Senior traducir francés
642 traducción paralela
Bay McCartney.
M. McCartney Senior
Genç ve kıdemli...
Junior et senior.
Ama Senyor Link, siz öldünüz.
Mais Senior Link, vous avez été tué.
Çok kahramanca, Senyor Link.
Oh, très bravement, Senior Link.
Evet senyor. Ben arkadaşınızım, onun da, harika.
Oh, si senior, je suis votre ami, le votre aussi, Excellencia.
Tamam senyor, hemen ve Hotel Maxim'in konukseverliğinin keyfini çıkarın.
Oh, si senior, pronto, et, et profiter de l'hospitalité de l'Hôtel Maxim.
İyi geceler Senyor Link.
Buenos Noches Senior Link.
Buyurun keyfinize bakın senyor ve Hotel Maxim'in konukseverliğinin keyfini çıkarın.
Voilà pour vous, amusez vous senior, et profitez de l'hospilaté de l'hotel Maxim.
Çok güzelsiniz, Senyor.Derinizin rengi neredeyse benimkiyle aynı.
Vous êtes très beau senior. Votre peau est presque de la meme couleur que la mienne, vous voyez?
Böyle mi, Senyor?
Comme ça, senior?
Senyor gitmemi mi, kalmamı mı istersiniz?
Senior, voulez-vous que je parte ou que je reste?
Hepsi sizi bekliyor Senyor, yarın öğlen orada olacaklar.
Ils vont tous vous rencontrer Senior, ils seront là demain vers midi.
Wendell Armbruster Senior, eski moda bir insandı.
Wendell Armbruster père était un homme traditionnel.
Wendell Armbruster Junior, bu şahsın, babanız Wendell Armbruster Senior olduğuna yemin eder misiniz?
Jurez-vous que vous êtes Wendell Armbruster fils et qu'il s'agit bien du corps de votre père, Wendell Armbruster père?
Dostlar, hissedarlar, iş arkadaşları! Buraya Wendell Armbruster Senior'u övmeye değil, gömmeye geldik.
Chers amis, collègues, actionnaires, nous ne sommes pas réunis pour faire l'éloge de Wendell Armbruster père.
Wendell Armbruster Senior çok yönlü bir insandı.
Wendell Armbruster père était un homme de toutes les situations...
Ben Wendell Armbruster Senior, Amerika Birleşik Devletleri'ni iç ve dış düşmanlara karşı koruyacağıma ve görevimin gereklerini elimden geldiğince yerine getireceğime ant içerim.
Je, Wendell Armbruster père, jure solennellement que je sauvegarderai et défendrai la Constitution des États-Unis contre les ennemis, de l'extérieur ou de l'intérieur, et que je m'acquitterai de ma fonction au mieux de mes capacités.
"O, size bir armağan verdi senyor. Dopdolu bir yaz geçirmenizi sağladı."
"Senior, elle vous a fait don d'un été!"
" Pekala, senyor...
" Hé bien, Senior...
"Ben, senyor... " hiçbir genellemedekilerden biri değilim. " Tıpkı sizin gibi, ben de eşsiz biriyim.
" Moi, Senior, je ne suis rien de rien comme vous, je suis unique.
Çünkü eğer değilse, senyor " -
Sinon, Senior... "
Senior Service içiyor ve düzüşürken şarkı söylemeyi seviyor.
Fume des Senior Service et baise en chantant "la Paloma".
Hayır, Senior Service.
Des Senior Service.
Baba Baker'ı da getiriyorlar.
C'est Baker Senior.
Well, Sanırım bunu başkan yardımcısı Spike Nolan'a sormalıyız..
Demandez ça à mon vice-président senior, Spike Nolan.
Bu makale bir Prag gazetesinde yayımlandı... yazarı da bir "beyefendi"
Cet article est paru dans un journal pragois, signé par un certain "Senior".
Beyefendi...
Senior!
Özellikle, senin gibi aşağılıklara, Sinyor Bocca.
Et surtout pas un petit mac morveux comme vous, Senior Bocca!
- Affedersiniz, señor? - Önemsiz.
- Pardon, senior?
- Onu buldunuz mu, Sinyor Hontar?
L'avez-vous éprouvé, senior Hontar?
Hayır, Sinyor Hontar dünyayı biz bu hale getirdik.
Non, senior Hontar. Nous l'avons fait ainsi.
- Kalın hamurlu Chicago favorimdir. - Chicago öyle mi? Tamam.
Le 1er octobre 1990, la femme de George Bush Senior faisait la couverture de People.
Bir doktor kadar deneyimliyim... Ne demişti? Uzmanlık alanı.
Je suis un membre senior du domaine du docteur.
Ama formda kalmak da önemli. Gelecekte bir gün yaşlılar turnuvasına katılabilirsin.
C'est bon de garder la forme pour un éventuel combat senior.
Dan Ruettiger, takıma dışarıdan katılan bir son sınıf. Dün öğrenci gazetesi The Observer'da hakkında bir makale yayınlanmıştı.
Dan Ruettiger, un senior non recruté dont on a parlé hier dans le journal étudiant, l'Observateur.
Clive ile konuşuyordum.
Je parlais à Clive senior.
Bay Larrabee Senior'un da şoförlüğünü yapıyordum.
Je conduisais M. Larrabee père, à l'époque.
Şimdi, Mr. Kaplan Sr. Kahvesini koyu sever.
M. Kaplan Senior aime le café fort.
- Peki. Ben babası olan Frank'i kast etmiştim.
Et Frank Senior?
Şimdi geçen araçsa Roger Myers Sr. için 1921 yılında şirketini kurup Kıymık adında bir fareyi ve Tırmık adındaki kedi karakteri yaratıp işlerini büyüten kişi.
Le char suivant représente Roger Myers Senior qui a fondé sa société en 1921 et a connu un succès considérable en associant une souris nommée ltchy à un chat nommé Scratchy.
Sen Roger Myers'tan istemişsin.
Vous avez demandé à Roger Myers Senior.
- İkinci olarak Jerry Seinfeld, büyük ya da küçük kimse için, hiçbir yerde, hiçbir zaman düşmez.
Secundo, Jerry Senior et Jerry Junior ne se couchent jamais devant personne!
Büyük Jerry büyük bir hata yapıyor, Jerry.
Jerry Senior fait une sérieuse erreur.
Edward Van Blundht, doğal sebeplerden dolayı ölmüş.
Edward Van Blundht senior est décédé de mort naturelle.
Jeff'e benim okuldaki en tatlı çocuk olduğumu söylüyormuşsunuz.
Jeff m'a dit que vous me trouviez le senior le plus sexy de l'école.
Ama başka biriyle çıkıyormuş.
Elle était déjà avec un senior.
- Bu, Bayan Armbruster Senior mu?
Est-ce Mme Armbruster?
Sence ihtiyar Langham'ı andırıyor mu?
Ressemblera-t-il à Langham Senior?
- Üzgünüm, señor.
- Désolé, senior.
"En azından partideki bir kıdemli kişi bu özelliklere sahip."
" Il y a au moin une personnalité sénior du Parti qui a toutes ces qualités.
Senyor Ördek...
Senior Canardo...