyniri yemekle elektrikli araba kullanmış gibi mi olacağız?
Donc manger du fromage américain c'est comme conduire une Prius ( Toyota )
Onlara bir Prius aldım.
Je leur ai acheté une Prius.
( toyota ) prius mı aldın?
Tu t'es acheté une Prius?
Umarım rahat ayakkabılar giymişsinizdir çünkü bugünkü çekiliş yarışmaya katılmanız için bir şans.
J'espère que vous avez tous vos baskets, car, aujourd'hui, à la loterie, on gagne une chance de participer au concours "Mains sur la Prius".
Talihlilerin kim olduğunu görme zamanı.
Il est temps de savoir qui va tenter sa chance pour gagner la Prius.
Büyük ve ihtişamlı iki spor arabayı def ettik ve bir Prius aldık. ( Toyota'nın çevreci küçük arabası )
On s'est débarassé d'un des gros, énormes SUV et on a pris une Prius.
Prius'u aldık.
"Montez dans la Prius."
Kullandığım Prius'u, Hummer'ımın ızgaralarından yaptılar.
J'avais l'habitude de dégommer les Prius avec le pare-buffle de mon Hummer.
Bense önde Prius daydım.
Je suis devant au volant de la Prius.
Bizim Prius siyah değil.
Notre Prius n'est pas une Prius noire.
Kırmızı değil, Mavi bir Prius.
Ce n'est pas une Prius rouge, c'est une Prius bleue.
Prius.
Prius.
O sabah, Nedenini bilmiyorum, görmedim - - Çocuklarım bayramlık plastik pencere dekorasyonları almışlar - - Ve Prius'un bütün arka canıma yapıştırmışlar.
Ce matin là, Je ne sais pourquoi je ne l'ai pas vu mes enfants avaient pris des pares-soleil autocollants aux décorations de noël et en avaient mis partout sur la lunette arrière de la Prius.
Pudralı mavi bir Prius kullanıyorsun, ve elinde 1,5 kiloluk bir Chihuahua var.
"Tu conduis une Prius bleue, en tenant un Chihuahua de 1.5kg."
Mavi bir Prius sürerim.
Et je conduirais une putain de Prius bleue.
- Hayır, ama mavi bir Prius gördüm.
- Non, mais j'ai vu une Prius bleue.
Bir Prius'la otobanda giderken - Eğer kolunu camdan çıkarırsan araba kendi etrafında döner?
Tu savais que quand tu es sur l'autoroute au volant d'une Prius si tu sors ta main par la fenêtre, la voiture tourne?
Mavi Prius kullanan adam :
Un mec conduisant une Prius bleue :
Prius mesela?
Prius?
Küresel ısınma yüzünden artık Prius kullananlar çoğaldı. Hayır, görmedin.
Mais non, chéri.
Çok korkutucu.
Beaucoup de gens roulent en Prius maintenant, tu sais... à cause du réchauffement de la planète.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]