Takdire şayan traducir francés
355 traducción paralela
Takdire şayan bir muvaffakiyet, efendim.
C'est un record remarquable.
- Takdire şayan bir meziyet.
Pas vous? Une qualité admirable!
Takdire şayan.
Admirable.
Gerçekten takdire şayan birisin, ama yerlerde yuvarlanmadıkça ve uşakları sinir krizine sokmadıkça, her daim gündemde olacağız.
Vous êtes très respectable, mais du moment qu'on ne se roule pas par terre... et fasse tourner le majordome en bourrique, ça gazera.
Şansın bol olsun! Bu takdire şayan ve olağanüstü başarından ötürü seni, Birleşik Devletlerin onur madalyasıyla ödüllendiriyorum.
Pour cette action méritoire et exceptionnelle, je vous décerne la Médaille d'Honneur des États-Unis d'Amérique.
Babam, bana bu tip şeylerin takdire şayan olduğunu öğretti.
Grâce aux leçons reçues de mon Père. Je suis à même de les apprécier.
Evet, bir başka takdire şayan davranış.
Encore une estimation.
Takdire şayan bir öğretmen olduğu ortaya çıktı.
Il se montra un tuteur admirable.
Ama ne yazık ki, bu takdire şayan çalışma sonuçsuz kaldı.
Ces efforts n'ont donné aucun résultat.
Bu sadece etkileyici ve takdire şayan bir durum değil, üstelik çok da tatmin edici.
Et en plus, c'est fichtrement satisfaisant.
Takdire şayan.
Oui, admirable.
Düzeni tertibi takdire şayan.
Son attitude est admirable.
Çalışmanızın takdire şayan olduğunu da eklemek isterim.
Votre travail est remarquable.
Onurunu korumak istemen takdire şayan.
Je vous comprends.
Vali Tatsuta takdire şayan bir insan.
C'est un vieux renard redoutable. Si on arrive â l'éliminer,
Alberto'nun hayat enerjisi takdire şayan.
Sa résistance est admirable.
Takdire şayan bir huyu var : Hep uyuyor.
Pour la conduite, bien, il dort tout le temps.
İngiltere iki kampa ayrılıyor ; Henry taraftarları, ve Becket taraftarları. Ve bu bizim için son derece takdire şayan bir durum.
l'Angleterre est divisée entre deux camps, celui du Roi et le vôtre, Becket et cela nous convient tout à fait.
Takdire şayan bir niyet.
Quelle pieuse intention!
Yaptığın takdire şayan Buonarotti. Fakat aptalca.
C'est louable, Buonarroti, mais stupide.
"Kahramanca. Takdire şayan."
Que c'était admirable.
Anlayış gösterin lütfen bir zamanlar bu adam bir manastırın başrahibiymiş takdire şayan.
Comprenez, je vous prie : cet homme fut jadis abbé estimé dans un monastère.
Yine de davranışı takdire şayan.
Gratifions-le plutôt.
Sonra, o takdire şayan performansını sergilerdi. Sanki hiç kimsenin bulamadığı kayıp bir bilimi arar gibi. ... yavaş yavaş...
Ensuite, comme s'il avait accompli une chose sacrée, comme s'il avait cherché peut-être, qui sait, à retrouver une science perdue, lentement nous l'avons vu nouer la corde bleue.
Takdire şayan düşünceler.
Admirables sentiments!
Ne kadar takdire şayan!
C'est admirable.
Augusta, bu ayrılık mektubu takdire şayan olmuş.
Augusta, cette lettre d'adieu est digne d'un roman de gare.
Takdire şayan bir toplumdular.
- C'est une société tout à fait recommendable.
Fevkalede takdire şayan bu.
Ils sont dignes d'admiration.
Onun aksine, ikinci çocuğu Tadanaga zeki ve yakışıklıydı. Takdire şayan bir gençti.
À l'inverse, Tadanaga, son second fils était brillant, beau et source d'admiration.
Açık sözlülüğünüz takdire şayan Bayan Seward.
J'admire votre candeur, Mlle Seward.
Şirket için takdire şayan bir hizmette bulundunuz Maria Braun.
Vous avez contribué au succès de la firme.
Terk edilmiş hissine kapıldığında ateşçiye rastladın ve şimdi ona minnettarsın, bu takdire şayan.
Le soutier t'a charmé Tu t'es senti abandonné, là tu as trouvé le soutier et lui es reconnaissant, c'est très louable!
Amaçladıkların takdire şayan şeyler ama...
Vos intentions sont...
Blöf yapan bir pokerci suratı. Takdire şayan.
Joli mensonge!
Hepsi takdire şayan, fakat dünyanın yıkımını durduracak şeyler değil.
Des changements honorables, mais certainement pas cruciaux.
Başarılarınız gerçekten de takdire şayan.
Ce que vous avez accompli est vraiment remarquable.
Bunu takdire şayan bir cesaret ve soğukkanlılıkla karşılıyorsun.
Vous faites preuve d'un remarquable courage et d'un grand stoïcisme.
Çabukluğunuz takdire şayan.
Nous apprécions votre rapidité.
Takdire şayan!
Admirable. Admirable, c'est le mot.
Senin teorin altın kralı hakkındaydı, Psikolojik olarak düşüncelerin takdire şayan da olsa gerçeklerle uyuşmuyordu.
Votre thèse sur le Roi de l'or, admirable théorie psychologique, ne colle pas aux faits.
Görevinize olan bağlılığınız takdire şayan, ama Dr Crusher haklı, bunun, kaybolmalarla... bağlantılı olup olmadığını öğrenene dek gemide kalacaksınız.
Votre dévouement est admirable, mais le docteur a raison. Vous devez rester à bord jusqu'à ce que nous sachions si cela est lié aux disparitions.
Yanlış kişiye olsa da sadakati takdire şayan.
Sa loyauté est admirable, bien que mal placée.
Halklarımıza hizmetiniz takdire şayan Kaptan.
Soyez certain que nos deux peuples vous doivent beaucoup, capitaine.
Takdire şayan bir davranış Harry.
C'est louable à vous.
Takdire şayan bir hareket.
C'est admirable.
Takdire şayan.
Et admirable.
Takdire şayan, Teğmen.
Admirable, enseigne.
Takdire şayan!
C'est incroyable!
Takdire şayan!
Admirable!
Takdire şayan!
Irrésistible.