English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ S ] / Sinir bozucu

Sinir bozucu traducir francés

2,249 traducción paralela
Sinir bozucu kuzgunlar.
Sales bêtes.
Sinir bozucu Prens Fabious.
Le sale prince Fabious.
Minik hali daha da sinir bozucu.
Il est encore pire en miniature.
Sağolasın ama ben de kötülüğünü çok sinir bozucu buldum.
Merci. Moi je trouve votre mauvaiseté carrément embêtante.
- Sinir bozucu derecede mutlu.
- En permanence.
Çok sinir bozucu.
Les chieurs.
Seni her gece yanımdan arka farları yaptırılmamış şekilde geçerken görmek ne kadar sinir bozucu, biliyor musun?
Sais-tu à quel point c'est frustrant de te voir passer tous les soirs avec tes foutus feux encore brisés?
Çok sinir bozucu.
Elle est trop chiante.
Bu iş veterinere gitmekten daha sinir bozucu.
C'est plus stressant qu'une visite chez le véto!
Çok sinir bozucu.
Il était si ennuyant.
Bence hanginizin en sinir bozucu olduğuna dair yarış yapmalısınız.
Vous devriez faire une compétition pour savoir lequel d'entre vous est le plus agaçant.
Bu sinir bozucu ses burada casus olduğunu söylüyor.
Cette voix énervante dit qu'il y a un espion juste ici.
- Çok sinir bozucu.
Trop usant pour les nerfs.
Yıllardır rehin tuttuğum onca kişi arasında,.. ... en sinir bozucu olan açık ara sensin. Tabii.
J'ai pris beaucoup de gens en otages mais tu es de loin le plus pénible.
Bayanlar ve baylar, tanıdığım en sinir bozucu,... en delirtici ve en inatçı kadına bir şarkı ithaf etmek istiyorum.
Mesdames et Messieurs, je voudrais dédier une chanson à la femme la plus irritante, exaspérante et têtue que j'ai rencontrée.
Bu çok sinir bozucu.
Pas de chance.
Erkekler bu sinir bozucu özgür ruhlu kişilerde ne görüyor?
Pourquoi les hommes aiment-ils les esprits libres énervants?
Şu sinir bozucu kız orada mıydı?
La nana ennuyeuse travaille toujours là-bas?
Evet, böyle sinir bozucu bir durum için herkes üzgün.
Une telle stupidité, c'est invraisemblable!
Tanrım, çocuklar ne zaman daha az sinir bozucu oluyor?
- À quel âge ils se calment?
Bu sinir bozucu sessizliği yok sayıyorum.
Je vais ignorer ce silence de mort.
Yani, eğer şu nefret ettiğimiz, sinir bozucu anne-babalar gibi olmadan, bizim seçtiğimiz mesleği seçmesini sağlayabilsek?
Je peux ne pas te prendre au sérieux? - Ce sont les hormones qui parlent? - Elles crient, en fait.
Doğruyu söylemenin neden sinir bozucu olduğunu anlamıyorum.
Je ne vois pas pourquoi dire la vérité peut être considéré comme agressif.
Biliyorsunuz, Dr. Brennan, farkında olmayabilirsiniz bazen çok sinir bozucu olabiliyorsunuz.
Vous savez, Dr Brennan, vous ne réalisez peut-être pas... mais vous pouvez être extrêmement mordante.
Bay Bray çok sinir bozucu olduğumu söyledi.
M. Bray m'a dit que j'étais mordante.
Hayatımda hiç bu kadar sinir bozucu birisiyle bir akşam geçirmemiştim.
Je n'ai jamais passé une soirée avec quelqu'un de plus agaçant.
Sinir bozucu olabildiğimi biliyorum.
- Je sais que je peux être agaçante.
- Sinir bozucu olan ne biliyor musun, Tom?
- Tu sais ce qui est agaçant?
Sinir bozucu bir şeklide her şeyi devraldığın için mi?
Parce que tu adores prendre la place de tout le monde?
Rachel kadar sinir bozucu birinden hoşlanmak için ne kadar hasarlı olması gerekiyor birinin?
À quel point faut-il être ravagé pour être amoureux de quelqu'un aussi agaçant que Rachel?
Kim ne derse desin tekrar ediyor. Çok sinir bozucu.
Il répète tout ce qu'on dit, c'est gonflant.
Ben sadece insanların yalan söylediklerini bilmesi sinir bozucu olduğunu düşünüyorum.
C'est frustrant de savoir qu'on nous ment.
Ama.... Normal çiftler gibi beraber takılamamak,... biraz sinir bozucu.
Mais... ça devient frustant, tu sais, pas possible de faire les choses que font les couples normaux.
Çünkü şu an Ben ile her şey rüya gibi gidiyor. Bu rüyada Chris'in çıkma durumlarıyla ilgili aptal kurallarına ya da sinir bozucu olan anneme yer yok.
Parce que Ben et moi, on est dans une bulle formidable, et il n'y a aucune pièce dedans pour la règle idiote de Chris ou ma casse-bonbons de mère.
Kesinlikle sinir bozucu bir durum.
C'est plutôt lourd.
Sinir bozucu değilim.
Je suis pas exaspérant.
Bu adam sinir bozucu ve bencil bir hıyar.
Un branleur chiant et égoïste.
Fark ettin mi bilmiyorum ama annem bir şeyden içtiğinde istisnasız olarak sürekli sinir bozucu bir ses çıkarıyor.
Je sais pas si t'as noté, après chaque gorgée, ma mère fait un bruit détestable.
- Eh, biraz sinir bozucu.
- C'est agaçant.
Anne, ben sinir bozucu ve çok saygısızım.
Maman, je suis odieux et très impoli.
Çok sinir bozucu.
Mon vieux, c'est excellent.
Bu ziyareti nasıl daha sinir bozucu yapabiliriz diye uğraşmadınız değil mi?
Avez-vous répété ça, pour rendre cette visite encore plus ennuyeuse?
İlk başta seni pek sevmemiştim küçük, sinir bozucu bir baloncuktun yalnızca.
Je ne t'aimais pas beaucoup quand tu es née. Tu étais ce petit truc ennuyeux.
- Evet! Hayır, çok sinir bozucu.
Donc, Cassie dit que, euh, je n'étais pas sexy.
- Sinir bozucu olmalı.
- Ça doit être frustrant.
- Çok iyi. Sinir bozucu!
Elle est nerveuse.
Sinir bozucu!
- Enervantes!
Bu harbiden sinir bozucu.
C'est énervant.
Şirin, ama çok sinir bozucu.
- D'accord. - Quoi?
- Çok sinir bozucu.
- C'est affreux.
Sinir bozucu.
Exaspérant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]