Terk edilmiş traducir francés
1,720 traducción paralela
Okul pek terk edilmiş sayılmaz.
Cette école mais pas aussi déserte qu'elle n'y parait.
Ormanın içinde eski bir hayvan patikası var. Terk edilmiş Starbucks'ı geçtikten hemen sonra.
Il y a un vieux sentier dans la forêt, derrière le Starbucks abandonné.
Terk edilmiş bir bina. Kuzey kontrol çizgisinin hemen dışında.
C'est un immeuble d'habitation abandonné juste à coté de la limite nord du périmètre.
Terk edilmiş hafriyat sahası.
Un chantier abandonné.
Terk edilmiş bir paten sahası.
Dans des taudis, un puits abandonné, une patinoire et un bordel...
Evet, terk edilmiş bir gaz fabrikasını kullanıyor.
Il utilise une usine à gaz abandonnée.
Lloyd Olson'un kamyonetini terk edilmiş olarak bulmuş.
Il a trouvé le camion de Lloyd Olson abandonné.
Bu akşam Carolina Sandoval kasabanın öte yanındaki terk edilmiş bir kilisede bıçaklanarak öldürüldü.
Carolina Sandoval a été poignardée dans une église abandonnée.
Colin'i o terk edilmiş evde bulduklarında dişleri olan bir lazanyaya benziyordu.
Quand ils ont trouvé Colin dans cette maison perdue... il ressemblait à des lasagnes avec des dents.
Her terk edilmiş binaya Alamo gibi dalamazsın.
Rien à voir. Quand j'étais gosse, les matins d'été, on commençait la journée avec.
Terk edilmiş.
Misérable. Nauséeux.
Mussolini'nin karısı olmadığını, kendini terk edilmiş hissettiğin ve oğlunu korumak için umutsuzluk içinde olduğundan yalan söylediğini itiraf et.
Reconnaissez que vous avez menti, que vous n'êtes pas la femme de Mussolini, que vous étiez désespérée, que vous vous sentiez abandonnée, que vous vouliez protéger votre enfant.
Juarez'in 50 km güneyinde, Puerta Cobre adında terk edilmiş bir hapishane var.
A 50 Km au sud de Juarez, il y a un prison abandonée nommé "Puerta Cobre"
O savunmasız, aptal ve terk edilmiş.
Elle est vulnérable, elle est stupide et elle a été abandonnée.
Gençlerin terk edilmiş binalarda buluşup, kızarmış muz pastası yaptıklarını göz ardı mı ediyoruz?
A-t-on écarté les ados qui cherchent des squats - pour faire des bananes flambées?
Terk edilmiş fabrikaları görüyor musun?
Vous voyez les usines désaffectées?
Terk edilmiş bir depoda, Nick.
Un entrepôt ancien et désaffecté.
Jamestown, Kuzey Dakota'da bir arka sokakta terk edilmiş.
Dans une ruelle, à Jamestown, dans le Dakota du Nord.
St. Mary 1972'de terk edilmiş. Rahip 8 rahibeyi öldürdükten sonra.
"Sainte Mary, fermé en 72, après qu'un prêtre a éventré huit nonnes."
Ya da uzak, terk edilmiş bir gezegende onu, İyilik ve Kötülük arasındaki çatışmanın kalbine acımasızca gönderecek yolda ilk adımlarını attığının farkında olmayan sarı saçlı bir köy çocuğu.
ou un garçon de ferme blond sur une lointaine planète déserte, inconscient qu'il foulait déjà un chemin qui le conduirait irrémédiablement au coeur d'un conflit entre les forces du bien et du mal.
Binbaşı Holtz'un odasının 80 metre ilerisinde terk edilmiş bir hastane vardı.
A 100 mètres du bureau du Major Holtz il y avait une infirmerie abandonnée.
Fort Bragg'daki askerlerin hiçbirinin o binanın ne amaçla kullanıldığı hakkında en ufak fikri yoktu. Çünkü terk edilmiş olmasına rağmen hastane boş değildi.
La plupart des soldats qui vivaient et travaillaient à Fort Bragg n'avaient aucune idée sur la réelle utilisation de ce bâtiment car bien qu'abandonnée, l'infirmerie n'était pas vide.
Ajan Dunham'ın aracı Little Hill'in 5 km kuzeydoğusunda Graniteville yolunda terk edilmiş olarak bulundu.
Le véhicule de l'agent Dunham a été trouvé sur Graniteville Road à Westford à 5 km au nord-est de Little Hill.
Buna rağmen yine de kendini reddedilmiş hatta terk edilmiş hissettin.
Vous vous êtes néanmoins senti rejeté, ou même abandonné.
İş derken, terk edilmiş bir evde uyuşturucu satmayı kastediyorsun.
Le commerce c'est la vente d'héroïne dans la maison abandonnée?
Bir hayalet terk edilmiş bir bedene girer.
Un fantôme qui s'introduit dans un corps libéré.
Terk edilmiş, şimdi çekiliyor.
Elle était abandonnée. On l'a remorquée.
Terk edilmiş bir altın madeninin hakları için.
Des droits miniers. Pour une mine d'or abandonnée.
Harrisburg çağrı merkezine ateş edildiği ihbarı gelmiş. 4. ve Lincoln Caddesi'nde terk edilmiş bir binada.
Le central d'Harrisburg a reçu un appel pour une fusillade dans un centre chrétien abandonné, entre la 4e et Lincoln.
Terk edilmiş hissediyor.
Elle se sent abandonnée.
"... terk edilmiş olacak "
restera désert
Burası yıllar önce terk edilmiş gibi.
Je rempile, on dirait.
Tesisin çevresindeki terk edilmiş bölge de kontrolümüz altında.
La ville abandonnée a l'extérieur de la ville est sous notre contrôle.
Nijer deltasındaki yüzlerce diğer sosyal proje gibi bu inşaat da terk edilmiş.
À l'instar de centaines d'autres projets de la région, les travaux ont été suspendus.
Terk edilmiş, ve verilere göre,... Christopher Steven ve elçi Kumali'nin bulunduğu yer.
Elle est abandonnée et d'après nos données, Christopher Stevens s'y trouve, ainsi que l'ambassadrice Kumali.
Olmasının sebebi de incinmiş ve terk edilmiş hissediyor olmamdı.
Vraiment. Tu es fâché.
Kendimi terk edilmiş bir binaya şilte atacak kadar güçlü hissediyorum!
Je me sens si fort que je pourrais m'installer dans un squat.
- Williamsburg'deki terk edilmiş hardal deposu.
Ce vieil entrepôt de moutarde dans Williamsburg est à l'abandon.
Öyleyse bir de Norrtalje yakınlarında terk edilmiş bir tuğla fabrikası var.
Et puis il y a aussi une briqueterie désaffectée quelque part en dehors de Norrtälje.
Ritchie, terk edilmiş arabayı kasabanın ortasında bulduğunu söyledi.
Ritchie a trouvé la voiture abandonnée en centre-ville.
Kasabanın 80 km dışarısında terk edilmiş bir fabrika var. Sınıra yakın bir yerde.
Dans un moulin abandonné, à 80 km de la ville, pas loin de la frontière.
Terk edilmiş binada bulduğumuz 17 yaşındaki Jane Doe üzerinde uzman bazı testler yaptı.
Le médecin a fait des examens sur cette fille de 17 ans inconnue, retrouvée dans l'immeuble abandonné.
... ben de onu demek istemiştim. Çoğu saygın Amerikalı gibi siz de, Sullivan Caddesi'ndeki terk edilmiş arsayı çok güzel bir parka dönüştürme fikrine katılıyor musunuz?
Ne seriez-vous pas d'accord, comme la plupart des bons Américains, que ce serait bien de transformer la terrain abandonné sur Sullivan Street en un magnifique parc municipal?
- Olay mahallinde terk edilmiş bulduk. Başka seçeneğimiz yoktu.
- Il était sur les lieux du crime.
Araç bölümü iki sokak ileride terk edilmiş bir minibüs bulunduğunu rapor ediyor.
Une fourgonnette abandonnée a été signalée près d'ici.
O hikâyede ben terk edilmiş, ihanet edilmiş ve safım.
Et dans cette histoire, je suis trahie, dupée et naïve,
Zavallı terk edilmiş Catherine.
Pauvre Catherine... - abandonée. - Prenez garde.
- Belki Lem de o zaman kendini senin gibi terk edilmiş hissetmiştir.
Lem s'est senti aussi abandonné que toi.
Canterbury yoluyla, 12. yolun kesiştiği yerde, terk edilmiş bir benzinci var.
La station-service à l'intersection de la Route 12 et de Canterbury Road.
Sahilde bir ev. Terk edilmiş.
- Propriété de bord de mer.
Yıllardır terk edilmiş durumda.
Je m'en occupe.