Radyoda traducir francés
964 traducción paralela
Sinemada, tiyatroda, vodvilde işin bitti... radyoda, her yerde işin bitti.
Au cinéma, au théâtre, au music-hall, à la radio, partout.
Yağmurların dört yada beş gün süreceği söylendi radyoda.
Ce matin, la radio a dit que ça allait durer encore 4 ou 5 jours.
Radyoda yaptığın gibi. - Radyo mu?
Ton histoire de la radio...
Radyoda duyduğunuz her şeye inanmayın.
Ne croyez pas la radio.
Biraz önce başbakan radyoda ülkemizin savaşa girdiğini duyurmuş.
Le premier ministre vient d'annoncer à la radio... que notre pays est en guerre.
Merak ediyorum da radyoda bununla ilgili bir haber var mı?
Je me demande si on en parle à la radio.
Dedektif kiraladık, gazetelere ilan verdik, radyoda duyurduk.
Les détectives, la radio, la presse...
Radyoda bir şey söylemediler.
Ils n'ont rien dit, à la T.S.F.
Bu hikayeyi radyoda anlatmıştım ve hakkında bir köşe yazısı da yazmıştım.
J'ai parlé de vous dans un de mes articles.
Duymadıysanız, bu gece radyoda söylendi.
Si vous ne le savez pas, la radio l'a annoncé.
Sizi radyoda dinledim, Bayan Dalgado
Je vous ai entendue à la radio, Mlle Dalgado.
- Zaten, radyoda yayını var. - Evet biliyorum.
- Et j'écoute la radio.
Dinle, tatlım. Bu şehirde radyoda hiç haber programı yok mu?
Ecoutez ma jolie... il n'y a pas d'informations locales à la radio?
- Radyoda dinlemiştim.
- Je sais.
Fakat sana gazeteyi göstermiştim, sen de radyoda dinlemiştin.
Je refuse de crever dans un camp de prisonniers!
Önce radyoda Hitler'in çığlıkları, sonra sinir harbi sonra zafer kutlamaları ardından da bombalama.
D'abord, les hurlements de Hitler, puis la guerre des nerfs, ensuite la victoire, puis les bombardements.
Bu da işe yaramazsa, radyoda haber sunan Gabriel Heater'la görüşeceğim.
Et si ça ne suffit pas, j'irai voir Gabriel Heater.
Sonra radyoda benim kayıp ilanım geçmeye başladığında birileri polise nerede yaşadığımı anlatmış.
Il était très gentil avec moi, mais on m'a recherchée et quelqu'un m'a dénoncée à la police.
- Radyoda duyuyorum ertesi gün de yayıyorum.
J'en entends parler à la radio, et le lendemain, je l'ai.
Radyoda bahsi geçenler biz miyiz?
C'est de nous dont on parle?
Bugün radyoda iyi bir konser varmış.
Il y a un bon concert à la radio ce soir.
- Sanırım radyoda söylenenleri duydun.
- Tu as entendu la radio, j'imagine.
Yakında insanlar radyoda bizimle alay etmeye başlayacaklar.
On va se moquer de nous à la radio!
Radyoda haberler olmalı.
On écoute les nouvelles?
Siz çocukların radyoda dinleyebileceği bir beyzbol maçı ya da başka bir şey yok mu?
Vous n'avez pas un match à écouter à la radio?
- Nerede peki? - Radyoda.
Où est-elle?
- Reklam gelirli radyoda mı?
Grâce à la publicité?
Radyoda bundan bahsetmeyecek olması ne kötü.
Dommage qu'il n'en parle pas a la radio.
Tamam, ama sabahleyin saat dokuzda radyoda olmak istiyorum.
- Puis-je partir?
Radyoda duyacak, televizyonda da izleyeceksiniz, çünkü cinayete eski yıldızlardan, büyük yıldızlardan biri karıştı.
Vous en entendrez parler á la radio et á la télévision, car une ancienne vedette est impliquée, une des plus grandes.
- Radyoda duydum.
Je l'ai entendu à la radio.
Dün gece radyoda birileriyle konuştuğunuzu duydum.
Je vous ai entendu parler à d'autres gens à la radio la nuit dernière.
Bir gece aptal sesi radyoda yankılanırken vasiyetini okudum.
Bien sûr. J'ai lu le testament pendant qu'il causait à la radio.
Erkenden yatağa girecek ve radyoda Saturday Night Theatre'ı dinleyecek.
Elle se couchera tôt pour écouter une pièce à la radio.
Eldivenlerimi yıkadığım köhne otel odaları. Radyoda kazandığım yarışma. Şarkı söylediğim barlar.
Je me vois laver mes gants dans des hôtels minables, gagner un concours à la radio, chanter dans des boîtes, tout s'embrouille dans ma tête.
Silahçım radyoda duymuş.
Mon planton l'a entendu à la radio.
Bütün gün radyoda yayınlandı bu.
Ils l'ont répété toute la journée à la radio.
Radyoda çalmamı istiyorsun, öyle mi?
Et tu voudrais que je le passe un peu?
Dinle. Huntzinger'a radyoda konuştuğunda hastaneden yeni çıktığımın altını çizmesini söyle.
Quand Huntzinger parlera à la radio, dis-lui d'insister sur le fait que je sors de l'hôpital.
Radyoda sizi dinleyeceğim.
J'écouterai votre émission à la radio.
Maybach, bak bakalım radyoda ne var.
Maybach, allume la radio.
- Radyoda.
- Au club? À la radio.
Tabi, zamanın para olduğunun farkındayım, özellikle de radyoda.
Je sais : le temps, c'est de l'argent. Surtout à la radio.
Radyoda "Tanrım" diyemezsiniz.
On ne dit pas "Dieu" à la radio.
Radyoda borsadan bahsediyorlar.
On donne les cours de la Bourse.
Radyoda da birşey yok. Sabahtan beri deniyorum.
Rien à la radio, j'ai essayé toute la matinée.
Radyoda belki haberler vardır..
C'est possible.
Sıradan bir cinayet davasında ne işin var? Uykucu radyoda duymuş.
Qu'espérez-vous de ce meurtre banal?
Bir zamandır radyoda bekliyor ve seninle konuşmak istiyor.
Il a l'air...
Bu sadece tek çağrı, hepsi bu. Bu bir gün sürebilir, bensiz gidebilirsiniz. Sesi sizin radyoda duydun...
il va falloir au moins un jour pour réparer la voix sur ta radio... comme un homme qui souffrait... il a prononcé un mot deux fois quel mot?
Radyoda Stalin'in öldüğünü söylediler.
La radio dit que Staline est mort.