Tomé traducir francés
94 traducción paralela
Hey, bana beş kuruş ver.
Donne-moi 5 pièces, Tomé. Merde!
Bana nasıl yapıldığını öğretmeyecek misin? Buraya, kendim için bir tane getirdim. Demirci Tome yaptı...
C'est un sabre du forgeron Tomé.
Sus Tome,
Tais-toi, Tomé!
Hâsılat o kadar yüksek değil.
C'est pas fameux, Tomé.
Tome herşeyi yüzüne gözüne bulaştırıyor.
Ce Tomé mélange tout.
Santo Tomé'de birisine ihtiyaçları var.
A Santo Tomé, ils cherchent quelqu'un.
Sen miydin, Tome?
C'est toi, Tome?
- Kardeşim cilt bir.
- Mon frère est le tome I.
- Kardeşim cilt iki.
- Mon frère est le tome II.
Sonuç kısmını biz yazacağız.
Nous écrirons le deuxième tome.
Bu Tome olmalı.
C'est la forge de Tomé.
Ne çekiçliyorsun... Tome?
Que forges-tu, cher Tomé?
Tome!
Tomé!
İlk ciltte, aile dostu Swann... İyi denemeydi, Harry.
Dans le premier tome, Swann, l'ami de la famille...
Tome Marunishi rolünde Seri Asuka
SERl Meika :
Yone Marunishi rolünde Genju Hanayanagi Fumie Hirabayashi rolünde Junko Miyashita
Tome Marunishi HANAYANAGl Genshu : la mère
Geri ver şunu Tome!
Rends-le, Tome!
Benden aldığın parayla Tome'yi beceriyorsun!
Acheter Tome avec mon fric!
Tome, fahişelik yapmak ister misin?
Dis, Tome, une passe ça t'irait?
Tome...
Tome...
Tome biraz borç para verebilir misin?
Tome... Dis, je t'en prie, passe-moi du fric.
Tome!
Tome!
Tome, pezevengime söyle beni beklesin.
Tome, dis bien à mon mec qu'il m'attende.
Tome, söyle ona!
Tome, dis-lui...
"Daha sertken gelmiyorlar" Filmi oynat.
'" The Harder They Don't tome'" Envoyez le film.
Yine de, Aristo ikinci Poetika kitabını bir hakikat aracı olarak komediye adadı.
Dans le tome II de la Poétique, Aristote dit que... la comédie est instrument de vérité.
Aristo'nun Poetika kitabının ikinci cildinin belki de geriye kalan tek kopyasını.
Je veux voir ce qui est sans doute l'unique exemplaire... du Tome II de la Poétique d'Aristote.
Tome McWhirter.
Tom McWhirter.
Başucundaki kitap " Hıristiyan Öğretileri... İkinci Cilt.
Son livre de chevet est "Pensées Chrétiennes"... tome II.
Emerson'un kitabını yolladığınız için teşekkür ederim :
Merci d'avoir envoyé le tome d'Emerson :
Yanımda Shakespeare'in Hamlet'inden bir cilt vardı.
J'avais sur moi un tome de Shakespeare, Hamlet.
Fokloru seviyorum diye raflardan tozlu kitapları indirmemi mi istiyorsunuz?
Et vous pensez que je vais sortir un tome poussiéreux d'une étagère pour la seule raison que c'est mon passe-temps?
Her şey olabilir. Galaktika Ansiklopesi'nin ilk cildi.
Ça pourrait être... le tome 1 de L'Encyclopedia Galactica.
Southwest 2.
Southwest, tome 2.
Numara 585, Southwest 2, sayfa 431,
N585, Southwest tome 2, page 431.
Hangi ciltte?
Quel tome?
- Sanırım 6'ıncı ciltti efendim.
- Le tome six, je crois.
İyi de nasıl kaynaştıklarını gördün mü? "Cilt 6. Ha-ha-ha."
Oui, mais tu as vu comme ils étaient proches? " Tome 6.
Ama savurganlık ve homo-erotizm "Öz-Yıkım Ansiklopedisi" nin sadece ilk cildini oluşturuyordu.
Mais les dépenses effrénées et l'homo-érotisme n'étaient que le premier tome de l'Encyclopédie auto-destructiva.
Nakama to tawamaure sorenaride I tome Arkadaşlarımla olduğumda bile monotarinasa wo kanjite shi-ma-u İçimde derin bir boşluk hissediyorum
Na \ K15 } tawamure sorenarideitemo Des ennuis avec mes amis, Je n'en ai pas tellement. o \ K0 } kanjiteshimau
Ama alçak sesle çal, çünkü Domuz Pengrove her kitabın içinde olduğu sihirli cildini okumak istiyor.
Mais doucement car Cachou le cochon veut lire dans son tome magique qui contient tous les livres du monde.
Allah'ım! Sihirli cilt.
Le tome magique.
Cennette kal, hayata dönme.
C'est le tome de l'immobilité... du répit.
Caro'nun Lyndon Johnson'ın Hayatı adlı kitabın üçüncü cildini yeni bitirdim, bir sonraki cilde başlamak için sabırsızlanıyorum.
Je viens finir le troisième tome de Robert Carous, "La vie de Lyndon Johnson", et je meurs d'impatience de lire le suivant.
Collier, Sao Tome'daki paralı askerlere parasal kaynak sağlamak için 30 milyon dolar harcamayı mı planladı yani?
Donc Collier avait prévu de dépenser 30 millions de dollars pour financer des troupes de mercenaires à Sao Tome?
Soa Tome'da dost bir hükümet yerleştiriyor.
Il compte placer un gouvernement amical à Sao Tome.
Tome El premio De lo que hecho ( Yaptıklarım için ödülü hakettim )
Tome * * J'ai mérité El premio * * la récompense De lo que hecho * * de ce que j'ai fait.
Birinci cilt gençliğimdeki trajik hikâyenin ayrıntılarını anlatmakta.
Le tome 1 relate ma sinistre et tragique jeunesse.
Eski bir kitap ve inanılmaz güçleri vardır.
Un tome ancienne avec des pouvoirs incroyables.
Kendi buluşu olan bubi tuzaklı kalın kitap ile halkın ilgisi, yayıncısının görmezden gelemeyeceği bir kasırgaya dönüşecekti.
La découverte du tome piégé allait créer une publicité d'une ampleur telle que son éditeur ne pourrait l'ignorer.
- Kırmızı kaplı bir kitap.
- Le tome 1, avec la couverture rouge.