English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ R ] / Roc

Roc traducir francés

649 traducción paralela
Bu bütünlük burada olduğu sürece... Almanya'da hiç bir şey bunu bozamayacak.
Il est ici solide comme un roc... et rien en Allemagne ne le brisera.
Evet, Piskopos kayasının üstünde.
Oui, sur le roc de l'évêque.
'Ama bulut karlar altındaki tepeler kadar güçlü olacak...
" Nuage aussi solide qu'un roc sous la neige
"Ama bulut karlar altındaki tepeler kadar güçlü olacak... " ve gökyüzünün içinden... adaletin okuyla zorba hükümdarı yok edecek. "
Nuage aussi solide qu'un roc sous la neige, d'où il décochera la flèche justicière qui frappera le tyran.
Kayalarda mısır yetiştirmek çok zordur.
Le blé vient mal dans du roc.
Ada tamamıyla kayadan ibaret.
Cette île n'est qu'un roc aride.
Pekala, sert olmak hoş değil. Ama çocuklarım, bir granite dönmek zorunda kalsam da, büyüyüp adam olacak!
Je le regrette, mais pour le bien de mes enfants, je me changerais en roc.
Aziz Roque gibi bir kutsanmışla ilgilenmiyor musunuz?
Un saint Roc ne vous intéresse pas?
Yoksa ne rahat edecektim, mermer gibi sıkı, kaya gibi sağlam.
Sinon, j'étais sans faille. Entier comme un marbre, un roc, aussi libre que l'air qui m'entoure!
Gerçek mermer, kireçtaşının ısı ve basınç etkisiyle başkalaşımından oluşandır.
Le marbre est un roc calcaire produit par la chaleur et la pression.
Kaya gibi sertim. Yedi yıl.
Regarde-moi, solide comme un roc!
Tek taştan kaya olmaz Miriam. Tek bir adamdan da millet olmaz!
Un roc n'est pas une montagne, Miriam, et un homme, pas une nation!
Hadi! "Buradan da sol tarafa doğru,... White Crag'in kuzeydoğusundan, doğuya doğru 10 adım."
- Prendre à tribord, nord-est jusqu'au roc blanc, dix pas vers l'est...
Taş gibi kafası var görmüyor musun?
Sa tête est dure comme un roc.
Baksana, kaya gibi sağlam.
Ferme comme un roc.
Dev bir anka kuşunun yumurtasının kabuğundan bir parça.
Une coquille d'oeuf d'un oiseau géant qu'on nomme "le roc".
İnsan taş gibi olmalı, yargı taşı gibi.
Tu dois avoir un cœur de pierre, comme Ie roc du jugement dernier.
Kocam çok onurlu bir insandı.
Mon mari était un vrai roc.
Bir taş kadar sabit. - Fevkalade!
- Stable comme un roc!
Dediğiniz gibi efendim, bir taş kadar sabit.
Comme vous l'avez dit, stable comme un roc.
Bayanlar baylar, roc'n'roll'u keşfeden...
Mesdames et messieurs, la fille qui a inventé le rock n'roll,
Sakin Antares. Kaya gibi.
Antarès... solide comme un roc.
Eskiden kaya gibiydi.
Il était dur comme du roc.
Sonsuzluğa uzanan dağlar, yaylalar ve kumlardan meydana gelen... Bu zindanın bir de mahkumu var.
Une forteresse de roc, de sable et de poussière, qui s'étend à l'infini.
"Rab benim kayam, sığınağımdır."
"Le Seigneur est mon roc, ma forteresse."
- Rab kayamdır!
- Le Seigneur est mon roc.
Taşların çağından ziyade çağların değiştiremediğiyle ilgileniyorum.
Je suis plus intéressé par l'hymne le Roc des Ages que par l'âge des pierres.
- Katır kadar sağlam.
- Solide comme un roc.
Üstelik, tabiri caizse beyler... taş gibi sağlam.
Et, si je puis m'exprimer ainsi, solide comme un roc.
Kayanın altından sizi izlerken
Vous guettant Suspendue sous un roc
Kayanın altından sizi izlerken
Vous guettant suspendue sous un roc
"Yaşlı kayalar, benim için yarılın."
Roc séculaire frappé par moi
Tamamen kayadan.
Une prison bâtie dans le roc.
Cosgood Tiyatrosuyla sözleşme yaptım ve bir Marple'ın sözü senettir.
j'ai accepté un engagement avec les acteurs de Cosgood et les promesses de Marple sont du roc. Bonne journée.
" Sen ki kaya gibi çetin Bir an olsun tökezlemedin
" Solide comme un roc, A l'instar de Gibraltar
Yılların Rock'ı mı?
Qu'on a surnommé "le Roc"?
Ona Rock deriz.
On le surnommait "le Roc".
Oh, Yılların Rock'ı, kendimizi bir başka savaşın içinde bulduk. Öd koparan, hiç yılmayan Deniz Savaşı.
Vieux Roc, nous voilà embringués dans une nouvelle guerre qui fera crever les fils et honorera les mères.
Bir zamanlar kaya gibi sağlamdιn, artιk tebeşir gibi dökülüyorsun.
Vous étiez un roc, mais vous vous effritez telle de la craie.
# Rock of Ages, cleft for me
Roc des âges fendu pour moi
Yoksa hepsi çöker.
Soyez un roc. Sinon tout s'écroulera.
Duvar yıkıldı.
Le roc a cédé.
Luke, sen hiç Eden Roc'a gittin mi? Miami Beach'te.
Vous n'êtes jamais allé à Eden Roc, à Miami Beach?
Gelin, sayfa 11 "Rock of Ages" i söyleyelim.
Je suggère "Le Roc du Temps", page 11.
Alice, yediklerim taş gibi mideme oturdu.
Alice, je suis solide comme un roc.
Seni zincire vuracaklar - Prometheus'u kayaya zincirledikleri gibi.
Ils t'enchaîneront tel Prométhée sur son roc -
Madam'ın daha iyi anlayabilmesi için Fransızca konuşmaya çalışacağım.
- Je parlerai en français pour Mme Roc.
Yoksa mükemmel olacaktım, mermer gibi kusursuz, kaya gibi sağlam.
A cela près, j'étais intact, lisse comme marbre, ferme comme roc.
Günaydın, Omocha.
Ce serait verser de l'eau sur du roc... Ne t'inquiète pas!
Aziz Roque'ye ne dersiniz?
Mais j'ai un saint Roc.
"Spyglass Tepesi'nden, güney-güneydoğuya doğru Şeytan Kayası'ndaki Fingertrunk Ağacı'na git."
Près du roc du diable.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]