Suisse traducir francés
1,752 traducción paralela
Hayır. İsviçre'den.
- Non, de Suisse.
İsviçre'ye gitmem gerekiyor.
Je dois aller en Suisse.
İsviçre'deki bankadan çekebiliriz.
Tu peux en prendre plus à la banque en Suisse.
İsviçre'ye.
En Suisse.
Carola Lehmann, Kenya'dan ayrıldıktan sonra bugüne kadar, İsviçre'de kızı ile yaşamakta.
Carola Lehman vit à ce jour en Suisse avec sa fille
.. İsviçrede küçük bir dükkandan?
.. Un petit magasin en Suisse?
Babamın da sertifikaya ihtiyacı oldu ve İsrail'e döndü.
C'est comme ça que mon père a eu son permis d'immigrer. Il est donc venu avec son ami suisse.
Ve benim Kebut'la ilgili hatırladığım tek şey domatesler.
L'ami suisse se souvient encore des tomates du kibboutz.
Neyse, bütün Fransa'yı dolaşıp İsviçre'ye geçtik, sonra Belçika, ve şimdi de Amsterdam'dayız.
On a visité toute la France, puis la Suisse, la Belgique, et maintenant, Amsterdam.
Ayaklarını sil. Yerler parke. Oldukça da pahalı.
Essuie-toi les pieds, le parquet suisse coûte une fortune.
- Vanilyalı ve bademli. Çok anlamlı bir tat.
Ouais, Suisse, vanille-amandes, ce qui est un parfum vraiment important.
Bir depoda. Lugano, İsviçre. Passeo Mantello 43 numara.
Dans un entrepôt à Lugano, en Suisse, 43 Passeo Mantello.
Sonra da İsviçre arayıp "Biz tarafsızız, unuttunuz mu?" falan der.
En gros, vous pourriez prendre un missile dirigé contre une cible militaire, disons au Moyen-Orient et ensuite, le rediriger vers la Suisse, vous voyez? Et ensuite les Suisses appellent, et ils disent un truc du genre "Hé ho, on est neutres!"
Sanki cep çakısındaki makasın diğer yarısı gibi.
On dirait la moitié des ciseaux d'un couteau suisse.
İsviçre çakısı mıydı?
- C'est un couteau suisse?
Bakıyorum da isviçre çakısından.. .. maket bıçağına dönmüşsün.
Vous êtes passé du couteau suisse au cutter?
3 dolar 28 sent, bir bıçak ve lanet olası birkaç düğme mi?
3,28 dollars, un couteau suisse et quelques foutus boutons?
Bay Dutton, isviçre'de nasıl geçindin?
M. Dutton, vous surviviez comment en Suisse?
Pekala Bay Dutton. Geçen Cuma. Albert öldürülmeden 2 gün önce.
M. Dutton, vendredi dernier, deux jours avant qu'albert soit tué, cinq millions de dollars ont été virés sur votre compte en Suisse.
İptal etmeden önce İsveçden özel uzmanlar getirtti
Elle ferait venir des spécialistes de Suisse avant d'annuler ça. OK.
Ama doktora gidip benim bir bacağım diğerinden kısa dediğinde milyonlann olsa. seni İsviçre'e yollasalar bile eve..... yüksek bir ayakkabıyla gelirsin.
"Doc, j'ai une jambe plus courte que l'autre," peu importe que tu aies des millions de £, ils t'envoient en Suisse et tu reviens juste avec une plus grosse chaussure.
- Peynirli hindi burger.
Burger à la dinde avec fromage suisse.
İsviçre. Çok tarafsız bir ülke. Ve çok güzel saatler yapıyorlar.
On est en terrain neutre, en Suisse, où il y a de belles montres.
İsviçre.
- En Suisse? - Tu skies?
- Göstermemi mi istiyorsun? - Evet. Göstereceğim.
Né au Nigeria, vivant en Suisse.
Arka cebimdeydi. Üstüne oturuyordum.
Soupçonné de détournements de fonds, il a fui en Suisse.
Burada 50 £ var. Şimdi kasadan 50 £ al.
Il faut le faire ce soir, Mgube repart en Suisse demain.
O İsviçrede Eurovision Şarkı Yarışmasına katıldı.
Elle a représenté la Suisse à l'Eurovision.
Seni İsviçre'de bir kliniğe götürdüm, iyileştin.
Je t'ai emmené dans une clinique en Suisse. Tu t'es retabli.
Bende İsviçre askeri bıçağı var.
- En fait, j'ai un couteau suisse.
Sadece bize ait bir yer bulmalıyız. Kimsenin olmadığı.
On doit juste trouver notre propre Suisse, un endroit neutre.
Beni İsviçre gibi düşün.
Il faut me voir comme la Suisse.
Gecen bahar tatilinde İsvicre kırlarında arkadaşımın çiftliğindeydim.
J'ai passé les dernières vacances scolaires dans la ferme d'un ami dans la campagne suisse.
Lucy'nin İsviçre'de bir adama 50 bin dolar borcu var.
Lucy doit 50 000 $ à un mec en Suisse.
Neden eve dönüp İsviçre peyniri yiyerek muradına ermiyorsun?
Pourquoi vous ne rentrez pas chez vous, mangez du fromage suisse, et vivez heureux pour toujours?
- Keskin bir şey de olabilir.
Si ça t'arrive encore, un couteau suisse suffira
İsviçre bankasında hesabınız olsaydı siz nereye giderdiniz?
Où iriez vous si vous aviez votre propre compte en Suisse?
Ellerinde özel yapım İsviçre malı bir yazıcı vardı.
Ils ont utilisé une presse de modèle suisse.
Bay Mendel. İsviçre'de işler nasıl?
M. Mendel, comment ça va, en Suisse?
Bana da bir kutu kurabiye ayırır mısın, izci kız?
Réserve-moi un couteau suisse en toc, poulette.
Dostum Truman, Kansas bugün soğuk tabii İsviçre'de hayal ettiğim kadar değildir tahminen.
Mon ami Truman, il fait froid dans le Kansas aujourd'hui. Mais pas autant qu'en Suisse, j'imagine.
Kraliçenin gözdesi Polignac Düşesine duyulan nefret İsviçre sınırına gönderilmesini gerektiriyor.
Connaissant la haine qu'inspire Mme de Polignac, favorite de la reine, je recommande son départ pour la frontière suisse.
Her bir kaçakçı 500 milyon lira alıyor sınırı geçiyor ve parayı ayarlanmış İsviçre banka hesaplarında topluyorlar.
Ils prennent chacun 500 millions de lires, traversent la frontière et versent l'argent en Suisse sur des comptes courants secrets.
Bir Amerikalı 2. Dünya Savaşı sırasında İsviçre'de bir bankada çalışıyordu.
Lors de la 2e Guerre mondiale, un Américain travaillait dans une banque suisse.
Kendiniz için onun adına bir İsviçre banka hesabı açtırın.
Ouvrez un compte en Suisse.
İsviçre'de bile olsa, bu bizi ele verebilir.
Et on pourrait nous retracer, même en Suisse.
- Hayır, İsviçre'ye gitmiyorsun.
- Non, tu n'iras pas en Suisse. - Oh oui!
Daha önce de yaptım.
Ce ne sera pas mon premier. On n'est pas en Suisse.
Bauhouse'u vardı.
Au Bauhaus. Quand ce maudit Hitler a pris le pouvoir, il est parti pour Bâle où un ami suisse l'a caché.
Dennis 2 gün sonra uçağa atlayıp İsviçre'ye gitmiş.
Deux jours plus tard, il prenait l'avion pour la Suisse.
Peki yalnız kalmaya ne oldu?
- Qu'est devenue notre Suisse?