English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ R ] / Rembrandt

Rembrandt traducir francés

260 traducción paralela
Şu anda bir Rus heyeti New York'ta... 15 Rembrandt satmaya çalışıyor.
À New York, une délégation russe vend 15 Rembrandt.
O halde sizi Rembrandt'ın evine götürmeme izin...
Je dois vous emmener voir la maison de Rembrandt...
Adı Rembrandt.
Elle s'appelle Rembrandt.
Rembrandt? O imza Rembrandt'ınsa o hazinenin bir parçası.
Si c'est un Rembrandt, ça fait partie du trésor.
George döneminden gümüş... ve bir de Flaman ressamlara, Reynolds ve Rembrandt'a ait tablolar vardı.
et ses peintures flamandes, son Reynolds et son Rembrandt.
Rembrant'ın mı sandınız?
Vous croyiez que c'était un Rembrandt?
# Rembrandt?
Un Rembrandt?
Genç Rembrandt'la aynı kiremit yığınında yaşıyorum.
J'habite la même baraque que le Rembrandt en herbe!
Vaktini boşa harcıyorsun, Rembrandt.
N'insistez pas, Rembrandt.
Ve bizler ise bunlara sanki birer Van Gogh ya da Rembrandt gibi bakıyoruz.
Et on se pâme devant, comme devant des Van Gogh!
- Rembrandt, Rubens, Delacroix, Millet...
Rembrandt, Rubens, Delacroix, Millet...
Tablolarım Rembrandt ve Picasso arasındaki kötü bir bağ gibiydi.
Mes croûtes étaient à mi-chemin entre Rembrandt et Picasso.
İnsan hiç Rembrandt'ı bulaşık bezinin altında saklar mı?
Est-ce qu'on cache un Rembrandt sous un torchon?
- Boyu baya büyükmüş.
- Un Rembrandt de quelques centaines de millions.
Seni gidi ketum seni.
Un Rembrandt...
Elimde, bir Rembrandt hırsızlığı vakası var.
- La routine.
Gerçekten mi? Ne tesadüf.
Un Rembrandt a été volé.
Ama, bu şekilde bir tablo çalmak, büyük aptallık. Bir Rembrandt'a göz yumulamaz.
Mais on ne peut pas fermer les yeux sur un Rembrandt.
- Rembrandt, arabanın bagajındaymış.
Tous les ennuis viennent de là.
- Onu bagajda taşımak büyük aptallık. Evet, biliyorum.
Le Rembrandt était dans le coffre.
Sanırım, şu Bay Rembrandt'a teşekkür etmeliyim.
Je crois que je devrais remercier ce Mr Rembrandt.
Muhteşem bir Rembrandt eseri.
Quel superbe Rembrandt.
" Eğer yangına yakalansaydım ve bir Rembrandt'la kedi arasında tercih yapmam gerekseydi kediyi seçerdim.
Il a dit : " Dans un incendie, entre un Rembrandt et un chat... je sauverais le chat.
Rembrandt'ı bile işinden alıkoydular. Ben kimim ki?
On interrompait bien Rembrandt, pourquoi pas moi?
Sağ tarafınızdaki güzel eski evler ünlü ressamımız Rembrandt'ın tablolarında da görülür.
Sur votre droite, ces merveilleuses maisons anciennes ont été représentées par notre célèbre peintre, Rembrandt.
Ben duvarımda bir Rembrandt tercih ederdim.
Cherchons à la lettre W...
"O önemli Rembrandt tablolarını," -
C'est vrai! Quand on pense ces Rembrandt dont
Velasquez, Rembrandt ve Manet'i görür.
Il découvre Vélasquez, Rembrandt et Manet.
Bu seni batırır, Rembrandt.
Rembrandt a fait faillite.
Rembrandt gibi görünmek zorunda değildi, değil mi?
Ça n'a pas à avoir l'air d'avoir été fait par Rembrandt.
Rembrandt hakkında bir kitap yazdı... ve Sanat Enstitüsündeki bir konferansla... tanıtım kampanyasını başlatacak.
Il a écrit un livre sur Rembrandt, il commence à se faire de la publicité par une conférence.
Neticesinde, eğer ben Rembrandt mektuplarını yanlış yere... koymasaydım bunların hiçbirisi olmayacaktı.
Il ne serait rien arrivé si je n'avais pas égaré les lettres de Rembrandt.
Devereau tarafından satın alınıp... orijinalliği doğrulanmış olan enstitünün elindeki iki Rembrandtın... sahte olduğu ispatlanacaktı.
On aurait appris que deux Rembrandt de l'institut, achetés et authentifiés par lui, étaient des faux.
Bu Whiney ve diğer herkesin bu sabah aradığı şey... Rembrandt mektupları.
Ils cherchaient des lettres de Rembrandt.
Rembrandt mektupları.
Les lettres de Rembrandt.
Bu Rembrandt'ın kendisi tarafından yazılıp imzalanmış gerçek belge, huh?
Les vraies de vraies! Elles sont autographes!
"Rembrandt Harmenszoon Van Rijn." Evet.
Rembrandt Harmenszoon van Rijn.
Onlara Rembrandt mektuplarının bende olduğunu söyleyin.
Dites que j'ai les lettres de Rembrandt.
Rembrandt ölü. Ölü?
- Rembrandt est mort!
Anladın mı? Ve Rembrandt'ı kimin öldürdüğü ile başlayabilirsin.
Commencez par celui qui a tué Rembrandt.
- Rembrandt mektupları.
- Devereau les a.
Rembrandt mektuplarını bulana kadar profesörü öldüremeyeceğimizi biliyordum.
Il ne fallait pas tuer le professeur avant d'avoir les lettres.
- Rembrandt mektuplarını almak için.
- Pour les lettres.
Gidip Rembrandt mektuplarını alalım.
Allons chercher les lettres de Rembrandt.
Bu gece, müzeden bir Rembrandt çalınmış.
Un Rembrandt a été volé cette nuit.
- Birkaç yüz milyonluk bir Rembrand.
Un Rembrandt a été volé.
Merak etmeyin, Rembrandt'ı sizin çaldığınızı düşünmüyorum.
Je ne vous ai pas vexé?
Teşekkür ederim. Ama şu araba...
Je vous vois mal voler un Rembrandt.
Kuşları seviyor.
J'aurais préféré un Rembrandt au mur.
- Rembrandt.
Ce Rembrandt.
Rembrandt.
Rembrandt.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]