Testosterone traducir francés
373 traducción paralela
- Testosteron salgısın, değil mi?
-... suinte de testosterone.
Senin çevrendeyken testosteron seviyem yüzde 78'i vuruyor.
Quand je suis près de toi, mon taux de testostérone augmente de 78 %.
- Barry? Barry'nin kahvesine testosteron mu damlattın?
As-tu mis de la testostérone dans le café de Barry?
Östrojen, progesteron, testosteron - ki sanırım senin kişiliğini bu kontrol ediyor.
Œstrogène, progestérone, testostérone - qui visiblement vous régulent.
Kesin artık, testosteronu kaynayan, He-man kılıklı çizgi roman meraklıları!
ça suffit messieurs les bédéphiles plein de testostérone?
Herif safi testosteron! Şeyi havada, delik peşinde koşup duruyor!
C'est un sac de testostérone, une érection ambulante.
Doğru. Newman'la bir kasayı paylaştık.
Une vraie usine à testostérone!
Bu azgın herifleri dizginlemek zor.
Y aura beaucoup de testostérone dans l'air.
Sigara içer misiniz?
La testostérone.
Bu adamın, testosteron düzeyi, normalin üzerinde.
Son taux de testostérone est colossal!
Testosteron düzeyleri çok yüksek.
Le taux de testostérone est trop élevé.
Aman Tanrım.
TESTOSTERONE ( % ) 60 000 - avertissement
Kızlar bizim daha fazla testosteronumuz olduğunu biliyor.
Les filles savent qu'on a plus de testostérone.
testoreston'ın güçlü etkisi vardır. Bütün erkekleri aptala dönüştürür.
La testostérone rend tous les hommes idiots.
- testoreston, ha?
- La testostérone, hein?
Testosteron düşüklüğü konusuna geri dönelim.
Laissez parler votre testostérone.
Testesteron seviyesi tavan yapıyor.
La testostérone monte en flèche.
Heryerde uçuşan testesteronlar yüzünden boğuluyordum zaten.
Ça pue un peu trop la testostérone ici.
Eğer saçma testosteron gösteriniz bittiyse benimle gelmenizi tavsiye ederim.
Si vous avez fini de déverser votre testostérone ‚ je vous invite à me suivre.
Onun çiftleşme içgüdüsünü azalttık. Bu laboratuvarda tetosteren varlığından şiddetle kaçınıyoruz. En azından şimdilik.
On a inhibé sa libido et évité toute présence de testostérone.
Kadınların bütün gün testosteron hormonuyla dolaştıklarını görmek isterdim.
Qu'en dirait une femme saturée de testostérone?
Bu kadar testosteronu olduğunu kim bilebilirdi ki?
Qui savait qu'il avait autant de testostérone?
Ancak gelişme sürecinde, fetüs, testestorana direnmiş ve... ... dış cinsel organları dişi olarak gelişmiş.
Pendant la grossesse, le tissu fœtal a résisté à la testostérone et les organes génitaux ont pris l'apparence féminine.
Testosteron kokusu. Ter kokusu.
L'odeur de la testostérone, de la transpiration.
Sadece şu testesteronların biraz çalışmasını sağlamaya çalışıyorum..
J'essaie simplement de rediriger certains que la testostérone.
Memeleri çıkmıştı çünkü testosteron seviyesi yükselince vücudundaki östrojen de artmıştı.
Il a des nichons, car sa testostérone est trop élevée. Son corps a produit des oestrogènes en excès.
Billy saçlarını boyatıyor, Georgia... Sanırım erkeklik hormonu alıyor.
Billy se décolore, Georgia se pique à la testostérone...
Aynı bütün erkeklerin testosteronlarının emilmiş olmasını açıklayamadığı gibi.
Il ne comprend pas comment on a pu les vider de leur testostérone.
"Büyüsüne karşı çaresiz duruma düşecek erkekleri arar ve ustura diliyle onların testosteronlarından beslenir."
"Elle recherche des hommes puissants qui cèdent à sa magie et déguste leur testostérone avec sa langue aiguisée comme un rasoir."
Sonra o da testosteron dolu gücünü kullanacak ve onu ateşler içinde kalana kadar uzak tutacak. Anladım.
Et il utilise les pouvoirs de la testostérone pour la parer jusqu'à ce qu'elle périsse dans les flammes.
Bu kadının salgı bezi sisteminde yüksek derecede testosteron var.
Son système endocrinien indique un fort taux de testostérone.
Testosteron mu?
Testostérone?
Bildiğimiz testosteron kaynaklı öfke olmasın?
- Et une bonne rage de testostérone?
Bütün erkeklik hormonlarından yüksek sinyaller alıyorum.
Je suis au bord de l'overdose de testostérone.
İşte şurada. Testosteron üretimini yöneten genle rekombine oluyor.
En fusionnant avec le gène qui règle la production de testostérone.
Bu, sen ve idolün arasında bir testosteron savaşı değil.
C'est pas une question de testostérone entre vous et votre idole.
Üniversite hastanesinde çok iyi bir arkadaşım var erkek menopozu ve testosteron kaybı konusunda uzmandır.
En revanche, j'ai une amie qui s'occupe de l'andropause, de la baisse de la testostérone.
Benim düşüncemde, belki.
- Vu ma testostérone, possible.
Bunu yapabilmemin en iyi yolu onun dikkatini üstüme çekmekti.
J'ai décidé d'attirer sur moi sa colère imbue de testostérone.
Testesteron egoyu tatmin etmeli, çünkü... bende ikisi de bol miktarda var.
La testostérone doit alimenter l'ego, car j'ai accumulé les deux.
Onların görüntüleri, kokuları hoşuma gidiyor.
La testostérone qu'elles génèrent me rendent salaud.
Testosteron zehirlenmesi gösterisine devam ederseniz ikinizi de hastanelik ederim.
Encore un exemple d'excès de testostérone et c'est l'hôpital.
Testosteron nasıldır bilirsiniz.
Vous connaissez, la testostérone!
Sence testosteron cinneti, oyun bittiğinde duruyor mu?
Et que Ia montée de testostérone qui l'accompagne s'arrête avec Ie jeu?
Testosteron cinneti ya da değil. Ama bu cinayette bulduğumuz tek canlı bir kadın.
Montée de testostérone ou pas, notre seul suspect pour ce meurtre est une femme.
... erkeklik hormonuna olan tutkumu kontrol ediyorum.
je dose ma passion pour Ia testostérone. Et je peux fièrement dire...
..tehIikeIi davranışIara yoI açabiIir.
"l'afflux de testostérone peut modifier le comportement."
Deli testosteron yüzünden.
Ils y peuvent rien, c'est toute cette testostérone.
burada 3000 dolar için 3 dakika ringde kalabilecek kadar erkek birisi var mı? Bu heyecan ve tostesteron içinde?
Pour 3000 $ Pour 3000 $ Y a t'il quelqu'un capable de rester trois minutes sur le ring avec ce titan de testostérone?
Yegane testosteronların, steroitlerden aldıklarındı.
Ta testostérone, c'est de la gonflette, gros lard cupide!
- Yeni yeni ortaya çıkan erkeklik hormonlarının etkisi.
C'est la testostérone naissante.