Tin traducir francés
422 traducción paralela
Bu Tin okulu.
C'est une invitation de l'École Tenjin Shin'yo.
Artık Rin Tin Tin'e ne olduğunu biliyorsun.
Vous savez où est passé Rin Tin Tin.
Bir dag aslaniyla karºilaºtin herhalde. Belki de iki.
On dirait que tu as rencontré des pumas.
O zaman da içinden gelerek söylememiºtin. ªimdi de öyle söylemiyorsun.
Tu ne le pensais pas vraiment alors, et tu ne le penses pas maintenant.
Oradan da, Tuareg şehrindeki Tin Reroh kampına.
Et de là, au camp Tin Reroh, en pays touareg.
Diin gece kuliibede yanan bir mum var demi § tin.
Vous avez parlé d'une bougie au pavillon d'été.
Söylesene, aynı meslekte olduğumuza göre sence de rock'n roll yolda değil midir?
Comme nous sommes dans le même business... Tin Pan Alley... vous ne pensez pas que c'est fini le rock n'roll?
Peggy Norton ile kız kardeşi Min. Kemiriyor kemikleri sanki Rin Tin Tin.
Peggy Norton et sa sœur Min qui rongent des os comme Rintintin!
# Tin Pan Alley'i bağrından yakalayacağız
" Nous ébahirons le monde de la musique populaire
Şükür ki, General AUGUSTIN beni kurtarmaya gelecek.
Le général AU-GUS-TIN.. Va venir à mon secours! "
Ju Tin Hou, Bu nedir biliyor musun?
Zhu Tianhao, c'est quoi ça, à ton avis?
İşte Tin-Tin de burada, eskilerden biri.
II y a Tin-Tin aussi, un des plus anciens.
Dün gece Tin Heung lokantasındaydım... ve planlarına kulak misafiri oldum.
Hier soir, je les ai entendus échafauder leur plan.
Chih-hao, Tin Heung lokantasında Chen Lang'i yendi.
Zhi-hao vient de corriger Chen Lang au restaurant.
Chih-hao, Tin Heung lokantasında Chen Lang'i yendi.
Zhi-hao vient de corriger Chen Lang.
Şimdi ki haline bir bak. Palmiye ağaçlarının altında oturup Rin Tin Tin'in diyaloglarını yazıyor.
À l'ombre de ces maudits palmiers à écrire les dialogues de Rin Tin Tin.
Sesi Tin Pan Alley gibi, kulağınıza yerleşip kalıyor.
Un petit air qu'on ne peut oublier.
La-tin-ce.
Du latin.
Tin Kin Yang "Yağlı Manyak" tarafından öldürüldü.
Tin Kin Yang a été tué par le monstre huileux.
"Yağlı Manyak" Tin Kin Yang'ı öldürdü.
Le monstre a massacré Tin Kin Yang.
Tin Choi Yang'la anlaştık.
Nous nous sommes arrangés avec Tin Choi Yang.
Ah Ba çılgına döndü ve Tin Sho Yang'ı öldürdü.
Ah Ba est devenu fou et a tué Tin Sho Yang.
Tin Choi Yang hindistan cevizi yağı bahçesini almak için 3 milyon dolar ödeyecek.
Tin Choi Yang payera 3 millions de dollars... pour acheter la manufacture.
O, Tin Choi Yang'ın olacak.
Elle sera donnée à Tin Choi Yang.
Tin Choi Yang ve Fu Sin Chen
Tin Choi Yang et Fu Sin Chen.
Sopa Kralını hiç duymadın mı, yaşlı adam?
Je suis Hsu King-tin, le Roi du bâton!
"Şalşap" ne? Önemi yok...
Quoi tin-cré?
- Harika bir Juliet'tin diyorsun...
- Tu penses que je joue bien Juliette.
Sana kendininkini göstermiºti, sira sana gelince ödün patlamiºti ve kaç miºtin.
Il t'a montré son zizi, mais quand ton tour est venu, tu as fui.
Bütün yaz boyunca ag örmesini seyretmiºtin.
Elle a tissé sa toile tout l'été.
Diyalog biraz Tin Pan Alley tarzı olmuş ama, zamanlaman iyi.
Le dialogue fait un peu comédie musicale. - L'acte 2 est prêt à démarrer.
Tin Pan Alley tarzı diyalog?
"Dialogue de comédie musicale!"
Geçen sefer de bir kadin yüzünden hapse girmiºtin.
La derniere fois que tu as été en prison, c'était aussi a cause d'une femme.
İki Polis hafiyesi, iki muhafız bekçisi tin tin tin arkamızda. Neymiş? Aman bir şey olmasınmış.
Ces deux chaperons nous collent aux basques pour nous empêcher de...
Ching Fong Tin, benim hareketimi affet.
Cheng Fong-tin, ne m'en veux pas.
Ching Fong Tin?
Cheng Fong-tin!
Ching Fong Tin, Bir gün seni yakalayacağım.
Cheng Fong-tin, tôt ou tard je t'arrêterai.
Orada dur, Ching Fong Tin.
Cheng, arrête-toi!
Ama bu kesinlikle büyük yetenek li bir yer, aksi takdirde burası inşa edilmezdi.
Mais "terre de héros", c'est certain! Cheng Fong-tin n'est-il pas né ici?
hayır, Ben Fong Tin Ching yim.
C'est faux. C'est bien moi.
Ching Fong Tin, tüm dükkanları satın aldı kasap dükkanları, oteller de dahil olmak üzere
Cheng a acheté le restaurant, l'épicerie, la pharmacie...
Siu Hou, Fong Tin Ching, i gece gündüz izleyin Gözünüzün önünden ayırmayın evet
Siao-nio, ne quitte pas Cheng d'une semelle.
Ching Fong Tin, biliyordum sen iyi biri değilsin.
Tu es encore sur un mauvais coup.
Ching Fong Tin, bir güvenlik şefini öldürmek büyük bir suçtur.
Sais-tu que c'est grave de tuer un policier?
ben Ching Fong Tin i tutuklamaya geldim.
Je dois arrêter Cheng.
Ching Fong Tin çok becerikli Onu yakalamak çok zor
Cheng a plus d'un tour dans son sac.
İşbirliği yapalım. Ching Fong Tin insanların arkasına iyi saklanıyor
Pour mieux s'échapper, Cheng se planquera dans ton dos.
- Teneke!
- Fong-tin.
- Bu Ching Fong Tin mi?
C'est Cheng Fong-tin?
Şef, orada karışıklık var, ve biz Ching Fong Tin i yakalayamadık..
Pas moyen d'arrêter Cheng.
yakalanmadan, izleyin cehennem olası Ching Fong Tin kim?
- On y va. Surveille-les.