Sanki bilmiyorsun traducir francés
91 traducción paralela
Öyle havalara kapılma. Ne dediklerini sanki bilmiyorsun.
On te connait bien dans ce quartier.
Sanki bilmiyorsun.
Comme si tu l'ignorais!
Sanki bilmiyorsun gibi.
Comme si tu ne le savais pas.
Sanki bilmiyorsun.
Tu ne le sais pas?
Sanki bilmiyorsun!
- Comme si vous l'ignoriez...
Sanki bilmiyorsun.
Tu le sais bien.
Sanki bilmiyorsun.
Ne me dis pas que tu ne sais pas.
- Ya tabii, sanki bilmiyorsun.
- Comme si tu le savais pas.
- Oh, tabii sanki bilmiyorsun?
- Comme si tu le savais pas.
- Sanki bilmiyorsun.
- Vous ne le savez pas?
Sanki bilmiyorsun?
Tu n'es pas au courant?
- Sanki bilmiyorsun.
Comme si tu savais pas.
Sanki bilmiyorsun!
Oh, j'ai compris.
Sanki bilmiyorsun!
Mais tu le savais. Quoi?
Ne? Sanki bilmiyorsun meşhur olduğunu...
Comme si tu ignorais être vaguement réputé pour...
- Sanki bilmiyorsun. Kabil, kardeşin nerede?
Comme si vous ne le saviez pas.
Sanki bilmiyorsun.
Non, je n'ai que 12 ans.
Sanki bilmiyorsun da!
Oui, comme si tu ne le savais pas.
- Sanki bilmiyorsun.
- Tu me la fais pas.
Sanki bilmiyorsun.
Comme si tu savais pas.
Sanki bilmiyorsun.
Comme si t'avais pas remarqué.
Sanki bilmiyorsun.
Tu le savais pas, peut-être?
Sanki bilmiyorsun.
Quoi d'autre?
Bu yüzden buradayız ya. Sanki bilmiyorsun.
C'est pour cela que nous sommes ici, n'est-ce pas?
Bu benim kanımda var. Sanki bilmiyorsun.
C'est dans mes gènes, tu le sais.
Sanki bilmiyorsun.
Comme si vous ne le saviez pas.
Sanki bilmiyorsun, Komiser Şimşek McQueen.
Ne fais pas l'innocent, inspecteur Flash McQueen.
Sanki bilmiyorsun. Koç ilk beşe en iyi dostunu koymak için en iyi oyuncusunu takımdan çıkardı.
Le coach a viré son meilleur joueur pour faire jouer son meilleur ami.
Sanki bilmiyorsun.
Comme si tu ne savais pas.
Sanki bilmiyorsun.
Fais pas l'innocent.
Sanki bilmiyorsun.
T'as même pas idée.
Ya, tabii sanki bilmiyorsun.
C'est ça, ouais.
- Sanki bilmiyorsun.
Comme si je savais pas où tu vas!
Bilmiyorsun sanki Sara, başarılı olamadım.
Si tu n'as pas compris, alors j'ai échoué.
- Sanki bunu bilmiyorsun.
Je ne sais pas.
- Oh, sanki bilmiyorsun.
- Non.
Ya, bilmiyorsun sanki. Merhaba.
- Oui, comme si tu ne savais pas...
- Bilmiyorsun sanki.
- Comme si tu ne savais pas.
Sanki bilmiyorsun, Lindsay.
- Comme si tu le savais pas!
Sanki bilmiyorsun.
Comme si tu ne le savais pas.
Benim hakkında bunu bilmiyorsun, sanki 13 babam var gibi.
Tu ne sais pas cela sur moi, mais j'ai eu environ 13 pères.
Bilmiyorsun sanki.
C'est le chaos là dehors, tu sais.
- Sanki bilmiyorsun.
Et vous?
Bu üçlüden ne çıkar bilmiyorsun sanki?
On connaît la suite.
Bana sanki kendi duygularını bilmiyorsun gibi geliyor Fanny.
J'aime être enclin à penser Fanny, que tu ne connais pas tes propres sentiments.
Sanki bilmiyorsun.
Comme si tu n'étais pas au courant.
Sanki burasının hangi cadde olduğunu bilmiyorsun.
Comme si tu ne savais pas de quelle rue il s'agit.
Yavaş ol, hamile olduğumu bilmiyorsun sanki.
Attends! Tu vois pas que je suis enceinte?
Sanki güven sorunların olduğunu bilmiyorsun. İnsanlara güvenirim.
Comme si tu ignorais tes difficultés à faire confiance.
- Bilmiyorsun sanki.
- Comme si tu l'ignorais.
Sanki siz erkeklerin ne kadar eciş bücüş olduğunu bilmiyorsun.
Comme si tu savais pas comme vous êtes tordus.