English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ R ] / Regrette

Regrette traducir francés

7,205 traducción paralela
Keşke Sam'in doğumunu kaydetmeseydim.
Je regrette tant d'avoir filmé sa naissance.
Şu Girdap şeyinden mi bahsediyorsunuz? İşim var.
Si c'est pour le concours du Vortex, j'ai du boulot, je regrette.
Hayır. Bak ne diyeceğim? Bir şey söylediğim için üzgünüm.
Je regrette.
Ben üzgün değilim.
Je regrette pas. Je regrette pas.
Çoğu için pişmanım ama onun için değilim.
Je regrette la plus part, pas celle-là.
Üzgünüm, çavuş.
Je regrette. Je regrette vraiment, sergent.
Üzgünüm.
Je regrette.
- Üzgün çete.
- Tu regrette un tas.
Keşke burada olsaydı.
Je regrette de ne plus l'avoir...
Nişanı atmana üzüldüm.
- Excuse-toi. - Je regrette pour ta rupture.
Kocanızın cesaretini halka duyuramayacağımız için çok üzgünüm.
Je regrette que le courage de votre mari ne soit pas rendu public.
Seninle daha önce hiç birlikte olmadığım için pişmanım.
Je regrette de ne jamais t'avoir baisée.
- Çok üzgünüm, Scarlett.
Je regrette.
Seni orada bıraktığım için çok üzgün olduğumu söylemek istemiştim.
Je tenais à te dire que je regrette de t'y avoir laissé.
Tabii, tabii, Herr Crawford. Üzgünüm, üzgünüm. Ne?
Herr Crawford, je regrette...
Yeteneğin de hiç benimkine eşit olmadı. Stanley, üzgünüm.
Stanley, je regrette.
Çok üzgünüm ama yarın gelmene gerek yok.
Je regrette, mais ne reviens pas demain, d'accord?
Değilim.
Je ne le regrette pas.
Çocukluğum bunlarla geçti. Kendi çocuklarım bu tür şeyler yaşayamadığı için gerçekten eksikliğini duyuyorum.
Tous ces trucs téméraires de l'enfance,... qui était le principal sujet d'une grande partie de mon enfance hmm, et je regrette vraiment que mes propres enfants ne puissent vivre ce type d'experiences.
- Ne kadar pişman olduğumu bilemezsin.
Vous savez pas comme je regrette.
Maalesef o konuda da konuşmayacağız.
Nous ne parlerons pas de cela, je regrette.
Pek çok şeyi kaçırırım.
Je regrette beaucoup de choses.
- Kaçırmak umurumda değil çünkü -
Je ne me soucis pas si Je le regrette parce que...
Yaptığımdan pişman mıyım?
Est-ce que je regrette mon acte?
Ah ah, tekrar genç olmak vardı.
Comme je regrette ma jeunesse.
Bazen Mina'nın seninki gibi zalim bir ruhla doğmasını dilerdim.
Parfois, je regrette que Mina ne soit pas née avec votre âme cruelle.
Yeni bir... - Üzgünüm, mümkün değil.
Je regrette, c'est impossible.
Özür dilerim, Vincent.
Je regrette, Vincent.
- Üzgünüm ama edeceğim.
Si, je regrette.
Pişmanım.
Je regrette.
Pişman olduğum bir şey değil.
Rien que je regrette.
Seni gücendirdiysem kusura bakma ama ben hep ailenin çıkarlarını korudum.
Je regrette si je t'ai vexé, mais j'ai toujours défendu les intérêts de ta famille.
Çok üzüldüm. Ama yine de harika bir partiydi.
Je regrette ce qui s'est passé, mais la fête était formidable.
- Üzgünüm.
Je regrette.
- Üzgünüm, başka Piper.
Je regrette, c'est une autre Piper.
Ne çektiğini göremediğimiz için özür dilerim.
Je regrette que nous t'ayons ignoré.
Seni üzdüğüm için ne kadar pişmanım bilemezsin.
Tu ne sais pas à quel point je regrette de t'avoir blessée.
Üzüldüğüm bir şey yok yanlış anlaşmamız dışında.
Je ne regrette rien... excepté notre malentendu.
Keşke o küçük yaratık sana canice saldırmadan önce ona engel olabilseydim.
Et je regrette de ne l'avoir vue qu'après l'attaque.
Bu sefilliğe döndüğüme her gün pişman oldum medeniyete döndüğüme.
Je regrette chaque jour mon retour à cette maudite... civilisation.
Biliyorsun herşeyin bu şekilde bitmesi beni de üzdü.
Je regrette la façon dont ça s'est terminé.
Kötü bir seçimdi fazlaca pişman olduğum birşey.
C'était un mauvais choix que je regrette beaucoup.
Şimdiden bu kelimeden pişman oldum.
sexuels dont il est difficile de se remettre. Je regrette déjà ce mot.
Norman, üzgünüm.
Norm, je regrette.
Üzgünüm Sherlock.
Je regrette, Sherlock.
Yaptığım hiçbir şeyden pişman da olmam, tövbe de etmem.
Je ne regrette rien.
Kızınız benim sevgili merhum eşim Harry ile, iletişim kurmaya çalışacak.
Votre fille va essayer d'entrer en contact avec mon regretté Harry, ce soir.
Neredeyse yaşlandım " Daha güzel birşey söylemek istedim.
Je suis presque vieille. " J'ai regretté de ne pas avoir eu de meilleure réponse.
Bu da buraya gelmeme neden oldu, çünkü pişmanlığımı fark ettirdi bana.
Qui m'a poussé à venir ici, Parce qu'il m'a fait penser Combien j'ai regretté..
- Onda yokmuş.
- Je regrette.
Yasını tuttuğun küçük kardeşimle aldığın mesafeyi gördüm.
J'ai vu tes progrès avec mon regretté jeune frère.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]