Ulaşmak traducir francés
3,177 traducción paralela
Bütün Cumhuriyetçilerin kabul oyu vereceğini varsayarsak, çekimser oya rağmen üçte iki çoğunluğa ulaşmak için 20 kabul oyu eksik kalıyor.
Si tous les Républicains votent pour. Donc, malgré notre abstentionniste, pour avoir les 2 / 3, il nous manque encore 20 oui.
O yüzden sana önce ulaşmak istedim.
C'est pour ça que je voulais t'en parler avant.
En yüksek ideallerimize ulaşmak ve Barack Obama'yı Birleşik Devletler'in başkanı olarak seçtirmek için geldim.
Pour élever nos meilleures idées, et pour élire Barack Obama, Président des États-Unis.
Liam Neeson'a ulaşmak ne kadar zor biliyor musunuz?
Vous savez à quel point c'est compliqué de l'engager?
Benim Papi'nin kiralık kasasındaki parasına ulaşmak istiyorum.
Je veux simplement accéder à l'argent que garde Papi dans son coffre.
Bu silahların gücünü anlamak için savaş başlıklarını açmak gerek. Bunu yağmak için de yakıt bölümüne ulaşmak gerekir.
Pour voir la puissance de ces armes, il faut ouvrir l'ogive et accéder au réservoir de carburant.
O aç, bu eve ulaşmak için 2 saat boyunca koştum.
Il a faim, j'ai couru deux heures pour arriver dans cette maison.
Bir de Clary, seni sadece Kupa'ya ulaşmak için kullanıyor.
Clary, il se sert de toi pour avoir la Coupe.
İşte o yüzden ona ulaşmak için beni tutuklamışlardı.
On m'a pris pour ça. Pour l'attraper.
İniş bölgesine ulaşmak için yeterince enerji var orada.
Avec assez d'énergie pour atteindre le site d'atterrissage.
Hiç hayata elinde ne varsa verdiğini ama ulaşmak istediğin yere bir türlü ulaşamadığını düşündüğün oluyor mu?
Vous avez l'impression que... vous avez tout donné, mais que vous n'arrivez quand même pas à atteindre les objectifs que vous vous êtes fixés?
Ben de Stromy'ye ulaşmak için çabalamalıyım. Tüm olabileceklere rağmen.
Pour pouvoir la retrouver, j'aurai la persévérance d'un bulldog.
Yani düzenbaz arkadaşınız Carl Elway gibi birine ulaşmak için... -... bir şey alıp satmayı istemesi, mesela...
Donc si on veut faire tomber quelqu'un comme votre ami escroc, ce Carl Elway, il suffit de le pousser un peu à acheter...
Kuyruğa ulaşmak için en az 3 ilaca ihtiyacın var.
Tu as besoin d'un minimum de trois inhalateurs pour te rendre à la queue.
Biz öldürmek için yaşarız. Alex, 60. kata ulaşmak için 10 dakikan var.
Alex, vous avez 10 minutes pour arriver au 60e étage.
Oradaki gemiye ulaşmak için gerçekten yardımını kullanabiliriz.
On a besoin de ton aide pour atteindre ce bateau, là-bas.
Bana ulaşmak için kullanırlardı.
- Ils t'utilisent pour m'atteindre.
- Tyrtov'la git. Füzeye ulaşmak için ne gerekiyorsa yap. - Geride kalanlar.
- Allez-y avec Tyrtov, et faites tout votre possible pour atteindre le missile.
Biri kanalizasyona ulaşmak için burayı yıkmış.
Ils ont percé un trou pour rejoindre les égouts.
İyi bir sona ulaşmak için süper zekamı yanlış yollarda kullandım.
Je me suis servi de mon intelligence supérieure pour des actions illégales.
Telefona ulaşmak için 3 seçeneğim vardı.
J'avais 3 options pour rejoindre le téléphone.
- Senin için müzik oralara ulaşmak için bir araçsa, evet biraz kariyerist bir tutum bu.
- C'est pour ça que tu chantes? Je trouve ça un peu carriériste.
Eğer Goa külleri batırmak eğer böylece rameshwaram ulaşmak olacak yüzen.
si tu immerges les cendres dans goa donc ils vont atteindre Rameshwaram en flottant.
Söz mü? Kişisel tatmine ulaşmak için bir erkeğe sahip olmak şart değil.
- Y a pas que les mecs, pour s'épanouir.
Kalan bir tek şey vardı. Nihai hedefime ulaşmak.
La seule chose qui est restée constante est toujours, vous le savez, votre attention vers la réalisation de cet objectif ultime.
Hedeflerime ulaşmak için elimden gelen her şeyden yararlanırım.
J'utilise tous les outils à ma disposition, afin d'atteindre mes objectifs.
Bu meslekte başarıya ulaşmak için sana doğru gelen tek bir rol yeter.
Tout ce qu'il faut pour réussir dans ce monde c'est un rôle, si c'est bon pour toi.
- Aktör bilinçaltına ulaşmak için... * Geçmişi kullan *
♪ Ahh ♪ L'acteur doit déployer la conscience et creuser dans...
Evet, ve yeniden oraya ulaşmak tam 15 senemi aldı.
Oui, et ça m'a pris 15 ans pour revenir ici.
İkinci ya da üçüncü base'e ulaşmak kadar iyi değildir. Skor yapmak kadar iyi değildir.
Ce n'est pas aussi bon qu'un double, un triple ou un coup de circuit.
Zekanızın ve başarılarınızın farkındayız ama burada zirveye ulaşmak istiyorsanız, size beyin gücünden fazlası lazım.
Votre intelligence et votre excellence ont été remarquées. Mais pour exceller ici, il vous faudra plus que de l'intelligence.
Ve doğa sonuca ulaşmak adına her zaman en etkili yöntemi kullandığı için ben de ondan ilham aldım.
Et puisque la nature a toujours trouvé la manière la plus efficace de parvenir à ses fins, Je me suis inspiré d'elle.
Haftada bir kez bana ulaşmak isteyenlere çalışma odamı açarım..
Une fois par semaine, j'ouvre mon étude à qui veut me rencontrer.
Ama sanırım bazen hahamın ötesinde bir şeye ulaşmak çok güzel olabilir.
Mais. Je pense qu'il est bon parfois d'aller au delà du rabbin.
O zaman acilen düşman hattını kendi başımıza geçip Portal'a ulaşmak zorundayız.
Il faut percer les lignes ennemies et atteindre le portail immédiatement.
Suya ulaşmak için tek şansımızın oraya üstten girmek olduğunu anladım.
J'ai compris que notre seule chance d'atteindre l'eau était d'arriver du ciel.
Ve Güney Su Kabilesi'nde ise Unalaq'ın ordusu yapılan sivil savaşta zafere ulaşmak üzeredir.
Et dans la tribu de l'eau du Sud, l'armée d'Unalaq approche de la victoire dans la guerre civile.
O zaman acilen düşman hattını kendi başımıza geçip Portal'a ulaşmak zorundayız.
Alors, nous devons briser la ligne ennemie nous-même et atteindre le portail maintenant.
Suya ulaşmak için tek şansımızın oraya üstten girmek olduğunu anladım.
Et j'ai réalisé que notre seule chance pour avoir l'eau était d'y tomber par dessus.
Unalaq'ın güç sevdalısı olduğunu bilirdim ama güce ulaşmak için bu kadar ileri gidebileceğini tahmin edemezdim.
Je savais Unalaq affamé de pouvoir, mais pas au point d'aller aussi loin.
- Hayır, diyorum ki alt kademeden kişilere ulaşmak için... -... serbest gezetecilerle savaşacaksın. - Ne yaptıklarını biliyorum.
- Non, je dis que tu vas te battre avec des pigistes pour accéder au staff de bas niveau.
Sana ulaşmak için... -... arkadaşını kullandım. - Çok doğru.
Je me suis servie de ton pote pour t'allumer comme une salope.
Ulusumuzun yaralarını saralım. Hem kendi içimizde, hem de diğer milletlerle adil ve kalıcı bir barışa ulaşmak için gereken herşeyi yapalım.
VILLE DE WASHINGTON 4 MARS 1865... de finir ce que nous avons initié, de panser les blessures de la Nation, de faire tout ce que nous pouvons pour chérir une paix juste et durable entre nous et avec toutes les nations.
Asansör kapıları kapandıktan sonra merkeze ulaşmak ne kadar sürer?
Combien de temps pour descendre au bunker?
Onlara ulaşmak istiyorum. Dokunmak istiyorum. Ama yoklar.
Je voudrais pouvoir les toucher, les serrer dans mes bras, mais ils ne sont plus là.
Burnett amca doğuya doğru dış karakola ulaşmak için devam etti.
" Oncle Burnett est allé vers l'est pensant trouver l'avant-poste.
Mesele sadece hedeflere ulaşmak değil ayrıca kendine güvenmekti.
Ce n'était pas seulement d'atteindre ses buts, mais de croire en soi.
Bana ulaşmak için onu kullanamazsın.
Vous n'allez pas m'atteindre... En vous en prenant à elle.
Cennetten çıkıp gelmiş o pasparlak kaleye ulaşmak için cesetleri ayağının altına yığmayı sürdür.
Vouloir atteindre le chateau dans les cieux en empilant des corps sur ton chemin
"Hayvan gibi yaşamak için yaratılmadık, bilgi ve erdeme ulaşmak için yaratıldık."
"mais pour acquérir la connaissance et la vertu." La Grotte des rêves perdus
Kahinler kaynaga ulasmak, ve "karanligin" niyetini ogrenmek üzere kendi adamlarini gorevlendirdiler.
Les prophètes envoyèrent leurs propres agents pour découvrir l'origine et les intentions de la cabale de l'Ombre.