Ramen traducir francés
201 traducción paralela
Bana ramen yeme adabını gösteriyordu.
Il voulait m'enseigner son art.
Okuyunca canım ramen çekiyor.
Ça m'a donné faim... Patience!
"Lai Lai Ramen Lokantası"
"Lai Lai Noodle Restaurant" "À la bonne nouille"
Ramen mi?
Ses nouilles?
O kadar kötü mü ramen yapıyorum?
Mes nouilles étaient si mauvaises que ça?
Ramen yap haydi.
Faites-nous des nouilles.
Seninle tanıştığımdan beri, gerçek bir ramen aşçısı olmak istiyorum.
Désormais, je veux servir des nouilles de qualité!
- Hiç burada ramen yedin mi?
Ça crève les yeux :
Sarımsaklı ramen.
1 "pousses de bambou".
Benim hâlâ aklımda. Bu bey domuzlu ramen sipariş etti.
1 "Classique", sans bambou.
Bu bey de sade ramen istemişti.
Voyons voir :
Ramen bu işte!
C'est exactement ça... Nous y sommes!
Fakat ramen yiyen insanların hepsi de amatör.
Justement, les clients sont des amateurs...
Gırgır olsun diye ramen satarken karısını da, işini de, ortağına kaptırmış.
Il était gynécologue... et passionné de nouilles. Son secrétaire lui a piqué sa clinique et sa femme.
14 adet ramen siparişiniz!
Voici vos 14 portions.
Menü seçenekleri sade ramen ve domuz etli ramen olmak üzere iki çeşit olacak.
2 spécialités exclusivement : "Porc rôti" et "Classique".
Ramen değişeceğine göre, belki dükkânın ismini de değiştirmeliyiz.
Le contenu va changer, l'image doit suivre.
Tampopo Ramen!
Oui, Chez Tampopo.
Tampopo Ramen!
Chez Tampopo!
Taze Soğanlı Ramen'e ne dersiniz?
Pourquoi pas : "Spécial Ciboule"?
Açıkçası, bir kadının iyi bir ramen aşçısı olabileceğine ihtimal vermezdim.
À vrai dire, je croyais pas qu'une femme réussirait dans la nouille.
Domuz rostosu ona yasak. Sade ramen yiyecek. Ben bankada olacağım.
Surtout pas de porc rôti!
Çoğu insan inatla denemelerine ramen müziği duyamaz.
Certains se concentrent tellement qu'ils n'entendent pas la musique.
Normal olarak soslu hazır Ramen daha iyi olamazdı.Eveet.
C'est un instantané au curry, mais ça n'a pas beaucoup de goût, alors... Bon appétit!
Maaş gününden önce olmasına rağmen... 25 ) } Ramen
La veille de mon jour de paye... Je connais l'état de ton porte-monnaie.
Ve bayan onur öğrencisi de eğer ramen yersek bize katılacağını söyledi.
Et puis l'élève modèle ne venait que pour un ramen.
Ben etsiz sarımsaklı ramen alacağım.
Un ramen à l'ail sans porc.
Ben köpek balığı yüzgeçli bir tane alacağım. Büyüğünden!
Un chashu ramen avec ailerons de requin.
büyük boy köpek balığı yüzgeçli!
Un chashu ramen avec ailerons de requin!
Yanlışlıkla sandviçlerini aldığın zavallı adam pastayı geri getirdi.
Ce pauvre homme qui vous avez piqu les sandwiches par erreur... a ramen le g teau. - c'est sympa!
Ramen Delight.
Du Bolino.
Sake ile ramen çorbası harika gider.
Alcool de riz et ramen, ça va bien ensemble.
Biraz ramen ister misin?
Des nouilles?
Ttok ramen.
Des Ttok ramen.
Ttok ramen mi?
Des Ttok ramen?
Ramen yiyelim beyler.
Mangeons un peu de Ramen.
Mariah Carey'yi geceliğini giymiş, ramen ( Japon mutfağında, erişte çorbası ) yerken buldum.
Mais quand j'ai ouvert la porte, c'était Mariah Carey qui mangeait des nouilles en chemise de nuit.
Dinleyicilerimize bunca ağır işin ve tüm hafta boyunca Ramen makarnası... tüketiminin nedenini söyleyin.
Disons à notre public ce que tout ce dur labeur et la nutrition à base de pâtes 24 h / 24 représentent.
Komünistler, ramen dükkanını kapatmışlar. Aç kalmışlar.
Les communistes ne l'ont pas laissée tenir le stand.
Hazır ramen.
Les nouilles.
Hazır ramen demek.
Ah, les nouilles.
Haaa çin yemeği markası Roben gibi yani
Comme les pâtes. Les pâtes Ramen.
Erişte çorbası içerek.
Mangeant du ramen * ( * plat typique chinois )
Hadi şehriye yiyelim.
Si nous allions manger des nouilles ramen.
Ekstra erişteli. Şinackulu ramen, lütfen.
1 "Classique" jumbo.
Yo, biz normal bir yöntemle, normal bir ramen yapıyoruz.
Vous vous prenez pour des champions? Non, seulement d'honnêtes gens.
Böylesine güzel ramen yapmayı nerede öğrendin?
Dites-moi, cette saveur...
Acaba ben de mi ramen sektörüne girsem?
Merci de tout cœur.
Bana Tampopo Ramen.
Bienvenue!
Hoş geldiniz. Sade ramen, lütfen.
Bienvenue!
Seiji de aynı senin gibidir.
J'ai fait aussi des ramen pour Seiji la première fois qu'il a fait un violon.