English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ R ] / Roof

Roof traducir francés

52 traducción paralela
20 dakika sonra Paradise Roof'a gelir misin?
Retrouvez-moi au Paradise Roof dans 20 minutes.
Julia'yı yıldönümümüz için Kristal Çatı'ya götüreceğim.
Ce soir, j'emmène Julia dîner au Crystal Roof.
DÜNYA'NIN ÇATISI
Partie I : "THE ROOF OF THE WORLD"
Müzikal "Damdaki Kemancı" ydı galiba.
Je crois que c'était "fiddler on the roof".
Red Roof Oteli'ndeki sıcak küvette...
Dans la baignoire du Red Roof Inn.
Stars Hollow Tiyatrosu'nun sahnelediği "Damdaki Kemancı" da Tevye'yi oynamıştın.
Et tu as interprété Tevye dans le remake par la compagnie Stars Hollow - du Fiddler on the Roof. - Oui.
- Red Roof Oteli mi? - Evet.
- L'Auberge du toit rouge?
Sokağın aşağısında ki Red Roof Otelinde kalacağım.
Je vais crécher à l'auberge Red Roof.
Damdaki Kemancı mı? It's a Wonderful Life mı? Yoksa benim seçimim olan Sylvester Stallone'un Zirveye Çıkış filmi mi?
Fiddler on the Roof, It s a Wonderful Life ou ma sélection spéciale :
Hepsinde sun-roof var.
Elles auront toutes le toit ouvrant.
Rosarito'daki Red Roof Inn'di.
C'était le Motel 6 de Rosarito.
Sun-Roof u açacağım.
- Je décapote.
Fiddler on the Roof gibi mi olması gerekiyordu?
On est censés manger cette nourriture de pauvre?
Bir keresinde, Tear the Roof Off The Sucker çalarken herkese kalkın ve dans edin demiştim.
Une fois, je leur avait demandé de danser sur'Tear The Roof Off The Sucker'.
* I'm a sparrow on the roof *
"l'm a sparrow on the roof"
PROGRAM FIDDLER ON THE ROOF
PLAYBILL - UN VIOLON SUR LE TOIT
Tamam, Harvey Fierstein'in oynadığı Fiddler on the Roof'umu Ethel Merman'ın oynadığı Gypsy'nle değiştireceğim.
D'accord, je t'échange mon Violon sur le toit avec Harvey Fierstein contre ton Gypsy avec Ethel Merman.
"Çatıdaki Tostçu" mu?
Griddler on the Roof?
Ben de gidip Don Geiss'e ben Red Roof Inn'de kız arkadaşımla banyo yaparken, milyon dolarlık bir anlaşmayı kötü bir sinema-tiyatro bölümünü bitirmiş birinin yapmasına izin verdiğimi söyleyeyim. - Oh Tanrım,
Je vais dire à Don Geiss que j'ai laissé un sous-fifre titulaire d'un faux diplôme de théâtre conclure un marché d'un milliard pendant que ma copine et moi... prenions une douche dans un Formule 1.
Çatı tepemizden uçmadan ailemi bir araya getiremiyorum.
Je ne peux pas rassembler ma famille * * without the roof blowing off.
Banks West, daha açılış gerçekleşmeden, Roof Branch ve Blossom ile Turakistan halkına yeniden su hizmetlerini sağlayacak olan 1,3 milyar dolarlık bir anlaşma yaptı!
Les banques occidentales n'avaient jamais encore attendu la cérémonie d'ouverture Clôturant à 1.3 milliards de dollars en nouveau marché avec Roof Branch and blossom qui prendront en charge l'essentiel des besoin en eaux Du peuple de Turaquistan!
Oh, "Çatı Kurucular."
Oh, Roof Raisers.
Bayan Ford, burada "kendi çatımız" isimli bir şirkete bir sürü çek verdiğiniz yazıyor. Evet.
Mme Ford, je vois que vous avez fait beaucoup de chèques à l'entreprise A roof of our own ltd.
'Kendi Çatımız'a derken Roy McCullough'u mu kastediyorsunuz?
Et par A roof of our own, vous entendez Roy McCullough?
* Damı sökün, sök damını buranın *
Roof off we re gonna tear the roof off the mother sucker
* Sökün damını buranın, sökün damını *
Tear the roof off the sucker, tear the roof off
* Sökeceğiz damını buranın * * Sökün damını buranın *
We're gonna tear the roof off the mother sucker tear the roof off the sucker
Victorash,... And their roof is still leaking.
Et regarde le toit de Victorash.
Burda Fiddler On The Roof * * çekmiyoruz.
Ceci n'est pas une production Du Joueur de violon Sur le Toit.
Çatı dayanmayacak.
Ooh, roof s going to give.
Gitmeliyim. Geç kalıyorum Fiddler on the Roof'un kıyafet provası var.
Faut que j'y aille, je vais être en retard à la répétition d'Un Violon sur le toit.
* Damda havaya girerek *
♪ Getting down on the roof ♪
Şey gibi, "Damdaki Kemancı", seyirci veya oyuncu?
Tu connais "Fiddler on the roof", l'audience, le cast?
Öyle söyledi boşanma avukatımız Başımızı sokacak bir ev verdi
♪ our divorce lawyer said ♪ she ll put a roof over our head ♪
Öyle söyledi boşanma avukatımız Başımızı sokacak bir ev verdi
♪ ♪ our divorce lawyer said ♪ ♪ she ll put a roof over our head ♪
Aynı zamanda... Hot Tin Roof'ta kedibalığını kurutuyor.
Entre-temps, je me dessèche comme un poisson-chat sur un toit brûlant.
"Uçan Otomobil" "Damdaki Kemancı" ve "Serpico."
"Fiddler on the Roof," et "Serpico."
* Ciddi bir darbe aldık *
There's a hole in the roof
* Sadece belirsizlik var gelecekte, hiçbir şey görünmüyor neredeyse *
Only shadows ahead Barely clearing the roof
Çatımda yürüme.
Ne marche pas sur mon roof.
David Suchet, kronik ishal yüzünden Cat on a Hot Tin Roof'un son perdesini kaçırdı.
David Suchet a manqué le dernier acte de La Chatte sur un toit brûlant à cause d'une diarrhée chronique.
- Hey, Roof.
- Hé, toit.
O bana bu kadar kötü davranırken ben hala onunla yatmak istiyorsam bu gerçek aşk olabilir, Roof.
Mais si elle est ceci incroyablement moyen à moi et je veux encore avoir le sexe avec elle, c'est gotta soyez amour vrai, Toit.
* * * on the roof to move * * * *
Depuis le toit j'ai vu les adeptes de la secte armés dans le camp.
Onun eşyalarını almak için söylerim Ve üzerinde olsunRed Roof Inn.
Je vais lui dire de s'en aller à l'hôtel.
Red Roof Inn gitmek ister misin?
Tu veux aller au motel Red Roof?
He... he lured her out on the roof.
Il... il l'a attiré sur le toit.
Buraya gel Roof.
Viens, Roof.
Sanırım onları Red Roof Inn'den çalmıştım.
Sûrement au motel.
* Dershanedeki meleğim orta sayfada *
Penthouse, roof top, birds I feeding
- Hadi Roof.
Je suis désolé, je ne sais pas ce que vous voulez que je dise.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]