Sürtük traducir francés
5,898 traducción paralela
Hadi ama. İşte böyle, sürtük
Continue comme ça, salope.
Eşitlikten yanayım ama geleneklerimizi mahvettikleri zaman tam bir sürtük olurum.
Je suis pour l'égalité, mais quand ils commencent à déconner avec les traditions, C'est quand il y a le turbo salope.
Al bunu içine, sürtük!
Tu vas voir!
Tanrım! Canım dikkat et. Az daha sürtük tokadını basacaktım.
Mon chou, fais attention j'ai failli te mettre une baffe.
Sürtük tokadına gerek yok.
Pas besoin de baffes.
Sürtük, şu an aptal beyaz kıçını vurmam gerekirdi ama onun yerine sana bir yolculuk teklif ediyorum.
Je devrais descendre ton petit cul de blanc sur-le-champ, mais au lieu de ça, je te propose de t'emmener.
Tam bir sürtük.
C'est une malade.
Senin sürtük kızın kızımı tehlikeye attı.
Votre tarée de fille a mis ma gamine en danger.
İşte bu, sürtük!
C'est ça sa * * *!
- Sürtük.
Salope.
Öleceksin, tatlı sürtük!
Tu vas mourir, petite salope.
- Gel buraya sürtük!
- Viens là, salope!
Öleceksin sürtük!
Tu vas mourir, salope!
Siktir git sürtük!
Va te faire foutre, salope!
Kızımı bırak sürtük karı!
Lâche ma fille, salope!
Kahrolası sürtük yalan söylüyor.
Cette pute ment.
Git sokakta yat utanmaz sürtük.
Va dormir dans la rue. Espèce de salope!
İlk tanışmamızda bana sürtük dedi diye mi?
Pourquoi? Parce qu'elle m'a traitée de garce à notre première rencontre?
Vampir hastası sürtük.
Putain de salope de vampire.
Çekil yoldan lanet olası sürtük!
Hors de mon chemin, bimbo de cirque.
Ve sen de sürtük gibi bir şeysin.
Pour le reste, tu es une salope.
"Küçük Fakir Sürtük kız," Jackie Collins tarafından.
"Pauvre petite garce", de Jackie Collins.
Kontrolcü tavırlarından vazgeçip beni kokteyllere boğmalısın seni çekilmez sürtük.
C'est une fête. Relaxe ton Kegel et sers-moi un daïquiri, pouffiasse!
Morluklar, akşamdan kalma durumu ve herkesin beni gördüğünde sürtük diye bağırması dışında mı?
En dehors des bleus, de la gueule de bois, et de ma persistance à appeler tout le monde "salope"?
Teşekkürler, sürtük.
Merci salope.
Al o zaman, seni küçük sürtük!
Prends-le alors, petite salope!
- Ama o sürtük delirmişti.
- Mais cette salope était dingue.
"O sürtük seni göremiyor, ama ben görüyorum."
" La salope ne peut te voir, mais moi oui.
Melissa'yla birbirinize layıksınız. Tam bir sürtük.
Toi et Melissa vous vous méritez, c'est tellement une garce.
Hadi sürtük.
Vas-y, poufiasse.
Sürtük!
Salope!
Peruğun güzelmiş sürtük.
Belle perruque, salope.
Seni hasta ruhlu sürtük.
Vous êtes vraiment une ordure!
Niye barda küçük bir sürtük gibi davranıyordun?
Pourquoi est-ce que t'es dans un bar à jouer la salope?
Sürtük mü?
La salope?
Jack beğenmiş gibi görünüyordu. Üstelik bazen bu konuda tam bir sürtük olabiliyor.
Jack semblait séduit, et il peut faire sa difficile.
Seni vuracağım sürtük!
Je vais vous flinguer, salopes.
Bana bak sürtük!
Regarde-moi, connard!
Bana bak sürtük mü?
"Regarde-moi, connard"?
İyi denemeydi sürtük.
Bien essayé, sketchy rudimentaire.
Geri çekil sürtük!
Dégage connasse!
- Aptal sürtük! Seni...
T'es dingue?
Hayır, kimse bilmiyor zaten ama yine de sürtük benim erkeğimin peşinde.
Non, je sais, personne ne le sait. Mais cette salope veut me piquer mon mec!
- O sürtük manyağın teki.
- C'est une salope cinglée.
Bunu sen yaptın küçük sürtük.
C'est toi qui as fait ça, sale petite garce.
Haplarımı ver dedim sürtük!
J'ai dit donne-moi mes pilules, salope.
O bataklıktan çıkma sürtük kendi adını bile heceleyemezken krallığın anahtarlarını ona mı teslim edeceğiz?
Cette pute ne sait même pas épeler son propre nom, et elle obtient les clés du royaume?
- Artık yok, sürtük.
Plus maintenant, salope.
Komşumuzu öldürdü ama sürtük hak etmişti zaten.
Elle a tué la voisine, mais la salope l'avait cherché.
Bokumun sifonunu da sen çek, sürtük.
Rince ma merde, pétasse.
Seni zavallı yalnız sürtük.
Tu es pathétique, salope.