Puss traducir francés
104 traducción paralela
- Adında "surat" kelimesi geçiyor. - Evet.
Voyez-vous, le mot puss signifie "visage" en anglais.
Puss Walgreen'in ofisini bilir misin? Fulwider Binasındaki?
Tu connais le bureau de Puss Walgreen?
Kimsin sen? "Amiral Von Puss" mu?
Tu te prends pour qui? Pour le roi de Prusse?
Bir kalp krizi geçirdi. Yataktan çıkmaması gerekiyor.
Il a eu une attaque chez Bill et Puss, pas question de le déplacer.
- Selam Puss Hala.
- Salut, mon bébé. - Salut, tante Puss.
Çok iyi Puss Hala.
C'est bien, tante Puss.
Puss, işte araba burada.
La voilà, ta Saturn.
Puss!
Puss!
- Evet, Puss harika!
Génial, j'adore Plus!
- Peki ya Pussy?
Et Puss?
- O doğrudan size rapor verecek.
Puss sera sous vos ordres, directement.
Pussy...
Puss.
Bazen hiç de eroin satmaktan 30 yıl yemekle yüz yüze bir adam gibi davranmıyorsun Puss.
On dirait pas que tu risques la taule à perpète pour vente d'héro.
Otursana Pussy.
Assieds-toi, Puss.
- Eroin işini bırak Puss.
- Arrête de dealer de l'héro.
İşte Puss'la diğerleri arasındaki fark bu.
C'est la différence entre lui et les autres.
- Puss'n'Boots da ne?
- Le Chat Botté, c'est quoi?
Puss'un dükkanını alıp alamayacağını sorduğundan beri oldukça iyi görünüyorsun.
Tu as l'air de bien te débrouiller depuis que tu m'as demandé si tu pouvais reprendre l'atelier.
Arkadaşların Puss'ta mümkün olduğunca fazla zaman geçiriyorlar.
Ton ami maximise les coûts de réparation chez Pussy.
Diğeri Sugar Puss'dan. Hayes caddesindeki mi? Sadece karınızın bulunmayacağı bir yer diyelim.
L'autre... d'une boutique de lingerie du quartier branché, où on n'achète rien pour sa femme, dira-t-on.
Mesela Puss.
comme l'histoire avec Puss.
Pekala, bu Puss'ın sonu.
Et bien, c'est la fin de Minou.
- Elveda, Puss.
- Au revoir, Minou.
Puss in Boots'ta başrolü kaptı.
Elle a eu le rôle principe du chat botté...
puss in boots?
Le Chat botté!
- Hey, Puss. Elimizde sadece bu kalmış.
Hé, Puss, c'est tout ce qu'il nous reste, et je n'y toucherai pas.
Puss, bu konuyu konuşmuştuk.
Chéri, on en a déjà parlé.
Kedi bana "onun daha önce nerde olduğunu sadece biz biliyoruz" der gibi bakıyordu.
J'ai vu Puss me lancer un coup d'oeil, ce matin : "Il n'y a que nous qui savons ce qui s'est passé"
Sonra da seni Luger'a götürmüştük, ben, Puss, Ralphie.
Tu te souviens, on t'a emmené chez Luger après? Moi, Puss et Ralphie.
Daha önceden arkadaşları öldürdüm, hatta akrabaları- - kuzenim Tony, en iyi arkadaşım-
J'ai déjà tué des amis, des parents même... Mon cousin Tony, mon meilleur ami, Puss.
Seni Cookie Puss ve Chicago'lu kuzenlerin yanına koyacaktım.
Avec Cookie Puss et les cousins de Chicago.
Sence pasta nasıl olmalı? Çikolata şekerlemeli mi yoksa vanilyalı kek mi?
Pour le gâteau, préfères-tu la baleine Fudgie ou Cookie Puss?
Kahrolasi tam yasal isminin Puss olmasi büyük bir sürpriz.
Le fait que tu t'appelles vraiment Puss m'a surpris.
Puss'u son kez gördügünü mü söylüyorsun?
Tu prétends que c'était la dernière fois que tu as vu Puss?
O halde, Puss'un bir sonraki sabah Schrodinger'in magazasi acildiginda... orada oldugunu ögrenmek sana büyük sürpriz olacak.
Alors tu devrais être étonné d'apprendre que... quand Schrödinger a ouvert le lendemain... Puss était toujours là.
Puss'u kim öldürdü.
Qui a tué Boris?
Eğer kurabiye kedisi bilseydi, pençeleriyle bizi parçalara ayırırdı.
Si Cookie Puss savait, il nous lacérerait avec ses crocs.
Bak, "Knuckle-Puss."
Regarde : "knuckle-puss".
Ne? Puss Puss mı? Hiç de değil.
Quoi, Chatounet?
- Puss Puss mı?
Chatounet?
- Küçükken ona Puss Puss derdim.
Quand j'étais petite, je l'appelais Chatounet.
- Zavallı, yaşlı Puss Puss.
Pauvre vieux Chatounet.
- Zavallı, yaşlı Puss Puss mı?
Pauvre vieux Chatounet?
Bence Puss Puss'ın bugün için bir planı vardır.
Je pense que Chatounet a prévu des amusements pour nous aujourd'hui.
Bir saniye, Puss Puss.
Un instant, Chatounet!
O yüzden Carvel'i unutun! Tüh. Cookie Puss kaçtı.
Alors vous pouvez oublier d'aller chez Carvel.
Ama seni görmek güzel Puss. Bunlar yeni çizmelerin mi?
Mais je suis si heureux de te voir, Potté.
Yumuşakpençe Kedicik'tir o Puss.
C'est Kitty Pattes de Velours.
- Puss?
Pouce?
Hayalarımın olmaması iyi olmuş, çünkü pantolonda hiç yer kalmadı.
À 11 h, il fait la ligne pour le carrousel... dans lequel il a embarqué 16 fois, avec des familles différentes. Deux heures plus tard, il se déguise en "Puss'n Boots" avec une autre famille... mangeant une pomme au caramel, regardant un ours animatronique jouer du violon.
Ne olu...
Cookie Puss.