English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ U ] / Ucretsiz

Ucretsiz traducir francés

474 traducción paralela
"Ücretsiz. Bir hediye".
C'est gratuit, c'est un cadeau.
Ücretsiz.
Un congé non payé. Vous le remerciez de ma part!
Buna gelince... İhtiyacı olanın kullanması için dünyaya hediyem olacak... - Ücretsiz.
Et ceci est mon cadeau au monde, à utiliser sans gain financier.
Ücretsiz.
Pour rien.
GAZİLERE HER ŞEY ÜCRETSİZ
TOUT EST GRATUIT POUR LES VÉTÉRANS
- Ücretsiz.
- C'est pour moi.
İçeride sadece dua edip duran yaşlı bir... 450 YILLIK KIZILDERİLİ HARABELERİNİ ZİYARET EDİN, GİRİŞ ÜCRETSİZ
Il y a juste une vieille dame... Maintenant, qu'est-ce que la loi peut faire dans ce vieux village indien?
- Ücretsiz tatil yok, Buzzy!
- Pas de licenciements, Bourdon!
Ücretsiz çalışırım! "
"Pour rien."
- Ücretsiz çalışırım.
- Il n'en est pas question
Ücretsiz işçi istemiş meğer.
Une servante, il faut la payer!
- Ücretsiz efendim.
- C'est gratuit.
Ücretsiz üniversite haberleri... bundan böyle benim iznimle yayınlanacak.
Plus d'articles universitaire gratuits sans ma permission.
Ücretsiz değildi.
Pas gratuite.
Ücretsiz olan onun hemen yanındaydı.
La plage gratuite était adjacente...
Ücretsiz plaj ile giriş ücreti alınan bizim gittiğimiz plaj arasında bir çit vardı. - Anlıyorum.
Une clôture l'en séparait de la nôtre où l'entrée était payante.
Ücretsiz plajdakiler çitlerin üzerinden tırmanıyor, yüzerek etrafını dolanıyordu.
Ceux d'à côté escaladaient la clôture ou arrivaient à la nage.
Ücretsiz numune olmaktan yoruldum.
- J'en ai assez d'être un échantillon.
Ücretsiz. Kızlar için.
Je fais ça pour les petites.
Ücretsiz mi?
Bénévole?
Seni seviyorum. Ücretsiz.
Avec les compliments du pasteur Shannon.
Ücretsiz bir samuray yamağı.
C'est un samouraï sans rémunération.
- Ücretsiz değil miydi?
- Elle n'était pas gratuite?
Ücretsiz açarım.
C'est gratuit.
Ücretsiz.
Vous ne me devez rien.
Bu erzak... insanlara dağıtılacak. Ücretsiz olarak.
Cette nourriture, donne-Ia aux gens, gratuitement.
Bak ne diyeceğim. Ücretsiz. Teriyerden güzel balık olur.
Je vais vous dire, gratuitement... les terriers font de charmants poissons.
Ücretsiz akıl vermene karşılık al sana limonata.
Une limonade, pour un conseil désintéressé.
- Ücretsiz efendim.
- C'est gratuit, monsieur.
Ücretsiz danışma yapıyorsa, bir noktayı daha belirtmiştir umarım.
J'espère qu'il aura aussi éclairé un autre point.
Ücretsiz.
Sans frais!
Ücretsiz izinli olduğun sürece demek istiyorum.
Ne t'en fais pas pour ça.
Evet... Ücretsiz yoldan geldim.
- Il y avait des embouteillages.
Merak ediyorum da 510-A modelinden bir tane almak ister miydiniz? Ücretsiz.
Vous voulez pas prendre un Model 510-A?
Nereye gidiyorlar? Ücretsiz topraklarda kardeşleri arıyorsunuz Bu Bay Bizi ayırmak budur.
Et où allez-vous? On cherche nos frères dans la terre libre que le Seigneur nous a réservée.
Evet. Ücretsiz dans dersi ister misiniz diye soruyorlar.
Si on voulait des cours de danse gratuits.
- Ücretsiz otopark.
Parking gratuit.
Ücretsiz Klinik'te 150 $ tutacak.
Ça va coûter 150 $ à l'hôpital public.
Ücretsiz.
C'est gratuit.
Ben hostesim. Ücretsiz uçuyorum.
Je suis hôtesse, je paie pas.
- Ücretsiz.
- Rien.
Ücretsiz! Ücretsiz mi?
Et son uniforme est celui d'un maréchal de France.
Ücretsiz dans derslerimiz terasta
Lecons de danse gratuites sous le belvédère.
- Ücretsiz mi? - Evet.
- C'est gratuit?
- Ücretsiz deneme yapıyorlar.
On donne une démonstration.
Ücretsiz mini barımızdan bir şey içmek ister misin?
Vous voulez profiter du minibar?
- Ücretsiz bira!
- De la bière à l'œil!
Ücretsiz tabii ki.
Gratis naturellement.
Sanırım 59. Kazanç Kuralına katılıyorum. "Ücretsiz tavsiye nadiren ucuz olur".
Que la Devise 59 est juste. "Un conseil gratuit n'est pas bon marché".
- Ücretsiz mi?
- Il n'y a pas de prix.
Şu "Ücretsiz Şehir Polikliniği" ni afişlerini gördünüz mü?
- Les affiches pour les dispensaires.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]