Px traducir francés

Bugün sana mink kürk ya da elmas getiremedim... çünkü PX'te hiç kalmamış, onun yerine bunu getirdim.

L'économe était sorti, et je n'ai trouvè ni vison ni diamants, alors j'ai pris ça.

Belki PX'den birşeyler alabilirsin. Haydi, Bende seninle geliyorum..

J'ai 20 dollars, etje ne peux rien acheter!

Hayır, bu tuvalet kağıtları ordu PX'inden geliyor.

Des surplus de l'armée.

Orduevine kavuşmayı bekliyorum.

J'attends de retourner au Pays du Big PX!

Güvenlik uzmanı bunun PX-73 verici olduğunu söyledi.

L'expert dit que c'est un PX-73, un émetteur aléatoire, il paraît.

PX kutuları geldi.

Le ravitaillement est là.

base PX de işimi ve, kusma refleksimi kaybettim.

J'avais perdu mon job à la poste militaire, et la capacité de déglutir.

Onu reddedenler değişecek ve sonsuza dek PX-41 gezegeninde yanacaklar.

Et ceux qui ne l'acceptent point subiront une mutation... sur la planète PX-41 et brûleront éternellement.

Ya da PX-42'de. Tabii boş yerleri varsa.

Ou sur PX-42... s'il n'y a plus de place.

Şimdi değişime uğrayıp PX-41 gezegeninde yanmamak için tören cımbızlarını kullanıp seçilmişi özgür bırakacağız.

Pour éviter la mutation sur la planète PX-41... décachetons le Choisi à l'aide des pinces rituelles.

Moment ve kütle enerjisi PX, PY ve PZ'nin korunmasına göre.

Moment et énergie de la masse... tout en conservant le PX... Ie PY et le PZ.

PX-24, birinin bilincini incelemek için diğerine izin verir.

Le PX-24 permet à une personne de sonder la conscience de quelqu'un d'autre.

Sabah 9'da, iyi rakamlar ve PX-319 projesi alan testini bekliyor.

Le budget justifié et le projet PX-319 doivent lui être exposés à 9 h.

Ve PX-319 projemiz savaşta düşmana saldırı yöntemimizi kökünden değiştirecek.

Et notre projet baptisé PX-319 va révolutionner la façon d'engager le combat.

Bu tanıtım, PX-319'un düşük-frekanslı sinyaliyle beyindeki amigdala'nın derinlerine bilinçaltı korku ve paranoya mesajı göndererek düşmanın birbirlerine karşı şiddetli bir öfkeyle düşman olduğunu gösterecek.

Le PX-319 transmet un signal basse fréquence qui induit la peur et la paranoïa. Les ennemis s'entretuent, pris par une rage meurtrière. Vous allez pouvoir le constater.

Bu her birine PX ve askeri mağazalarda ayrıcalıklar verecek. Üsten ayrılmamız onlar için hiç iyi olmayacak.

ça leur donnera des avantages, qui, qui ne les aideront pas quand elles partiront de la base.

Sürücülerimizi göz önüne aldığımızda bu belleği sadece bir kez yükleyebiliriz.

C'est un disque PX-1-7. Il a une fonction d'auto-effaçage. On pourra le télécharger qu'une fois.

- 1 ila 7. sunucuları devre dışı bırak.

- Sortez le PX-1-7. - C'est trop tard.

Laboratuvar, bir dönüştürme serumu olan PX-41'le ilgili deneyler yapıyordu.

Ce labo expérimentait le PX-41, un sérum de transmutation.

PX-41 nedir diye mi soruyorsunuz?

Qu'est-ce que le PX-41, direz-vous?

Gördüğünüz gibi, PX-41 serumu yanlış ellere düşerse yeryüzündeki en yıkıcı silah olabilir.

Comme vous le voyez, mal utilisé, le PX-41 pourrait être la pire arme au monde.

Evet, iyi olur, çünkü şu kadarını söyleyeyim, burada PX-41 serumuna sahip biri varsa, odun

Oui, ça marche. Croyez-moi, si quelqu'un ici a le sérum PX-41, c'est lui.

Boş ama içinde PX-41 serumu kalıntıları bulduk.

C'est vide, mais il y a des traces du sérum PX-41.

Bakın, panzehir. PX - 41 PANZEHİR

Et voici... l'antidote.

- PX-48R kumandası çok gerçekçi. Tamam mı?

La manette PX-48R est très réaliste, d'accord?

ONI'den gelen dosyasına göre Teğmen Kit Jones sadık bir asker ve çalışkan bir siber uzmandı. "Fenikeli Takas" web sitesini kapatmaya çalışan bir görev gücünün üyelerinden biriydi.

Selon son dossier de l'O.N.I, ( Office of Naval Intelligence ) le Lieutenant Kit Jones était un cyber-spécialiste loyal et assidu. Un membre d'un groupe de travail inter-agence qui essayait de fermer les serveurs pour un site web appelé "The Phoenician Exchange", ou PX, en abrégé.

FT alıcılarla satıcılar arasında arabuluculuk yapıyor.

Le Px est un intermédiaire entre les vendeurs et les acheteurs.

Jones'un FT sunucuları hakkındaki çalışması CIA'in para aklama operasyonuyla çakıştı.

Jones travaillais sur les serveurs PX empiétés avec les fonds d'opérations de la CIA.

Aynı zamanda bütün FT'yi yok etme şansımız olduğunu da biliyordu.

Mais il savait aussi qu'il avait une chance rare de démanteler la totalité de PX.

FT Web sitesini steroid satmak için kullanıyor.

Il utilise le site PX pour acheter et vendre des stéroïdes.

FT'ye hastaneden ulaşabildiğine göre bilgisayarı yanında olmalı.

Mais s'il avait accès au PX depuis l'hôpital, cela signifie que son ordinateur est là-bas.

FT. CIA.

PX.

FT ile olan bağlantısını saklayan biri var.

Quelqu'un a envoyé son lien vers le PX.

Kadın Ohio'da ve sevgilisi de ordu pazarında ankesörlü telefonda.

Elle est en Ohio est son mari est au téléphone du PX.

Ya da PX'te bırak.

Ou, non, dépose-moi au bureau de poste.

PX-020

"PX 020."

Tamam.

Bien. pour les trafiquants de drogues. Le PX est un dérivé.