Tion traducir francés
34 traducción paralela
bir or-tak kul-lan-ma
a co-mmen-cé la co-Ilec-ti-vi-sa-tion.
Or-tak kul-lan-ma.
Ia co-Ilec-ti-vi-sa-tion.
Çocuğun size düşkünlüğü
Mais l'impression que vous lui ferez dé pendra de votre discré tion sur ce point.
S-İ-G-A-R-A - İ-Ç-İ-L-M-E-Z.
IN-TER-DIC-TION-DE-FU-MER.
Hudson, bak...
Faucon, atten... tion.
Pekala, bitiriyorum.
Okay, discr tion.
Porfirio Madrigal'in geçen hafta geçirdiği bir estetik ameliyatı sırasında... öldüğünü teyit etmek için fazla mesai yaptıklarını açıklayarak devam etti.
pour confirmer que Porfirio Madrigal, le chef du cartel rival Juarez... est mort la semaine dernière lors d'une opéra tion de chirurgie es thétique.'"
Dikkat!
Atten-tion! Ha ha ha!
Gr.Tion : Grand Central Station.
G.R. point T.I.O.N. Grand Central Station.
Seferberlik!
Mo-bi-li-sa-tion!
Hapis istatistiklerine bakarsak hastalıktan olan ölümler yüzde 21 Yüzde 31 hapiste yaşadıkları travmayı hiç atlatamıyorlar, Yüzde 35 de kavgada öldürülüyor.
Selon les statistiques officielles des prisons, 21 % meurent de problŠmes de sant ‚, 31 % ne survivent pas au choc de la d ‚ ten - tion, 35 % sont tu ‚ s lors de disputes en prison.
Sen daima geçici bir çözüm oldun.
C'Ã © tait Ï... ne solÏ... tion provisoire.
Zenci iş başına. - Dr. Stone.
Et... black-tion.
Re... ka... bet.
Com... pé... ti... tion.
Katılmıyoruz.
Ob-jec-tion.
Kira... lık?
Loca... tion?
Güzel bir fikir.
Con-sti-tu-tion dé-li-cate.
Tion, ne yapabiliriz?
Qu'est-ce qu'on va faire?
Kavşekse gelmiştim ve yeşil ışık yanmadan önce sadece birkaç seksiyem kalmıştı.
Je suis à l'inter-sexe-tion, et j'ai que quelques sexe-gondes avant que ça passe au rouge.
- Ne dedin sen? - Domi-Dre-tion.
- La domi-Dre-tion...
... mekânın kutsallığına uymayan her şey yasaklanmıştır.
la v - n - ra-tion du Seigneur, et que c'est in-ter-dit tous ce... qui n'est pas pro-pre la... sain-te-t du lieu, et depuis... que les li-eux sa-cr s sont vio-l ...
Geleceği gösteren bir rüyaydı!
C'est une prémonition! Pré-mo-ni-tion!
Eee, Bo-Bo, hadi biz gidelim, annenle biraz muhabbet edelim...
Bien, Bo-Bo, pourquoi n'aurions nous pas-pas une conversation-tion avec ta mam-mam
Dik... kat!
Atten... tion!
Diyorum ki tamamlamanın her zaman seçenek olmadığı bir dünyada yaşı... Yoruz.
Tout ce que je dis c'est, qu'on vit dans un monde où la fin n'est pas toujours une op tion.
Çok garip bir durumdaydın biliyorum.
Je savais que tu étais dans une posi - tion gênante.
Köydeki yaşlıları da volkana attılar.
" et la volcan-tion des anciens du village.
"Ev-rim."
"É-VO-LU-TION"
Gerçek dünyada yaşıyoruz, Şu kelimeler size bir şey ifade ediyor mu... Ge-lir A-maçlı Or-tak-lık.
On vit dans le monde réel, où on a quelque chose d'appelé... par-tic-i-pa-tion par pro-fit.
İç... ki... ya... sa... ğı.
La pro... hi... bi... tion.
Kıv-rıl-ma.
L'in-flec-tion.
- Babanızın adı!
Fi-lia-tion!
Dumb dumb dumb dumb dumb
Tion Tion Tion Tion Tion
Bilgisayar muhtemel yerini tespit etmek için çalışıyordu.
Les ordinateurs ont trouvé une possible localisa... tion.