Snapchat traducir francés
69 traducción paralela
İzleyicilerimizi Instagram, Vine Snapchat ve bloglarla muhabirimiz yapacağız.
On fera en sorte que notre audimat nous informe via Instagram, Vine, Snapchat. Vous suivez toujours?
Snapchat'imi * aldın mı?
Tu as eu mon Snapchat?
Instagram, Vine,... Twitter ve Snapchat'e neler yollandığına bakmak için...
Je vais appeler Frankie, dis lui de regarder tout ce qui a été posté sur Instagram,
-... Frankie'yi arayacağım.
- Vine, Twitter, Snapchat...
Snapchat'e, Skype'a, ayaküstü sohbetlere ve aksesuarlanmaya bayılırım.
J'aime envoyer des snaps, parler sur skype, bavarder, et j'adore customiser...
Snapchat uygulamasını kullanmalıydın.
Tu aurais dû utiliser Snapchat.
Ya da Snapchat?
Snapchat?
Bazı Snapchat gönderilerini geri açtık.
On a ouvert des conversations sur Snapchat.
Tamam, e-postaya Snapchat'e veya Tinder'a ne dersin?
D'accord, et pour les emails? Snapchat?
Snapchat falan gibi.
Genre Snapchat.
Konuştuğumuz tek şey Robinson ikizlerinin karın kaslarını snapchat'te attığı zamandı.
J'avais vraiment besoin de lui dire que les jumeaux Robinson mon snapchatté leur abdos.
İnsanlar BuzzFeed, Candy Crush, anlık mesajlaşma... Twitter, Instagram ve Snapchat olmadan önce masa başında ne yapıyorlardı?
Que faisaient les gens au bureau avant Buzzfeed, Candy Crush, la Messagerie Instantanée, les textos, les sextos, tweeter, Instagram et Snapchat?
Yarı çıplak Snapchat'ler hakkında ne demiştik?
Qu'avons-nous dit des Snapchats à moitié nue?
"Burası bir işyeri." dedin ve sonrasında Snapchat'in ne olduğunu sordun sana anlatmak zorunda kaldım çünkü her zamanki gibi neyin eğlenceli olduğu hakkında hiçbir fikrin yok.
Tu as dit, "c'est un lieu de travail," et après tu as demandé ce qu'était Snapchat, et j'ai dû te le dire, car, comme d'habitude, tu n'as aucune idée de ce qui est amusant.
Seni de Snapchat'imden sildim.
Et toi, tu n'es plus sur mon Snapchat.
Tinder busu, Snapchat şusu falan.
C'est genre Tinder cela, Snapchat ceci.
Her ne kadar Snapchat'ten dönüşü konusunda hayal kırıklığı yaşamış olsa da.
Il hésitait après les résultats décevants de Snapchat.
Peter her zaman dürüst bir adamdı. Ve biliyorum ki eğer Peter bugün burada bizimle olsaydı Snapchat konusunda hayal kırıklığına uğramadığını söylerdi. Ve yanlış anladığın için seni affederdi Lev.
Peter a toujours été un honnête homme, et je sais que si Peter était avec nous aujourd'hui, il dirait qu'il n'était pas déçu par Snapchat, et il te pardonnerait, Lev, pour ta mauvaise compréhension.
Ilımlı, cömert ve Snapchat konusunda hayal kırıklığına uğramayan biri.
Chaud, généreux, et pas déçu par Snapchat.
Kredi kartı doğrulama sistemleri, Snapchat.
Le système de vérification de la carte de crédit, Snapchat.
Pinterest, Snapchat, getirileri yok.
Pinterest, Snapchat... Aucun revenus.
İyi. O zamandan beri benimle sürekli Snapchat yapmaya çalışıyor.
Il me lâche pas sur Snapchat depuis.
Julie'nin Facebook, Instagram, Twitter Instachat, Snapchat, A.I.M hesaplarında Rush ve Fifty Shades of Grey'den başka bir şey yok.
J'ai vérifié ses comptes Facebook, Instagram, Twitter, Instachat, Snapchat, AIM...
Eğer ben senin yaşındayken Snapchat ve Instagram olsaydı hesaplarım sonsuza dek kapatılmıştı lan.
S'il y aurait eu Snapchat ou Instagram à mon âge, Merde, j'aurais été déjà bannis à vie de la ligue.
Facebook, Instagram, Snapchat... ve bütün bilinenler.
Facebook, Instagram, Snapchat... tout.
Bu snapchat'çi moronların arasında teselli bulacağımı umarak yanılmışım.
J'ai été fou de penser trouver du réconfort parmi ces fans de Snapchat, et de la parenthèse utile...
Bunu ona Snapchat'ten mesajlaşırken mi söyledin?
Tu lui as dit ça sur Snapchat?
Twitter, Snapchat, Reddit.
Twitter, Snapchat, Reddit.
Kamerayı göt çatalıma koyup çektiğim müstehcen fotolarımı Snapchat'ten yolladım.
J'ai envoyé une photo de ma chatte à Matt Gackerack via Snapchat.
Sanırım bu günlerde Snapchat kullanıyorlar.
C'est plutôt Snapchat ces jours-ci.
Snapchat'ime girme.
Ne pas aller sur mon snapchat.
Gizli kamera kayıtları, güvenlik kamerası görüntüleri ATM kameraları, Snapchat kayıtları bombalama sabahı Alex'in dairesinin olduğu semtteki her şeyi topluyorum.
Je regarde les séquences CCTV, les caméras de sécurité, les caméras de distributeurs, Snapchats, Quoi que ce soit dans le voisinage de l'appart d'Alex. le matin de l'explosion.
Hadi bunun hakkında bir Snap hikayesi yapalım!
Faisons une story snapchat sur ça.
Lauren'i SnapChat'ten takip etmeye başladım.
J'ai commencé à suivre Lauren sur Snapchat.
Sahte bir Snapchat hesabı oluşturup benimle alay etmek için kullandı.
Elle a créé un faux compte Snapchat pour se moquer de moi.
Oradan Instagram, Snapchat hesabını bulup hemen hemen tüm hareketlerini takip etmek kolaydı.
De là, c'était facile de le trouver sur Instagram, Snapchat et de suivre ses moindres mouvements.
Çok eğlencelisin, Snapchat'i sever misin?
Tu es drôle. Tu as Snapchat?
Beşinci kattaki Raj, Snapchat'ledi.
Raj du 5e étage a envoyé un Snapchat.
Snapchat'te ekleyin : DJ Calvis.
Ajoutez-moi sur Snapchat, D.J. Calvis.
Snapchat'in var mı?
Tu es sur Snapchat?
Snapchat falan. Beni ırgalamaz.
Aller sur cette merde de Snapchat, je m'en fous.
Snapchat'ten ekle beni.
Envoyez-moi une vidéo.
Pardon ama Twitter, artik yeni Facebook ve Snapchat de yeni Twitter ama Periscope da yeni Snapchat olabilir.
Désolée, mais Twitter est le nouveau Facebook et Snapchat, le nouveau Twitter, mais Périscope peut être le nouveau Snapchat.
Britney911 diye bir Snapchat kullanıcısın ekran alıntısıyla aldığı resimlerini buldum.
Et j'ai trouvé des captures d'écran qu'il a sauvegardé. d'un utilisateur Snapchat nommé Britney911emoji.
Snapchat'te Emily VanCamp'in canlı sohbetini yönetmem gerekiyor.
Je suis censée animer un tchat d'Emily VanCamp sur Snapchat.
Snapchat'te ayrıldığın sıradan bir adam değil bu.
Ce n'est pas qu'un gars qui t'a largué sur Snapchat.
Ayrıca Snapchat'e kayıt oldum.
Je me suis inscrit à snapchat.
Meşgül galiba. Ara sıra Snapchat'te Story'sini görüyorum. Aman ne meşgul.
Je regarde son Snapchat, parfois, et il a l'air... il a l'air vraiment occupé.
Snapchatı bulandan Allah razı olsun.
Dieu merci, on peut faire une capture d'écran d'un Snap.
Snapchat'ten nefret ederim.
Je déteste Snapchat.
İşte bu. Bir tane de Snapchat için.
Et une de plus pour Snapchat.