Sweets traducir francés
730 traducción paralela
Ve sonra Sweets var.
Y a Bonbons aussi.
Honeymoon Sweets oteli, kulağa hoş geliyor ama durum kötü.
Au motel Des lunes de miel. Plus craignos, tu meurs.
- Tatlılar.
- Sweets.
"Misamisa'nın neşeli Tatlıları"
"Misamisa's Happy Sweets"!
O, Misa-misa Neşeli tatlılardan
C'est Misa, Misa! De "Happy Sweets"!
Sweets, katilin profilini gönderdi.
Sweets m'a donné un profil du tueur.
Doktor Sweets demek istiyorsun.
Vous voulez dire Dr. Sweets.
Sweets, katilin bir erkek olduğunu söylüyor.
Sweets dit que le tueur est un homme.
Sweets, katilin yalnız çalıştığını ve hatırı sayılır işçi sınıfı bir işi olduğunu normal hayatında, insanları kazanan, bekar biri olduğunu söylüyor.
Sweets dit que le tueur bosse seul, et qu'il a un travail d'ouvrier respectable. Côté public, il serait du genre sauveur, pas marié.
Sweets'in seni tarif ettiğini fark ettin, değil mi?
Vous vous rendez compte que c'est vous que Sweets décrit, n'est-ce pas?
Sweets haklıydı.
Sweets avait raison.
Doktor Sweets, katilin geçimi için çalıştığını söylüyor.
Dr. Sweets dit qu'on peut supposer que le meurtrier travaille pour vivre.
Ve Balsam'ın Acıtatlılar Şekerleme ve Şeker Mağazası doğmuştu.
Et Balsam's Bittersweets taffy sweets emporium était né.
Sağlık denetmeni Andrew Brown'ın şu anda Balsam'ın Acıtatlılar Şekerleme ve Şeker Mağazası ortağı Billy Balsam'ın cinayetinin bir numaralı şüphelisi olduğuna inanılmakta.
L'inspecteur sanitaire Andrew Brown est considéré comme le suspect numéro un dans le meurtre du co-propriétaire de "Balsam's Bittersweets taffy sweets", Billy Balsam.
Ben General Mariot Sweets.
Je suis le général... "Merriot Suites".
Pekala, Sweets haklı olabilir.
Sweets n'a pas tort.
Hallet, Sweets.
Attrapez-ça, Sweets.
Evet, tamam, Dr. Sweets. Sorayım.
Oui, Dr Sweets, je lui demanderai.
Sweets bu durumda, kelime kullanımına takılırdı.
Ce que Sweets ferait dans cette situation, c'est qu'il sauterait sur l'usage des mots.
Sweets cidden birinin yalan söylediğini anlayamaz.
Sweets ne peut pas dire si quelqu'un ment.
Dr. Sweets, tropikal balıklarla çalıştığını söyledi.
Dr. Sweets dit que vous travaillez avec des poissons tropicaux.
Hey, Sweets, şeyin, eğik duruyor.
Hé, Sweets, votre, euh, truc est en train de tanguer.
Bence Sweets, dün akşam başaramadı.
Dites-vous une chose, Sweets n'a rien eu la nuit dernière.
Bu konuda Sweets'ten yanayım.
Je suis avec Sweets là-dessus.
Sweets çok mu donuk?
Sweets est trop pâle?
Hey, Sweets, ben ve Bones- - bu akşam bowlinge gidiyoruz.
Hé, Sweets, Bones et moi on va au bowling ce soir.
Hadi, Sweets.
Merci. Allez, Sweets.
Pekala, Dr. Sweets, katil olabileceğini düşünüyor.
Bien, Dr Sweets pense toujours qu'elle est la tueuse.
Mükemmel, Sweets.
Ouais, c'est super, Sweets.
Dr. Sweets, Tommy Sour'un Myspace videosunu buldu.
Dr. Sweets a trouvé la vidéo MySpace de Tommy Sour.
Sorun nedir, Sweets?
C'est quoi le problème, Sweets?
Sevilen birini kaybetmek... Bir ortak, Sweets.
Un partenaire, Sweets.
Büroya yolladığım listeyi, Sweets'e yollamışlar.
J'ai envoyé ma liste au FBI, ils l'ont renvoyée à Sweets.
Çok güvenilir biriyim.
Vous savez, je suis digne de confiance. - Mais Sweets...
Evet ama Sweets... Sweets, profesyonel bir karar vermiş.
- C'était une décision professionnelle.
Sweets'in dediklerinden dolayı mı?
- C'est à cause de Sweets?
Sweets, bunu geçebilir miyiz?
Pouvons-nous juste continuer?
Sweets.
- Sweets.
Sweets, Hodgins'in katil olduğunu söylüyor.
Sweets a dit qu'Hodgins est le tueur.
Sweets'in katil olduğunu mu düşünüyorsun?
Vous pensez que Sweets est le tueur?
Mükemmel, şimdi de Sweets suçlu.
Super, maintenant on est comme lui.
Bana güvenin, Sweets adamımız.
Car croyez-moi, Sweets est notre homme.
Sweets, patlamadan sonra neredeydin?
Sweets, où étiez-vous après l'explosion?
Sweets, bunu Bones'a vermelisin, anlıyor musun?
Sweets, vous allez laisser au moins ça à Bones, vous avez compris?
Çünkü Sweets, savcı için Max'in psikolojik profilini çıkardı.
Pourquoi? Parce que Sweets a établi le profil psychologique de Max pour l'accusation.
Bu neden önemli? Sweets?
- En quoi est-ce important pour vous?
Terapi yok.
Sweets? Pas de thérapie!
Üzgünüm, Bones, Sweets'le aynı fikirdeyim.
Désolé, mais je suis d'accord avec Sweets là.
Pekala, Sweets, ben...
Bien, Sweets, vous...
Hey, Sweets, özür dilerim.
Hé, Sweets, j'avais tort.
- Sweets.
- Sweets.