English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ R ] / Riordan

Riordan traducir francés

126 traducción paralela
Pants Riordan adında batı yakasının kabadayısı hakkında bir şeyler biliyor musun?
Tu connais un certain Riordan?
- Riordan duruşmasına başlayacağım.
- Le procès de Riordan débute.
Tamam Nick. Bay Riordan sigorta şirketinden.
M. Reardon représente la Cie d'Assurances.
Pekala. Nick, Bay Riordan'ı Pluthner'a götürüp tanıştır.
Emmène M. Reardon chez M. Plunther.
Senin için ne yapabilirim? Mr. Pluthner, bu bey Mr. Riordan.
Je vous amène M. Reardon.
Ben Riordan.
Ici Reardon.
Burada herkes Mary Ellen'ı "Queenie." diye çağırır Mr. Riordan.
Par ici, M. Reardon, Mary Ellen, on l'appelle Queenie.
Doğal nedenlerden dolayı mı öldü Mr. Riordan?
Il est mort... de mort naturelle?
Buyurun Mr. Riordan.
Asseyez-vous, M. Reardon.
- Onu tanır mıydınız Mr. Riordan? - Hayır.
Vous le connaissiez?
Mr. Riordan öldürülmesini araştırıyor. Çok iyi biriydi.
M. Reardon enquête sur sa mort.
Ole'yi bu öğleden sonra gömüyoruz Mr. Riordan.
On l'enterre cet après-midi.
Riordan, Ole'yi kim öldürmüş bulursan bundan haberim olsun.
Si jamais vous découvrez qui l'a tué, dites-le-moi.
Riordan, sigortacılığı bilirsin. Bir yılın kaybı, sonraki yıl ödenecek sigorta primlerini belirlemektedir.
Dans une Cie d'assurances les pertes de l'année déterminent le taux des primes de l'année suivante.
İlgilenmiyorum Mr. Riordan.
Je n'ai pas besoin d'assurance.
Bak Riordan, üzerime bir şey yıkmak istiyorsan, durma, bunu hemen yap.
Si vous voulez m'accuser... allez-y.
Bu gerçekten doğru mu Riordan?
Vous en êtes sûr?
Sana bir şey söyleyeyim Riordan.
Écoutez-moi bien.
- Riordan nerede?
Où est Reardon?
- Riordan benim.
C'est moi.
- Ne hakkında ne diyeceğim Mr. Riordan?
Alors quoi, M. Reardon? Les 254 912 $.
Beni tutuklatabilir misin Mr. Riordan?
Vous pouvez me faire condamner?
Sizi kandırmıyorum, Mr. Riordan. Yenilgiyi kabul etmesini bilirim.
Je n'essaye pas de me dérober.
O eski Kitty Collins bile kimseyi gammazlamadı Mr. Riordan.
Ce n'est pas dans mes habitudes.
Mr. Riordan, bir şeye inanmanı istiyorum.
M. Reardon, il faut me croire.
İşte hepsi bu kadar Mr. Riordan. Hikayenin sonu.
Et voilà toute l'histoire.
Buradan çıkalım Mr. Riordan.
Je me sens angoissée.
- Her şeyi nasıl anladın Riordan?
Comment avez-vous trouvé?
Tebrikler Mr. Riordan.
Félicitations, M. Reardon.
Yüzbaºi Riordan, bana sizi bizi korumak için izci olarak... iºe aldigini söyledi.
Le capitaine Riordan m'a dit qu'il vous avait pris comme éclaireur pour nous protéger.
- Yüzbaºi Riordan.
- Le capitaine Riordan.
Geri dönüp Yüzbaºi Riordan'a 100 adam istedigimi söyle.
Repartez et dites au capitaine Riordan que je veux 100 hommes.
Yüzbaºi Riordan, ben söylemezsem Shallan'dan tek bir adam gönderemez.
Le capitaine Riordan n'enverra personne sans que je le lui dise.
- Yüzbaºi Glenn Riordan, efendim.
- Capitaine Glenn Riordan, monsieur.
Bu adam bir yabani Riordan.
Cet homme est un sauvage, Riordan.
Buraya ilk geldigimde... Yüzbaºi Riordan, Shallan Kalesi'nin önemli bir yerde oldugunu söylemiºti bana.
Quand je suis arrivé ici, le capitaine Riordan m'a assuré que Fort Shallan était un poste important.
Iyi bir askersin Riordan.
Vous etes un bon officier, Riordan.
Aklını kaybedeceksin Lewis, sana ihtiyacım var! Sıhhiyecimiz öldüğünden beri,... sen ve Riordan bu müfrezedeki tek usta erlersiniz.
Perds pas la boule, j'ai besoin de toi, de tes compétences médicales.
Riordan, Penelli, Peters.
Riordan, Penelli, Peters.
Onlar yok Riordan, bir daha onları görmeyeceğiz.
Fini, on les reverra plus.
Peki bunu nasıl yapacağım Riordan?
Comment veux-tu que je fasse?
Birini Riordan alıyor.
Riordan en commandera un.
- Riordan!
- Riordan! - Oui, c'est moi.
- Riordan.
Riordan.
Onu dinleyebilirdin ama sen gittin başka bir çeteye katıldın. 6 ay sonra tekrar hapse düştün ve bu sefer şartlı tahliye memuru Janey Reardon kadar yardımcı olamadı sana.
Six mois plus tard, à nouveau au trou, et ce policier ne pouvait pas plus pour toi que Janie Riordan.
Büyük başarı ha? Bu yüzden kodeste iki yıl geçirdik. Çıktığımızdaysa da Janey Reardon evlenmiş ve taşınmıştı.
Deux ans de taule pour ce coup-là, et quand on est sortis, Janie Riordan était mariée et partie.
- Bayan Riordan ile ne yapacaksınız?
- Qu'allez-vous faire de Mrs Riordan?
Ne dersiniz? Bayan Riordan'ın Fort'a dönmesi gerek.
Comment, Mrs Riordan doit retourner au fort.
Neden Bayan Riordan'a bir şey olmadı?
Pourquoi ont-ils épargné Mrs Riordan?
Afedersin.
Riordan et toi, vous êtes mes seuls vétérans.
Riordan, benimle kal.
Riordan, reste avec moi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]