Ucgen traducir francés
160 traducción paralela
Haritadaki ucgen.
Le triangle sur la carte.
Belki haritadaki ucgen odur.
Peut-être que c'est le triangle sur la carte.
Üçgen çalmayı bırakmanız büyük talihsizlik.
C'est regrettable de ne plus pratiquer le triangle.
selam Demp. Üçgen üzerinde ustalıkla Strap Davis ile tanışmanı istiyorum.
Je te présente Strap Davis.
Sen Üçgen'deki arkadaşlar geri kalanımıza fazla çim bırakmıyor.
Le Triangle accapare tout.
Üçgen'de mi
Où? Au Triangle?
Bütün bu sığırlar Üçgen'e ait mi?
Tout ça appartient au Triangle?
Üçgen yeni patronuna ve ineklere.
Non, merci. A la patronne et à ses vaches... aux 10 000 têtes!
Strap Üçgen'de çalışmaktan bahsetti mi?
Strap vous a-t-il embauché?
Kendi sığırlarımızı istemiyoruz ve üzerinde Üçgen sığırları istemiyoruz.
Nos propres bêtes n'y vont pas.
Üçgen sığırlarını Küçük Nehir'e taşıyorum.
Je conduis le troupeau à la rivière.
Ve böylece Üçgen 1 kuruluyor.
Ainsi se forme le premier triangle.
Üçgen mi?
Un triangle amoureux?
Üçgen Yüzüme sürmesene!
Miaulement... - Tintement d'éperons... -... -... -... - Bourdonnement... -... -... - Tintement d'éperons... -... -... -
Korkarım görünmesine izin veremem. Üçgen istiyorum.
- Je crains fort qu'il ne montre pas complétement le triangle.
Üçgen oluşturun!
En triangle!
Flanian boncukları sadece diğer Flanian boncuklarıyla değiştirilebilir ve Üçgen Pu pek para olarak kabul edilmez.
Le bouton de Q-Lôth de Pô ne s'échange que contre d'autres boutons de Q-Lôth de Pô.
- "Altın Üçgen" i duydun mu hiç? - Evet.
Vous connaissez le Triangle d'or?
Üçgen, tasım Kutsal Üçlü, Hegel diyalektiği, vesaire...
le triangle, le syllogisme, la trinité, la triade hégélienne.
Üçgen yeşil renkte.
Le triangle est vert.
" Kırmızı Üçgen Sirki vahşi aslanlarla harika bir gösteri sundu.
" Le Cirque du Triangle Rouge offre un numéro sensass avec des lions féroces.
" Polis Kırmızı Üçgen sirkini kapattı.
" La police a interdit l'accès au champ de foire du Triangle Rouge.
Kırmızı Üçgen Çetesini yönetiyor.
Il dirige le Gang du Triangle Rouge.
"Altın Üçgen" e düşen yağmur malı kötü etkiledi.
Trop de pluies dans le Triangle d'Or provoquent une mauvaise récolte.
- Üçgen adamını diyorsun. - Evet.
Le type des triangles.
- Üçgen
- Un triangle.
Üçgen mi?
Le "triangle"?
Ve kendine Altın Üçgen'in Askeri diyorsun, öylemi?
Et tu te prends pour un soldat du Triangle d'Or...
- "Altın Üçgen" de çalıştım.
- Je sers le Triangle d'Or.
- Üçgen nerde lanet olası?
Où est le triangle?
Neyse, eğer benimle arabaya geleceksen seni malikaneme götüreceğim ve orada seni öldüreceğim para vereceğim demek istedim. Üçgen için yani.
Venez donc dans ma voiture, je vous conduirai à ma villa pour vous tuer... euh, vous donner votre récompense.
Sonunda! Üçgen benim oldu!
Il est enfin à moi.
Üçgen, dikdörtgen!
Triangle, rectangle, quatre!
Üçgen gibi ol.
Comme un triangle isocèle.
— Üçgen.
- Un triangle.
Üçgen şeklinde? İnce bir çizgi?
Elle a laissé un triangle, une piste d'atterrissage?
Üçgen. Askı?
Un triangle... un portemanteau?
Üçgen.
Triangulaire.
Hindistan, Altın Üçgen'in önemli geçiş noktalarından biri.
L'Inde est une zone de transit du Triangle d'or.
Üçgen kafalılar, onlara dikkat etmelisiniz.
Les têtes en triangle. De ceux-là, il faut se méfier.
Üçgen, kare, dikdörtgen.
... triangles carrés et rectangles.
Altın Üçgen haydut kaynıyorken siz manşetlere çıkmak için ailemin peşine düşüyorsunuz.
Les canailles qui croulent dans le triangle d'or ne valent rien. Chercher notre famille, et vous faites la première page.
Altın Üçgen'den gelme bir uyuşturucu satıcısına ait izin veri tabanında bulunması ihtimali ne kadar?
Un dealer du Triangle d'Or a-t-il des chances d'être fiché?
Bir gün bu koltuğa onun oturacağına inanıyordum. Ama maalesef biri onu Altın Üçgen'e gönderip ölümüne sebep olmuş.
Mais quelqu'un l'a envoyé dans le Triangle d'Or acheter de l'Oxy et il en est mort.
Bir de şöyle ifade edeyim : Mike'ı Altın Üçgen'e daima nakit parayla gönderirdim.
J'ai toujours envoyé Mike dans le Triangle avec du cash.
Altın Üçgen haberinin notlarını almak istiyorum. Mike Griffith cinayetini mi kastediyorsunuz?
Il me faut ses notes sur le Triangle d'Or.
Dün Altın Üçgen'de biri onu öldürdü.
Quelqu'un l'a tuée hier soir dans le Triangle d'Or.
Üçgen yok.
- Il n'y a aucun triangle.
Üçgen için en iyi yol mu? Ya ona ne olacak?
Mieux pour la triade?
Üçgen.
Triangle.
Aferin onlara. Ayrıca Pembe Üçgen bilezik de takıyorlar.
Il peuvent aussi mettre une étoile rose à leurs revers.