Smithers traducir francés
424 traducción paralela
Güzel atış, değil mi Smithers?
Superbe, non? Magnifique.
İşte orada! Bir yanlışlık yok, değil mi Smithers?
- Pas d'erreur, hein, Smithers?
Bradley Smithers, binanın çevresinde altı defa dolaştım!
J'ai fait six fois le tour en t'attendant.
Aslına bakarsanız Lexington'un biraz yukarısında oturuyorum. Ama Smithers'ın eğlencesini bozmayayım diye burada indim.
En fait, j'habite un peu plus loin, mais je ne voudrais pas gâcher le plaisir de Smithers.
Düşünüyordum da, Smithers görse bayılırdı.
- Voir ça ferait la joie de Smithers.
Görüyorsun ya Peg, aslında her şeyi Bay Smithers'ın kaynanası başlattı.
Tout avait commencé par la belle-mère de M. Smithers.
Bizi arabasıyla Bayan Smithers götürecek.
Mme Smithers va nous conduire.
Merhaba Smithers.
Ça va, Smithers?
Lee Smithers anlattı.
Lee Smithers me l'a dit.
- Smithers.
- Smithers.
Smithers, bunu korgenerala götür ve hemen doldur.
Smithers. Remplissez ça immédiatement.
Smithers bunları biliyor mu?
Est-ce que... Smithers est au courant de ça?
Konferansı Albay Smithers veriyor, 007.
C'est M. Smithers qui a la parole.
Ahizenizi mi değiştirdiniz Bay Smithers?
Oh, vous avez remis le combiné en place, n'est-ce pas, M. Smithers?
Öyle aşağı indin ki kendini solucan zannediyorsun.
Écoutez, Smithers, je sais ce que vous avez mis dans cette expérience, mais ça ne signifie pas la fin de tout.
İlk bombadan sonra, binaların içinde tıkalı kalırız.
Je ne l'oublierai pas, Smithers.
- Smithers, Johnson, yardım edin!
- Smithers, Johnson, aidez-nous!
- Smithers, silah ne durumda?
- Smithers, comment va votre bras?
- Merhaba, Smithers.
- Bonjour, Smithers.
Çok iyi, Smithers.
Très joli, Smithers.
Termal görüntülemeye geçiyorum.
Il y en a un d'empoisonné, n'est-ce pas, Smithers? Non.
İşte ilk Elvis'imiz geliyor, Provo Utah'tan Tommy Tilt Weathers.
Notre premier Elvis arrive sur le sol. Tommy Joe Smithers de Provo dans l'Utah.
İki saat sonra, Smither's kliniğine yatmış.
Deux heures après, il s'inscrit à la Smithers Clinic.
Smithers, kalbim havalı matkap gibi çarpıyor.
Smithers, mon coeur bat comme un marteau-piqueur.
Smithers, yakınlaştır.
Smithers, zoomez sur elle.
Üzülme, Smithers.
Ne vous en faites pas.
Geçen gece onu gene rüyamda gördüm, Smithers.
J'ai encore rêvé d'elle la nuit dernière, Smithers.
Evet, şey, Smithers, malikanemde ikimiz için bir parti düzenlemeni istiyorum- -
Smithers, organisez un souper pour deux dans ma propriété.
- Ne düşünüyorsun, Smithers?
- Qu'en pensez-vous, Smithers?
Smithers, bu altın bir fırsat.
C'est une occasion unique, Smithers.
İyi iş, Smithers.
Bon travail, Smithers.
Zehirli olan bir tane var değil mi, Smithers? Uh, hayır, efendim.
Il y en a un d'empoisonné, n'est-ce pas, Smithers?
Ben, William Smithers, hapishane müdürü yardımcısı sıfatıyla bu cezayı yerine getirirken içimde pişmanlık duyuyorum.
C'est donc à regret... que moi, William Smithers, Gardien-adjoint, vais exécuter la sentence.
Müdür William Smithers A Katındaki konferans salonuna çağrılıyor.
Gardien William Smithers, niveau A, salle de conférences.
Müdür Smithers, hoş kalın.
Portez-vous bien, Gardien Smithers.
Retina kodu kabul edildi, Müdür William Smithers.
Code rétinien accepté, Gardien William Smithers.
Canlı yayında teşhis taraması, Müdür William Smithers.
Diagnostic en direct. Gardien William Smithers.
187, Müdür William Smithers doğumu 14 Şubat 1967 ölümü 4 Ağustos 2032.
187, Gardien William Smithers. Né le 14 février 1967, mort le 4 août 2032.
Mikroplar dışında. - Ama bunun olmasına izin vermeyeceğiz değil mi, Smithers?
Mais ça n'arrivera pas, n'est-ce pas?
Hepsi pis mikroplarla kaplı! Değil mi, Smithers?
Ils sont tous couverts de germes dégoûtants, hein, Smithers?
Smithers, yeni bir uçak dizayn ettim.
J'ai conçu un nouvel avion.
- Smithers... Bu sağı solu belli olmayan delinin casinomda çalışmasını istemiyorum.
Smithers, je ne veux pas de ce lunatique dans mon casino.
Smithers sendika temsilcisi nerede?
Smithers, où est le représentant des syndicats?
Teşekkürler, Don.
Bonjour, Smithers!
Merhaba Smithers. - Ah Bayan Watson...
Le Contentieux va bien?
Smithers, bizimle gel.
Venez, Smithers.
Smithers, çekirgelerde bile üremenin engelleneceğini söylemişti.
Enfin, Smithers a dit qu'il empêcherait les criquets de se reproduire... - Je ne pense pas que...
Bay Smithers değilim.
Ce n'est pas M. Smithers.
Smithers.
- Smithers!
"En Azından Denedin"
Regardez-les, Smithers.
- Bak, Smithers!
GABBO ARRIVE - Regarde Smithers!