Tatsu traducir francés
65 traducción paralela
Kadrdeşimi burada gören oldu mu?
As-tu vu ma soeur, Tatsu?
Sen de kafayı iyice bulmuş gibisin.
C'est Tatsu qui régale.
Tatsu'yu onları karşılaması için şehrin girişine gönderdim.
J'ai envoyé Tatsu les attendre à l'entrée du village.
Tatsu, şiddet kullanma.
Tatsu, pas de brutalités!
Tatsu, müziği aç.
Tatsu, envoie la musique.
Bugünlük bu kadar yeter.
Tatsu, c'est tout pour aujourd'hui.
Bana Engerek Tatsu derler, yılan gibiyimdir.
Mon surnom, c'est Tatsu la Vipère. Je suis visqueux comme un serpent.
Engerek Tatsu, silahını at.
Tatsu la Vipère! Jette ton flingue!
Tatsuzo ciddi görünüyor.
Ça y est! Tatsu va me tuer!
- Tatsu aksidir.
- Tatsu est têtue.
Tatsu...
- Tatsu.
Tatsu-san, seni görmek ne güzel.
Tatsu, quel plaisir de vous voir.
Bir ara Tachibana Klanı'ndan olan ama aptallığı yüzünden uzaklaştırılan... Tatsu diye birini duymuştum ama...
J'ai entendu parler d'un certain Tatsu qui faisait partie du clan Tachibana avant de mettre les voiles.
Tatsu... seni piç kurusu...
Tatsu... enfoiré!
Ayrıntıları Tatsu'ya sor.
Demande les détails à Tatsu.
Yani Tatsu'yu kullanarak kızların sırtındaki dövmeleri yüzmek senin işindi?
Tu t'es servi de Tatsu pour dépecer tes victimes, c'est bien ça?
"Bu adamı Tatsu öldürdü."
"Tatsu a tué cet homme."
Tatsu! Sen bir yakuza için bile fazla pisliksin.
- Tu es trop vil pour être un yakuza.
Tatsu!
Tatsu!
O Neeko'nun Tatsuhey'i.
C'est Tatsu da la Souche.
Tatsuhey, çünkü onu seviyorsun.
Tatsu!
Tatsuhey
Tatsu! Tatsu!
Bayan Tatsu... Dürüst olmam gerekirse, şok oldum. Hemen cevap veremem.
Madame Tatsu... votre demande est si inattendue, je ne peux répondre aussitôt.
Peki, Efendi Tatsu.
Oui, Maître Tatsu.
Efendi Tatsu, durun lütfen.
Maître Tatsu, arrêtez, s ´ il vous plaît.
Beklesene!
Attends-moi, Tatsu.
Onu bulursak Tatsu'yu da buluruz ve ikisini de neredelerse oradan kurtarırız.
On la trouve, on trouve Tatsu, on les sort tout deux de là où ils sont.
Peki Tatsu ne olacak?
Et pour Tatsu?
Waller bu işi hallettiğimizde Tatsu'yu kurtaracağını söyledi.
Waller a dit qu'après ça, elle récupérerait Tatsu.
Şimdi bizi direkt Tatsu'ya götürecek.
Et maintenant, il va nous mener droit vers Tatsu.
Tatsu.
Tatsu.
- Tatsu?
- Tatsu?
Düşün, Tatsu düşün.
réfléchis.
Tatsu burada çalışmaya başladıktan sonra bu sırrı benle paylaştı.
Tatsu s'est confiée à moi après qu'elle ait commencé à travailler ici.
- Tatsu, sabırlı olmalısın. Bir sabretmek vardır. Ve bir de haftalarımı hareket edemeyeceğim kıyafetlerin içinde harcamak vardır.
- Tatsu... Et puis il y a passer des semaines à me recouvrir de combinaisons impossibles à bouger.
Karin nerede? Tatsu?
Où est ta femme?
- Baska bir yere gitmesi gerekiyordu.
Tatsu. Elle devait aller quelque part. Ah.
Tatsu'ydu, değil mi?
Tatsu, c'est ça?
Tatsu?
Tatsu?
Muhtemelen Tatsu'yu orada tutuyorlardır.
Probablement là où ils détiennent Tatsu.
Waller Tatsu'yu kurtarabilmek için virüsü çalmaya çalıştığımı biliyor.
Et même si elle ne sait pas,
Sen ne yapacaksın? Akio ve Tatsu'yu alıp Şanghay'a giden bir gemiye bineceğim.
Je vais emmener Akio et Tatsu au ferry pour Shangaï.
Israr etme, Tatsu.
Ne le brusque pas, Tatsu.
Ne kendim için, ne de Tatsu için.
Pas assez pour moi, et certainement pas assez pour Tatsu.
Ve bu Tatsu denilen kadını daha önce duymadım bile.
Et je n'ai jamais entendu parler de cette Tatsu.
Sen erkek değilsin Tatsu.
Tu n'es pas un fils, Tatsu.
Tatsu.
Un nommé Umetani. Tatsu,
Hadisene, Kazu! Bekle, Tatsu!
Je suis là, Kazu.
Tatsu nasıl?
Comment va Tatsu?
- Kaçacak halimiz yok.
Waller sait que j'ai essayé de voler le virus, pour récupérer Tatsu.
Adım Tatsu Yamashiro.
Mon nom est Tatsu Yamashiro.