Thornton traducir francés
495 traducción paralela
Bay Thornton'un şu güzel yüzüne neredeyse son kez bakıyorsunuz.
Vous allez voir pour Ia dernière fois le beau vísage sou riant de M. Thornton.
hepinizden bara biraz yaklaşıp onunla bir içki içmenizi istiyor!
M. Thornton veut que vous prenhez tous un verre avec lui!
Nasılsınız, Bay Thornton?
Que se passe-t-iI, M. Thornton? I
Şimdi biraz durun, Bay Thornton.
Un ínstant, M. Thornton.
Ateşe biraz daha odun atabilir misiniz, Bay Thornton?
Vous pouvez mettre une autre büche dans le feu, M. Thornton?
Sağ olun, Bay Thornton.
Merci, M. Thornton.
Oh, sağ olun, Bay Thornton.
"Merci, M. Thornton."
Eğer ortak bir aklınız olsaydı, Bay. Thornton, neyin hatalı olduğunu farketmeliydiniz?
Si vous aviez une tête, M. Thorntonj vaus sauriez quel est e problème
Pekala, sen kazandın, Bay Thornton, bir hanımefendi için buralara gelmek aptallıkmış.
Bon, vous gagnez, M. Thornton. C'est stupide pour une femme de venír ici.
Çok yakışıklı oldunuz Bay Thornton.
Vous avez été très gentil, M. Thorntonl
Pekala, Bay Thornton, Şimdi bana bir daha anlatabilirsin...
Très bien, M. Thornton! Maintenant, dites-moi...
Thornton çıldırmış!
- Thornton est fou!
Bir evin bütün konforuna sahip gibisin Bay Thornton...
Vaus avez tout le confort, M. Thornton
Bay Thornton'un kanosunuyla nehirden geri dönüyoruz, Kali,
On revient par l'eau, KaIí, avec e canot de M. Thornton.
Ben he zaman dürüst tekliflere açığım, Bay Thornton.
Je suis toujours ouvert aux propositions, M. Thornton.
Bay Thornton, altınları nasıl olsa çarçur edecekti.
M. Thornton ne ferait que gaspiller l'or.
Espri anlayışınızı takdir etmek zorundayım, Mr. Thornton.
Je dois faíre l'éloge de votre sens de l'humour, M. Thornton.
Kolunu bir sıyır bakalım Bay Thornton.
Levez vos manches, M. Thornton.
Claire, sevgilim... Bay Thornton ile konuşmak istiyorum.
Claire, ma chère, aimeraís parler à M. Thornton.I
Good-bye, Thornton.
Au revoir, Thornton.
Thornton Meydanı'ndaki çiçeklerime her sabah "Günaydın" derim.
Je dis bonjour à mes fleurs de Thornton Square tous les jours.
- Thornton Meydanı mı? - Evet.
- Thornton Square?
- Thornton Meydanı'nı biliyorum.
- Je connais cette place.
Thornton Meydanı, 9 numara.
Au 9, Thornton Square...
Thornton Meydanı'nın köşesinde dikilmiş her iki yöne bakıyordum... ve birdenbire dostumuzun geldiğini gördüm. - Sokağın arasından çıkmış gibiydi.
Et, tout à coup, notre ami surgit du brouillard.
Bu bir Thornton Pickard değil mi?
N'est-ce point là un Thornton Pickard?
Bir Thornton Pickard'ı var.
qui possède un Pickard.
Çünkü ben Sean Thornton'um ve oradaki küçük kulübede doğdum.
Je suis Sean Thornton et je suis né dans ce petit cottage.
Seaneen Thornton.
Sean Thornton!
Burada, Inisfree'de doğdu ve Amerika'dan evine döndü.
Voici Sean Thornton, né ici à Inisfree et de retour d'Amérique.
Cesur ve günahkar bir adamsın Sean Thornton.
Tu es un effronté pécheur!
- Evet, bayan. Bütün Thornton'lar orada doğmuş, tam yedi kuşaktır.
Sept générations de Thornton sont nés ici.
Peki düşünceniz nedir Bay Thornton,..
Et qu'avez-vous en tête?
Belki de rehberli turlar için ziyaretlerden yüzde alacaksınız. Ve tüm insanlar Thornton'ların doğduğu yeri görebilecek.
2 pence la visite de la maison natale des Thornton?
Inisfree cennet olmaktan çok uzaktır Bay Thornton.
Inisfree est bien loin d'être la paradis, M. Thornton.
- Bayan Tillane. - Bay Thornton, Amerika'dan.
- M. Thornton, d'Amérique.
Araziyi 600 paunda alabilirsiniz Bay Thornton.
La terre est à vous, M. Thornton, pour 600 livres.
Babam onun babasını çok iyi hatırlıyor.
Mon père se souvient de son père, Mike Thornton :
Mike Thornton, bir öküzünki gibi omuzları varmış.
L'encolure d'un b uf!
Şu ismi yaz, Sean Thornton.
Inscris... Sean Thornton!
Bu onun için. Sean Thornton...
Voilà pour Sean Thornton!
Thornton.
Thornton...
Sean Thornton.
Sean Thornton.
Michael Thornton.
Michael Thornton.
O zaman büyükbaban da ihtiyar Sean Thornton'du.
Votre grand-père serait... - le vieux Sean Thornton?
Sean Thornton, Inisfree halkı sana evine hoş geldin diyor.
Sean Thornton... Les hommes d'Inisfree te souhaitent bienvenue au pays.
Sandığının yarısı kadar adam olsaydın Thornton'un doğum yerini satın almasına engel olmazdın.
Si vous étiez aussi bien que vous le dites, vous ne refuseriez pas à Thornton son droit de naissance.
- Orası Thornton toprağı değil mi?
N'est-elle pas aux Thornton?
Kim kızmış? Senin gibi on tanesi Danaher'i kızdırmayı başaramaz.
Vous et dix Thornton n'y parviendraient pas.
Sanırım kaza için geldin.
Thornton.
Peder, inanabiliyor musunuz, bu Sean Thornton.
Mon père, le croiriez-vous?