Speedo traducir francés
71 traducción paralela
Istakoz şapka, balık ağı Speedo Jr, tekerlekli ayakkabı, görünmez köpek tasması.
Chapeau-homard, maillot de résille, chaussures à roulettes, laisse pour chien invisible.
Hey hazırcı, bir ufacık biplemeyi bulamadınız be!
Speedo! Tu le trouves, ce bip!
Çocuklardan biri Speedo adamı seviyor.
On dirait qu'un gosse aime Speedo man.
Ve Speedo içinde çok seksi görünüyordun.
Et tu étais vraiment sexy dans ton maillot.
Bencil huysuz moruğun tekiyim ve bu bana tıpkı Speedo gibi tam oluyor.
Je suis un vieux ronchon égoïste, et j'en suis très content.
Küçücük bir Speedo mayo giyiyordu ve her şeyi meydandaydı.
Il portait donc ce minuscule Speedo, ses couilles dépassaient de tous les côtés.
Slip mayo mu?
Mon Speedo?
Benim slip mayom yok ki.
J'ai pas de Speedo.
Speedo giymiyordu. - O fotoğraftan bahsetme. - Adam anadan doğma çıplaktı.
Si on dit que c'est le 24, ça ne fait pas le temps réel qu'on a passé ensemble.
- Speedo. Speedo.
- En Speedo.
- Speedo mu?
- Speedo?
Kirk, Speedo giymiş Taylor etek giymiş.
Kirk est en slip, Taylor a une jupe, Al un pantalon coupé aux fesses.
Şimdi döndürdüğünde, yüksek dalıcının Speedo mayosu çıkmıyor.
Quand tu le tournes, le slip du mec ne s'en va plus.
Daracık bir Speedo mayo giyiyor.
Il porte un maillot moulant!
Aman Speedo'larınızı buruşturmayın.
Ok, juste des speedos en groupe.
Sana bir bere ve speedo aldıracağım.
Je te commande un bonnet rouge et un Speedo.
Ona bir keple bir de Speedo yollayalım.
On lui enverra un bonnet rouge et un Speedo.
Tam bir canavar o. Speedo'lu * resmini nereden buldun?
Tu l'as trouvée où, cette photo de lui en Speedo?
Dostum, Speedo'suz tanıyamadım seni.
Brad. Je t'ai pas reconnu sans ton maillot de bain.
Seni Speedo'luyken tanıdığımdan değil, ama...
Non pas que je te reconnaîtrais avec, mais...
Neredeyse kıyafetime işiyordum.
J'ai failli pisser dans mon Speedo.
Harvey'e söyle Speedo istemem.
Dis à Harvey que je refuse de porter un maillot moulant.
Hâlâ o Torpilli Speedo ile mi berabersin?
Tu es encore avec Speedo le Suppo?
Ve bundan sonra beraber spor yapacağız ve Speedo mayo giymeyeceğim.
On va s'entraîner ensemble, et je mettrai un Speedo. Super!
Florida için aldığım yeni mayoma bak!
Mattes mon nouveau Speedo pour la Floride!
Stan... Hareketin olduğu yerde olmak istiyorum.
As-tu vu ce que ce gars avait dans son Speedo?
Eminim slip mayoyla yüzüyordur.
Je parie qu'il nage en Speedo.
- Speedo giyiyor muydu?
- Il avait un slip de bain?
Sayın Başkan'ın Fransızca konuşan dostlarına verecek bir şeyi varmış ; iki yumurta bir sucuk.
M. Presidente aimait les hommes qui parlent français, les petits Speedo et les grosses lances.
Speedo'mu valizime koyayım.
J'embarque mon maillot.
Şu turuncu mayoyu mu diyorsun?
Tu parles du Speedo orange?
Speedos mu giyiyorsun?
Tu portes un Speedo?
- Ben de havuza gidiyordum.
- J'allais nager. - Avec ton Speedo?
Beni dekolteli giyinmek zorunda olduğum ve erkek dansçıların mayolarının içine para sıkıştırdığım çılgın partilere götüren parti insanları nereye kayboldu?
Qu'est-il arrivé aux fêtards qui m'ont emmenée à une rave? J'étais en bustier et j'ai fourré du pognon dans le Speedo d'un danseur nu.
Bazen Belly'le şort mayo ve Speedo giyip gelirdik.
Des fois Belly et moi mettions des caleçons de bain et des combinaisons.
İşte! Mayo giyip, Maggie'ye sarılan bir eleman.
Un gars en Speedo avec son bras autour de Maggie!
Şey, eğer ben mayo giyiyor olsam daha az korkardın.
Je ne savais pas que tu étais ici. Ouais, eh bien, peut-être que tu te sentirais un peu moins effrayé si je m'habillais en Speedo.
Yargıcı Speedo mayosu içinde gözlerinin önüne getirmeye çalış.
[il rit] Et bien, imagine le juge en maillot de bain.
Speedo giyen manyak.
Taré de porteur de maillot de bain
Bazen Belly'le şort mayo ve Speedo giyip gelirdik.
Parfois Belly et moi mettions des maillots de bain et des combinaisons.
Hayır, senin eşyalarını hazırladım.
Le seul truc que je n'ai pas pu trouver, c'est ton slip de bain, ton Speedo. Non, je l'ai déjà fait.
Hayır, Speedo giyiyorum.
- Comment ça?
Ve bir Speedo. Denemelisin.
- C'est une démarche spirituelle.
- Hey, Speedo!
- Salut, Speedo!
Michael Speedo...
Michael Speedo...
Eski moda slip mayo.
Mon vieux Speedo.
- Evet, Speedo giyiyordu.
- Oui, il en portait un.
Speedo gibi gözüküyor.
- Ça y ressemble.
Bence Speedo değiller.
Je crois pas que ça en soit.
- Speedos mu giyiyorsun? - Speedo değil.
- Tu portes un Speedo?
Güvensiz olmana gerek yok.
Je ne paraîs pas bien dans un Speedo ( marque de maillot de bain )