Timber traducir francés
55 traducción paralela
Timber Hill, Montana'dan yeni bir yarışmacımız var :
Et voici un nouveau venu parmi nous. Il vient de Timber Hill, Montana :
Timber.
Timber.
Timber, buraya gel.
Timber, viens là
Lütfen dediğimi yap, Timber.
S'il te plaît, fais ce que je dis, Timber.
Acele et, Timber, ama önce ayakkabılarını çıkar.
Vite, Timber, mais enleve tes chaussures d'abord
Alo, Doktor, ben Timber Woods.
Bonjour, Docteur, c'est Timber Woods.
Doktor gitti, Timber.
Le médecin est parti
Salı günü Timber Falls Motel'inde ne yapıyordun?
Que faisais-tu au Timber Falls Motel, mardi?
Anayol'dan doğuya, Timber Falls Motel'ine gitmek ne kadar sürer?
Timber Falls Motel est loin si on prend l'A12?
Josie, bu akşamüstü Timber Falls Moteli'nde miydin?
Étais-tu au Timber Falls cet après-midi?
Anayol'dan doğuya, Timber Falls Motel'ine gitmek ne kadar sürer? - 10 dakika. - Yarım saat.
En prenant la 12 vers l'Est, à combien de temps est le motel de Timber Falls?
Josie, bu akşamüstü Timber Falls Moteli'nde miydin?
Josie, est-ce que tu étais au motel de Timber Falls cet après-midi?
Timber!
Du bois!
- Timber!
- Timber!
Sol tarafa doğru olan odan keresteden imal edilmiş.
Votre chambre est dans l'aile Timber, en sortant sur la gauche.
- Çılgın Timber!
- Bois de construction fou!
Başkan Timber, evet.
Maire Timber, ouais.
Timber. Peter La Fleur onu çiviliyor.
Gare aux chutes d'arbres.
Drake darbe anında ölmüş.
Timber! Drake a été tué pendant l'impact
- Hm. Timber.
Timber.
Ama bir yol daha var, Timber şelalesi orada bir sürü açık alan bulabilirsiniz ve inanılmaz güzel bir manzarası vardır.
Vous avez cet autre chemin, Timber Falls. Vous en trouverez plusieurs et la vue est incroyable.
Timber şelalesinden gidelim.
En route pour Timber Falls.
Timber!
Dégagez!
- Timber!
- Dégagez!
- Timber sürünün sadık bir elemanıydı.
Jamais. Timber était un membre loyal de la meute.
- Bir cinayet kurbanın dişinde Timber'ın kıllarını bulduk. Michael Wilson.
Il y avait des poils de Timber dans les dents d'une victime de meurtre,
Keresteci!
Timber! Pas de souci.
Bak bak kimler varmış, Maria ve Justin - sahte- Timber.
Tiens, qui voilà. Maria et Justin Timberlaid.
Kereste memurları nakavt oluyor! Timber!
Le Maître des liquidateurs va s'effondrer!
- Agaç düsüyor!
Timber.
Big Pines Timber, araştırdığım bir arazi üzerindeki ruhsat iznini yeni çekmiş.
Qu'est-ce que c'est? Big Timber Pines a récemment retiré le permis sur une parcelle de la propriété qui m'intéressait.
Big Pine Timber'ın satın almak istediği arazi Basklı koyun çobanı...
La terre que Big Pines Bois cherchait à acheter appartenait à un éleveur de brebis basque...
Big Pines Timber, Marko'nun arazisini almaya çalışıyormuş.
Big Pines Bois essayait d'acheter les terres de Marko.
Big Pines Timber aradı. Oraya gitmemiz gerekiyor.
Big Pines Timber vient d'appeler.
Timber'in adamları burada olmalıydı.
Ce sont les gens de chez Timber qui devraient être ici.
Big Pines Timber'in ailenize tekliflerde bulunduğunu biliyoruz.
Nous savons que Big Timber Pines a fait une offre à toute votre famille.
Timber şirketinin teklifi her neyse görünüşe göre Marko kabul edecekmiş.
Quoique cette société Timber ait offert, on dirait que Marko allait accepter.
Big Pines Timber, hepinizin bildiğini söyledi.
Big Pines Timber a dit que vous étiez tous au courant.
Big Pines Timber'deydi, rahmetli kocasından miras kalan arazinin satış evraklarını imzalıyordu.
A big Pines Timber, elle signait l'acte de vente de la terre dont elle a hérité de son mari décédé.
Sadece düşünüyorum, "Big Pines Timber geçen yıl neden bana... 100.000 dolar ödedi?"
Je me demandais, "pourquoi avoir payé Big Pines Timber 100 000 $ l'année dernière?"
Üç yıl önce, Big Pines Timber sana 50.000 dolar ödedi.
Il y a 3 ans, tu as payé Big Pines Timber 50 000 $.
Tully'nin dışarıdaki adamı Leland Gruen Oswald'un Timber Trail'inde bizimle buluşacağını söyledi.
Le soldat de Tully, Luland Gruen, il nous rencontrera dans le bois d'Oswald.
Saat 2'ye kadar Timber Trail'de olacaklar.
Ils seront au bois dans moins de deux heures.
Mesele bu değil mi? Timber Trail'de olanlar?
C'est lié au massacre dans les bois?
Timber kanyonuna ulaştığınızda makastan sağa dönün.
Il y a une fourche restez sur la droite, ça vous descendra tout le long.
Timber, Arf'e göz kulak ol. Tamam, giriyoruz.
Timber, garde un oeil sur Arf.
Timber, Arf'i kaybedersek seni mahvederim.
Timber, si on perd Arf, je vais te broyer.
İsmi Timber.
Il s'appelle Timber.
- Timber da kavgaya karışmış. - Kurtlar normalde insanlara saldırmaz.
Timber, a rejoint la bagarre.
Kereste.
Timber.
Çok kolay.
- C'est facile à louper. Vous devez rattraper Timber Canyon.