English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ U ] / Ucurtma

Ucurtma traducir francés

391 traducción paralela
- Nedir bu? Uçurtma mı?
- C'est un cerf-volant?
Ve bu akşam yükseklere çıkacağız Uçurtma gibi uçacağız.
" Allons sur les hauteurs Jusqu'à se faire peur
Bir uçurtma almak istiyorum.
Je voudrais un cerf-volant.
Ama bir gün, aniden yanımda beliriverdi ve uçurtma uçurmama yardımcı oldu.
Un jour, il vint m'aider à diriger le cerf-volant.
Uçurtma ve Yüzbaşı John.
Le cerf-volant... capitaine John...
Hem, yerine ben bakarım. Ben o Uçurtma-Balığa benzemem.
Je ne chercherai pas à tout savoir comme M. Sakai.
- Evet, Sakai-San, Uçurtma Balığın yaşayan hali gibidir.
Il n'arrête pas de dégoiser!
Çok belli oluyor. Uçurtma uçuruyor gibi duruyorsun.
Vous avez l'air de tenir un cerf-volant.
O olmadan bir uçurtma bile uçuramazdım.
Sans lui, je ne décollerais jamais.
Erkeklere olan güvenin kalmayınca, kanadı kırık bir uçurtma gibi oluyorsun. Rüzgarın içerisinde, bir adamdan diğerine...
Dès qu'on ne se fie plus aux hommes, on devient un cerf-volant sans fil, poussé par le vent, d'un homme à un autre...
- Ve uçurtma çok güçlüydü.
- Et le cerf-volant nous a entraînés.
Aslında iyi bir uçurtma değildi.
Ce n'était pas un bon cerf-volant.
Ya da uçurtma uçurabilirim.
Ou jouer au cerf-volant.
Gidip uçurtma uçuralım
Laissons s'envoler
Gidip uçurtma uçuralım
Laissons-le Qu'il prenne
Gidip uçurtma uçuralım
Oh! Laissons-le voler!
Evet öyle dedim efendim. "Gidip uçurtma uçur."
Je le disais, il faut jouer du cerf-volant.
Gidip uçurtma uçuralım
Laissons-le s'envoler!
Bu uçurtma...
Ce cerf-volant.
- Uçurtma görünce?
- Si le cerf-volant apparaît...
Pazar günü gelirseniz yine uçurtma uçururuz.
Si vous venez dimanche, on pourrait faire du cerf-volant.
Bebeğim, Çocuk Bayramı ama bir uçurtma bile uçuramıyorum.
Mon petit, c'est la fête des garçons et je ne peux même pas la célébrer.
Hey! Bir uçurtma gördün mü?
T'as pas vu un cerf-volant?
Sen de uçurtma uçurarak.
Ni toi, en faisant voler ton truc.
Canım uçurtma yapıp Godesberg'in güzel tarlalarına gitmek istiyor.
Je vais fabriquer un cerf volant et parcourir les champs de Godesberg.
Godesberg'deki köşklerin tepesinde uçurtma uçuruyorum, sanıyorsun.
Je ne vole pas avec des cerf-volants au dessus de Goldesberg.
Uçurtma gösterisini kaçıracağız.
On va rater le numéro aérien.
Neyse, geçen yıl Tony'yle uçurtma uçurma fikrini ortaya attı.
L'an passé, il a eu l'idée d'emmener Tony faire voler un cerf-volant.
Neyse işte, uçurtma uçurmak için parka gittiler ama rüzgar yoktu.
Ils sont allés au parc pour le faire voler, mais il ne ventait pas.
Benimle bu gece uçurtma uçurmak isteyen var mı?
Il y a du rabiot à la cantine?
Bence uçurtma uçurmak için harika hava var.
Je boufferais bien du rabiot, moi.
Buralarda uçurabileceğimiz hiç uçurtma var mı acaba.
Y a sûrement du rabiot à bouffer à la synagogue.
Ona "uçurtma" denmez. "Uçurma" denir.
C'est pas "rabiot". C'est "rabbin".
Bir uçurtma gibi gökyüzünde uçuyor ve her şeye hakim olduğunu düşünüyor. Ona iğne vurulma yerlerini bile göstersen, öleceğini düşünmüyor.
Elle est complètement raide, croit qu'elle est en pleine forme et ne voit pas qu'elle meurt, même si tu lui montres ses marques.
- Uçurtma istiyorum!
- Je veux un cerf-volant!
Ah, bu bir uçurtma!
Super cerf-volant!
Uçurtma yapımı üzerine bir kitap yazıyorum.
J'écris un livre sur leur construction.
Uçurtma uçurmaya mı geldiniz, efendim?
Vous venez de faire voler un avion monsieur?
Uçurtma.
Le cerf-volant.
Günümüzde, Benjamin Franklin lisanssız... uçurtma uçurduğu için tutuklanabilir.
Aujourd'hui, Benjamin Franklin serait en prison pour pilotage de cerf-volant sans permis.
Jet dergisinin Nisan 1962 sayısında... "Bu Bir Uçurtma Değil" adlı bir öykü var.
En avril 62, dans "Jet Magazine", il a publié "Ceci n'est pas une pipe"
- Babam uçurtma uçuruyor!
- Papa fait voler le cerf-volant.
- İşte uçurtma.
- Le cerf-volant!
Uçurtma yükseliyor!
Il monte rudement haut!
Bana bir uçurtma hikâyesi anlatacağına söz vermiştin.
Tu m'as promis de me raconter l'histoire avec le cerf-volant.
Orada bir çocuk uçurtma uçuracak... Gökyüzünde, çok yükseklerde.
Là, un enfant aura lâché un cerf-volant, très haut dans le ciel.
Uçurtma hikâyesini bitiremedi.
Il n'a jamais terminé l'histoire avec le cerf-volant.
Kafanı uçurtma bana!
Je vais te pourrir la tête!
Piste çarptığında bir uçurtma gibi büküldü.
Le Gee Bee est en miettes.
Bir bakıyorsunuz etrafta kağıt uçurtma gibi bir bakıyorsunuz tamamen hareketsiz.
Un moment il est très actif et après il est inamovible.
Dostum kız uçurtma gibi uçuyor.
Complètement camée.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]