Suitcase traducir francés
27 traducción paralela
You're bleeding on my suitcase.
Vous saignez sur ma valise!
Evet, her şey birden oluyor, Suitcase.
Bon sang, tout arrive d'un coup, Suitcase.
Suitcase'yi bugün gördün mü?
Tu es allé voir Suitcase aujourd'hui?
Şimdilik sana telefonlarda ihtiyacım var, Suitcase.
Bon, j'ai besoin de toi pour répondre au téléphone, là maintenant, Suitcase.
Ayrıca Suitcase'nin senin kontrol etmemi istediğini söylediği şeye baktım.
Oh, et j'ai aussi, euh, fait les recherches que Suitcase a dit que tu voulais.
Bana Lou demeye devam ettiğin sürece, Suitcase... Bende sana Luther diyeceğim.
Tu continues à m'appeler Lou, Suitcase, et je me mets à t'appeler Luther.
Dinle, Suitcase orada mı?
Écoute, Suitcase est là?
İstediğim şeyi yapacağına dair senden bir söz vermeni istiyorum, Suitcase.
Je veux que tu me promettes de faire ce que je t'ai demandé, Suitcase.
Suitcase'yi kastediyorum.
Je parlais de Suitcase.
Suitcase mi?
Suitcase?
Carter Hanson çözmelerini istemiyor. Suitcase ile sorunun var. Neden umursuyorsun?
Carter Hanson ne veux pas qu'ils la résolvent. T'as un problème avec Suitcase.
Etmem lazım, Suitcase.
J'ai besoin de vous aider, Suitcase.
Bunlar benim mümessillerim, ilacımın hastalara yazılması için güzelliklerini ve bedava eşantiyonları kullanacaklar.
Ce sont mes "Suitcase Suzies", ( fille politique qui n'a jamais assez de place dans sa valise ) qui vont utiliser leur beauté et des cadeaux gratuits pour s'assurer que nos médicaments soit prescrit.
Bugün son günün Suit..
C'est ton dernier jour, Suitcase.
Kimseyi takip ettiğim yok Suitcase.
Je suis sur personne.
Suitcase Butler'dan hoşlanmadı, bu yüzden işi bıraktı.
Valise n'aimait pas Butler, donc il a démissionné.
İyi bir polissin Suitcase.
Tu es un bon flic, Valise.
Sana ihtiyacımız var. Valiz'i arıyoruz.
Aide-nous à trouver Suitcase.
Valiz mi?
Suitcase?
Valiz'i mi arıyorsunuz?
Suitcase?
# Eşyalarını topla, koy o elbiseyi de #
♪ Pack up your suitcase, put on that dress ♪
♪ Suitcase of memory ♪
♪ Suitcase of memory ♪
Belki de Suitcase'e sormalısın.
Je ne sais pas.
Jenn yapmak istemedi, değil mi?
Peut-être devriez-vous le demander à Suitcase. Il n'a pas forcé Jenn à le faire, n'est-ce pas?
We have the suitcase. - kim calışıyor?
On a la mallette.
Şarkı söyle bana... Söyle ki affedeyim seni. Çaldığın için kalbimi, topladığında o valizi.
so sing to me and I will forgive you for taking my heart in the suitcase you packed sing to me like the lights didn't blind you like you blinded me when I heard your voice in a dream