Read traducir francés
110 traducción paralela
Odyssey'i dün gece tekrar okudum.
- I re-read "The Odyssey" last night.
Burası 15. Ekip, Nasıl duyuyorsunuz?
Squad 15, how do you read?
Öldürdüğüm ve yaraladığım insanlara bakarsanız... bunları yapmam için binlerce neden gösterebilirim.
Il n'était pas prêt à se jeter dans le monde criminel. Le type de la rue n'a pas peur de Chopper Read.
- Sen vakit harcanmayacak kadar hastasın.
Aucun jury ne te condamnera. T'es un vrai malade, Read. T'es taré.
Bu duruşma salonuna girmeden önce arandınız mı?
M. Read, avez-vous été fouillé avant d'entrer dans ce tribunal?
Size neden saldırayım?
pourquoi vous attaquerais-je, M. Read?
Mark Read ve James Loughnan arasındaki dava ilk defa bugün görüldü.
La police entourait le tribunal de BrunsWicK ou on attendait le célèbre prisonnier, mark Brandon Read.
Mark Read aleyhindeki bütün iddiaları reddetti.
Il devait témoigner dans l'affaire Loughnan...
Herhalde gazetede yazılanları okumuşsuzdur. Kasap Read hakkında kafanızda bir fikir oluşmuş olmalı.
Vous avez probablement lu les journaux et entendu ce qui se dit dans la rue à mon sujet.
Ben Kasap Read'im.
j'étais Chopper Read.
Mark Brandon Read kendisine açılan 19 davadan... sadece birinden ceza aldı.
mark Read dit qu'il a commis 19meurtres, mais il n'a été accusé que d'un seul pour finalement être acquitté.
Mark Brandon Read Tazmanya'da bir çiftlikte yaşıyor.
mark Brandon vit désormais dans une ferme en Tasmanie.
Sadece "Bebek adımlarını" oku.
Lisez "Bébé fait un pas". Just read baby steps.
Profesör'ün, Dorak adında Com Read'de yaşayan biriyle yazışması oluyormuydu, bilgi verirmisin.
Parlez-moi de la correspondance du professeur avec un dénommé... Dorak... Qui vit à...
Slot Sol 90, Go Z Read.
Slot-gauche-90-go-z-lire.
- Sesi aç! Red, Read'i yendi.
Rouge bat Roseau.
- EVET, EFENDiM. iKiZLER SAGDA, 48, ZERO READ.
48-0.
Sokak tipi Chopper Read'den korkmuyor.
Le type de la rue n'a pas peur de Chopper Read.
Sen gercek bir hastasin, Read.
T'es un vrai malade, Read.
Bay Read, mahkemeye girmeden once arandiniz mi?
M. Read, avez-vous été fouillé avant d'entrer dans ce tribunal?
Niye size saldirayim, Bay Read?
pourquoi vous attaquerais-je, M. Read?
Polis unlu mahkum Mark Brandon Read'i bekledigimiz BrunsWicK adliyesini cevirdi.
La police entourait le tribunal de BrunsWicK ou on attendait le célèbre prisonnier, mark Brandon Read.
Sen gercekten catlaksin, Read
Tes vraiment un enfoiré, Read l
Chopper Read hakkinda bir fikriniz olmali.
Vous devez vous être fait une idée de Chopper Read.
Ben Chopper Read'dim.
j'étais Chopper Read.
Mark Read 19 cinayet isledigini ama sadece birinde suclu bulundugunu soyluyor.
mark Read dit qu'il a commis 19meurtres, mais il n'a été accusé que d'un seul pour finalement être acquitté.
Bu antik "beni oku" dosyasına göre ilk kurt-arabayı yok etmek senin tek umudun.
D'après cet ancien fichier "Read Me"... vous devez détruire la première voiture-garou.
# Okuyamıyorum.
# I can t read about it
I read Sylvia Plath, listen to Bikini Kill and eat tofu.
Je lis Sylvia Plath, j'écoute bikini kill et je mange du tofu.
Cümle şöyle okunmalı
The sentence should read,...
Hayır, bu cümleyi okuyunca, bunu hatırlayın
Nay if you read this line, remember not
- Dışarıdan yemek söyleyeceğiz. Sonra da Black, White and Read sinemasına gideceğiz. - Güzel.
On prend quelques plats à emporter et on fonce au cinéma "le Noir, le Blanc et la Lecture".
Dillon Read hidrolik sistemlerinin kusurlu olduğunu nasıl anladınız?
Comment avez-vous appris les failles du circuit hydraulique?
aşkımız gençken ve bizler cesurken geçen gece bu mektupları okuduğunu söyledi.
When our love was young and we were bold She said last night she read those letters
Ofisinde bir yazı okudum :
Once I read an article about me :
# Read the word on my ATM slip #
# Lis ce qu'est écrit sur mon ticket de distributeur #
- Read!
R...
Read it and weep. Okuyun ve ağlayın.
Lisez ça et pleurez.
Sen de müstakbel Deborah Read olacaksın herhalde?
Je suis content. C'est du sérieux, Beesly?
Sen de müstakbel Deborah Read olacaksın herhalde?
Il y a du potentiel, Beesly?
Dudaklarımı oku, pislik.
Read my lips, connard.
- Evet. Geçen sene Celeste davası hakkındaki makaleni okumuştum.
I read your amicus brief on the Celeste matter last year.
Bayan Read seçmeler için beni tavsiye edecek.
Mme. Read va me recommander pour cette audition. Attends.
Binbaşı, Onbaşı Read ile tanışın.
Major, voici le caporal Read.
Read, Fresno, 5. kattayız, içeri giriyoruz.
Read, Fresno, on est au cinquième étage et on entre.
- Onun yardıma ihtiyacı var, Read, ona bir bak!
- Elle a besoin d'aide, Read, regarde-la!
- Read, acil durum boşaltması!
- Read, évacuation d'urgence!
Sür şunu Read!
Dépêche, Read!
- Okuyun.
- Read it, you ll see.
Amerikan gazeterini okur musunuz?
Well... do you read American newspapers?
İlk durağımız Black, White ve Read kitapçısı.
Hourra!