English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ R ] / Redfern

Redfern traducir francés

105 traducción paralela
Geçen hafta onu kendin kiralamıştın.
Diane Redfern. C'est toi qui l'a engagée la semaine dernière.
Diane Redfern'e verdikten sonra, onun götürdüğü rehinciden. Buna inanmıyorum.
Il l'a donné à Diane Redfern pour qu'elle le gage.
Bundan sonra geçen sürede, Carpenter'ı bir daha gördü mü öğrenemedim. Tüm bildiğim Laura'nın Cuma günü Diane Redfern ile bir öğle yemeği yediği.
J'ignore si elle le revit entre-temps, mais vendredi, elle déjeuna avec Diane Redfern.
Bu Diane Redfern nerede yaşar? Brooklyn'de bir yerlerde.
Où vit cette Diane Redfern?
Diane Redfern'e ait.
C'est à Diane Redfern.
Ceset Laura Hunt'a ait değilmiş. O dairede öldürülen kişi Diane Redfern'miş
ce n'était pas Laura Hunt, mais Diane Redfern.
Bulduğun Bayan Redfern'in cesediydi.
C'était le cadavre de Miss Redfern.
Redfern, Carpenter'a aşıktı.
Redfern aimait Carpenter.
Belki de Diane Redfern'i buraya getiren de avukatındı.
Est-ce lui qui a invité Diane ici?
Diane Redfern'in hayata dönememesi çok yazık.
Dommage qu'il n'en soit pas de même pour Diane Redfern.
Hayır Diane Redfern'i ya da başka hiç kimseyi öldürmedim.
Je n'ai pas tué Diane Redfern, ni personne d'autre.
Kapı zili çaldı ve Diane Redfern senin geceliklerinin içinde kapıya gitti.
On sonna à la porte, Diane arriva en robe de chambre.
- O, Diane Redfern'i gerçekten öldürmedi.
- Il n'a pas vraiment tué Diane Redfern.
Menajerim Redfern beni görmek istiyor.
Mon imprésario veut me voir.
Üç'te Redfern'in ofisinde olmalıyım. Giderken doktora uğrayıp bacaklarını anlatırım.
En allant chez Redfern, je verrai le docteur pour vos jambes.
- Postacı. Belki Redfern'den mektup.
C'est le facteur!
Pazartesi, 5 Eylül de. Sevgiler, John Redfern.
Le lundi 5 septembre.
Günün birinde George Kittredge, Redfern Kömürcülük'ün patronu olacak.
Un jour, George sera président des Charbons de la Redfern. C'est facile :
Bu zor değil. Oranın patronu babam.
Père est président de la Redfern.
- Hep Redfern'de.
Il passe son temps dans le ghetto aborigène.
Bu, bunlar Redfernler. Yanlış hatırlamıyorsam Patrick ve Christine olmalı.
Oh, mais ce sont... les Redfern, Patrick et Christine!
Redfern, Redfernlerle tanıştın mı?
Connaissez-vous les Redfern?
Patrick Redfern'e en başından burada yer ayırtan kimdi sanıyorsun?
Qui a réservé pour Patrick... Redfern, dans mon hôtel?
Ve sen de Redfern'le iyi anlaşıyorsun değil mi?
Et vous, ça marche bien, avec Redfern.
Bu arada, şu Redfern denen adamı arıyordum.
Je cherchais aussi Redfern.
Ne tür resimler çiziyorsunuz Bayan Redfern?
Quels tableaux faites-vous, Mme Redfern?
Mösyö Redfern, siz ve Madam Gardener cesedi saat kaçta buldunuz?
Quand Mme Gardener et vous-même... avez-vous découvert le corps?
Christine Redfern ile birlikteydim.
J'étais avec Christine Redfern.
Horace Blatt temize çıkmışsa ve Kenneth Marshall'da yapmamışsa ve... ben de yapmadım elbette... Patrick Redfern temize çıkmışsa ve Myra Gardener'da temize çıkmışsa çünkü oda Patrick'in yanındaydı. Geriye sadece küçük bayan ürkek kalıyor değil mi?
Si Blatt est innocent, si Marshall est innocent... si moi, je le suis, ainsi que Patrick Redfern... et Myra Gardener, puisqu elle était avec lui... il ne reste que Miss Craintive, non?
Kıskanç eş Christine Redfern!
L'épouse jalouse :
Öyle zayıf olduğu saçmalıklarına inanmayın.
Christine Redfern. C'est pure fable, sa faiblesse.
Bayan Redfern birkaç dakika sonra geldi.
Mme Redfern nous a rejoints peu après.
Gardenerlar ve Redfernler de gitmek istiyor.
Les Gardener et les Redfern veulent partir aussi.
Siz Madam Redfern, birlikte resim çizmenizi teklif etmek için odasına... daha önce gittiğinizi kendiniz söylediniz. Ama odasında değildi.
Vous, Mme Redfern, m'avez dit... avoir été dans la chambre de Linda pour l'inviter à Gull Cove... à faire des fusains... mais ne l'y avoir pas trouvée.
Madam Redfern, Linda'ya görünmeden kendini güneşten korumak... için seçtiği o bol ve çok renkli kıyafetinin altında gizlenen kolundaki... kendi saatine baktı.
Mme Redfern, sans être vue de Linda... consulte sa propre montre, qu'elle a cachée sous la manche... de cet étrange et ample accoutrement qui la protège du soleil.
Sırtı dönükken Madam Redfern, Linda'nın saatini yeniden doğru zamana ayarladı ve Linda'ya seslenip bonesini unuttuğunu söyledi.
Mme Redfern en profite... pour remettre à la bonne heure la montre de Linda. Puis, elle la rappelle, à propos de son bonnet de bain.
Saat 12 ye 22 vardı.
Mme Redfern détale de la plage et gravit la falaise.
Madam Redfern sonra dönüp Martı Koyunu Merdiven Koyundan ayıran patikada koşmaya başladı.
Mme Redfern... repart, et s'élance... dans le sentier qui sépare Gull Cove de Ladder Bay.
Merdiven Koyuna yaklaşık on ikiye çeyrek kala vardı... ve Madam Arlena'nın sabırsızlıkla Patrick Redfern'ün gelişini beklediğini gördü.
Elle arrive à Ladder Bay vers midi moins le quart... et voit Mme Arlena attendant impatiemment Patrick Redfern... avec qui... elle a rendez-vous.
Redfern haklı.
Redfern a raison :
Aslında zaten o yapmadı. Cinayeti işleyen kişi aslında kocası Patrick Redfern.
Ce crime a été commis... par son mari, Patrick Redfern.
Coşkulu genç aşık Mösyö Redfern, orada Arlena'nın beyaz mayosunun... ve kırmızı Çin şapkasının üstüne doğru eğiliyordu. Birkaç gün önce de belirttiğim gibi plajda yatan tüm vücutlar... birbirlerine benzerler.
L'ardent jeune amant, M. Redfern... penché sur un corps superbement hâlé... portant le maillot blanc d'Arlena... et le chapeau rouge du Tonkin.
Bu yüzden katilin yüzünü saklaması gerekiyordu.
Ce que vous avez vu, en fait... c'était la bien vivante Christine Redfern!
ve Bay Redfern'e kendi karısından başka kim yardım edebilirdi?
ce n'était pas celui de la victime, mais de quelqu'un d'autre!
Artık tanık için sergilenen gösteri sona ermişti.
Et qui aurait aidé M. Redfern si ce n'est... sa Propre épouse?
Sorunuza cevap olarak size Madam Redfern'ün garip plaj kıyafetlerini... biraz düşünmenizi öneriyorum.
Pour vous répondre... j'attirerai votre attention sur la bizarre... tenue de plage de Mme Redfern.
Dün sabah Madam Redfern'ü lobide gördüğümde üstünde boyundan bileğe her yerini kapayan çok abartılı bir elbise vardı.
Quand j'ai vu Mme Redfern hier matin... elle portait un kimono par trop excentrique... qui la couvrait totalement.
Bu model kim? Diane Redfern adında bir kız.
Qui est le modèle?
Adı da Diane Redfern.
Elle s'appelle Diane Redfern.
Şimdi Madam Redfern, koydan çıkıp tepeye çıkarken... tam olarak neler olduğuna birlikte bakalım.
Voyons cela avec précision.
Madam Christine Redfern'ün canlı vücuduydu.
Pas étonnant que vous ayez été abusée... croyant voir le cadavre de Mme Marshall.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]