Soir traducir francés
101,449 traducción paralela
Bu gece kaçıyoruz.
L'évasion se déroule ce soir.
Bu akşam 11'de, Sheba.
11 h ce soir, Sheba.
Sana hala güvenebileceğim, bu akşam kaçacağımız konusunda bana söz ver.
Promets moi juste que je peux te faire confiance, qu'on fait toujours ça ce soir.
Sam Keating o gece kaybolmuştu.
Sam Keating a disparu ce soir-là.
Annalise, seni günün sonunda buradan çıkaracağım.
Tu seras dehors d'ici ce soir.
Frank Delfino, dün gece Wes Gibbins'i öldürdüğünü itiraf etti.
Frank Delfino a avoué le meurtre de Wes Gibbins hier soir.
Frank dün gece teslim olmuş.
Frank s'est dénoncé hier soir.
Yarın gece.
Demain soir.
Aklımdaysa, dün gece alamadığımız pasaportları nasıl alacağımız var.
La tête essaie encore de trouver comment avoir ces passeports qu'on n'a pas eus hier soir.
Umarım bu gece, ikimizin de ailesi Sana'a'dan sağ salim çıkar.
Puissent nos familles quitter sans encombre Sana'a ce soir.
Bu akşamki şu şeyle ilgili.
À propos de sa fête ce soir.
Eve gelince konuşsak olur mu?
On en parle ce soir?
Evet. Yarın gece.
Oui, demain soir
Bu gece sokağa çıkarsak ölürüz.
Si on sort dans les rues ce soir, on est mort.
Dün gece havalimanındaki numara.
C'est le numéro de l'aéroport, d'hier soir.
Bu akşam Amerika'ya gidiyoruz.
On part pour les USA ce soir.
Poseidon, soruşturmayı sekteye uğratmak için o gece Gaines'i vurup öldürdü.
Poseidon a tiré et tué Gaines ce soir-là, pour stopper l'enquête.
Bana mesaj attığı telefon dün gece Lyon, Fransa'da bulundu.
Le téléphone duquel il m'a envoyé un message a été localisé à Lyon, en France, hier soir.
Geçen gece çok eğlendim.
C'était super, l'autre soir.
Ama asıl büyük haberim şu : Geçen gece şans eseri Sidney ile takıldım.
Mais j'ai bu un verre à l'improviste avec Sidney, l'autre soir.
Geçen gece eski sevgilinle ilgili dediklerinden.
D'après ce que tu as dit l'autre soir sur ton ex.
Ama geçen gece bir şeyler içtik.
Pourtant on a bu un verre ensemble l'autre soir.
Pazartesi akşamı arkadaşım Josh, Bushwick'te bir parti verecek.
Lundi soir, mon pote Josh organise une soirée à Bushwick.
Geçen gün seninle görüşmemden sonra eve geldi ve ben "Yavaş gidelim" dedim, o da sinirlendi.
Quand je suis rentrée l'autre soir après ma séance ici, je lui ai dit qu'on devrait se calmer et il s'est mis en colère.
Geçen gece orada değil miydin sen?
Tu y étais l'autre soir, non?
En azından bu akşam bir tanesini öğrendim.
J'en ai découvert au moins un ce soir.
Bu gece olmaz.
Pas ce soir.
Dün gece Williamsburg'de bir Gölge Avcısı'nın daha cesedi bulundu.
Un autre Shadowhunter a été retrouvé mort hier soir à Williamsburg.
Bana kalırsa Kaptan Hunter bu gece iyi vakit geçirmenizi isterdi.
Le Capitaine Hunter aurait voulu que vous vous amusiez ce soir.
Sonra o gece, bir havai fişek gösterisi izlemiştik ve...
Le soir, on a regardé le feu d'artifice local, et...
Star Lab'in tartışmalı parçacık hızlandırıcısını ateşlemesine saatler kalmışken protestolar devam ediyor.
Les manifestations se poursuivent durant le décompte de la mise en route ce soir à Star Labs de l'accélérateur de particules controversé.
Bu akşam polis değilim.
Je ne suis pas flic ce soir.
Bu akşam anonim bir kaynaktan NSA'in, Walker'a karşı yaptığı dosyayı aldım.
Plus tôt ce soir, j'ai reçu le dossier de la NSA contre Walker d'une source anonyme.
Sebebini bu akşam gördün.
Tu as vu la raison ce soir.
Dinle, bu akşam Stacey gelecek.
J'ai demandé à Stacey de venir ce soir.
Vay canına. Bu akşam kararlılığın üstünde.
T'es entreprenante, ce soir!
Geçen gece ne oldu, bilmiyorum. İleri gittiysem özür dilerim.
Désolée si j'ai déconné l'autre soir.
Bay Yamane bu akşam şehirde, Rus bağlantılarıyla buluşacak.
M. Yamane est en ville ce soir, pour rencontrer ses contacts russes.
Bu akşam öğreneceğimiz şey de bu.
C'est ce qu'on verra ce soir.
Evet ve bu akşam John'un bir adama işkence yapmasını izledim ve Felicity'e de bir şeyler oluyor.
Ouais, et ce soir, j'ai vu John torturer un homme, et il se passe quelque chose avec Felicity.
Bu akşam hava soğuk olacak.
Il va faire froid ce soir.
Dün gece birden çıkınca hastanedeki insanlara yardım edeceğini söylemeyi unuttun.
Quand vous m'avez laissé en plan hier soir, vous avez oublié de mentionner que c'était pour aider des gens à l'hôpital.
Bu gece Star City kuşatmasının arkasındaki isim olan Damien Darhk Green Arrow adıyla bilinen kanunsuz tarafından öldürüldü.
Damien Darhk, l'homme derrière le siège de ce soir à Star City, a été tué par le justicier masqué connu sous le nom de Green Arrow.
Dün gece akşam yemeğimizi iptal ettiğin için mi?
D'avoir annulé notre dîner hier soir.
Bu, bu akşam seni göreceğim demek mi oluyor?
Ça veut dire que je peux te voir ce soir?
Liza Warner dün gece firar etti.
Liza Warner s'est échappée hier soir.
Bu akşam iyi iş çıkardınız.
Bon travail ce soir.
Bu akşam herkes keyfine baksın.
Tout le monde devrait s'amuser ce soir.
İyi bir dostum, kora kor mücadele vereceksen yanarsın dedi ama sonra başka bir arkadaşım bu akşam çok korkutucu bir olayı atlattı çünkü desteği, bir ekibi vardı.
Un bon ami m'a dit que si tu essayes de combattre le mal par le mal, tu finiras blessé, mais un autre ami s'est tiré de quelque chose de plutôt effrayant ce soir, car il avait des renforts, une équipe.
Green Arrow bu akşam karımı öldürdü. Üstelik Belediye Başkanı da kayıpmış.
Green Arrow a tué ma femme plus tôt ce soir, et apparement le Maire est absent.
Bu nedenle sizlere bu gece Solntsevskaya Bratva'nın baskın yapıp buradaki hükümet yetkililerini infaz etme niyetinde olduğunu bildirmekten üzüntü duyuyorum.
C'est pour ça que cela m'attriste de vous dire qu'il y a eu une tentative de la part de Solntsevskaya Bratva de s'inviter à ces festivités et d'assassiner chacun des représentants du gouvernement ici ce soir.