Usulca traducir francés
267 traducción paralela
Usulca gidiyorum memur bey.
Je vais obéir, M. l'agent.
Lütfen usulca aşağı in.
Redescendez... doucement.
İşim bitince usulca ineceğim David ama önce bir şeyi öğrenmek istiyorum.
Tout à l'heure. Mais je veux savoir pourquoi vous êtes monté en me voyant.
Usulca git. Bas git.
Tu vas partir tranquillement, te débiner.
Yavaş ve usulca yap.
Faites ça doux et joli.
Gayet usulca söyle ve hemen uykuya dalacaksın.
Répète-les très doucement et bientôt, tu t'endormiras.
Şimdi usulca voltanı al ve beceriksizliğinin faturasını da bana yolla.
Barrez-vous gentiment et envoyez-moi la note!
Bana bir öpücük ver ve giderken kapıyı usulca kapatıver.
Partez sans claquer la porte.
Hafif bir rüzgâr bizi usulca enginin güvenli alanına sürükledi.
Un vent léger nous fit gagner sans bruit la pleine mer.
Diğer bir deyişle sahnede usulca soyunan şu kadın bedeni yağlı bir biftek bir bardak likör bir şişe kafur streptomycin, uranyum...
Ce corps de femme est un fameux "bifteck"! Du gin... du camphre... Hormone, streptomycine, uranium.
# Yol verin, dikkat edin, usulca yana çekilin.
Dégage la route Attention, mets-toi de côté
Böylece onun dediği gibi yaptım ve usulca rahmine sokulup,.. ... sanki bir beşikteymişim gibi orada huzur içinde, horul horul uyudum.
Je me suis couché dans son ventre et là, j'ai dormi comme dans un berceau.
Ay, usulca gözden kaybol, kaybol Kaybol, kaybol gözden.
Tu pâlis... et tu vas disparaître.
Sabah olunca ihtiyar adam kapısından artık solmakta olan aya bakarak yatağından usulca kalktı ve pantolonunu düzeltip giydi.
A l'aube, le vieil homme se réveilla, regarda par la porte ouverte la lune mourante, déroula ses pantalons et les enfila.
Evet ama usulca.
Oui, mais doucement.
Jim'inkiler Catherine'in ayağına yapışık kaldı. Catherine usulca ayağını çekti.
Ceux de Jim restèrent un moment â côté et â un pied de Catherine, qui la première écarta doucement le sien.
- O zaman başladığın işi neden usulca devam ettirmiyorsun?
Mais pourquoi cette comédie? Je suis prêt à mourir.
Kuyruk pervanesini vurup bizi usulca inmeye zorluyor.
Il vise le rotor!
Bir fare kapanıyla... usulca maymun yakalayacağız.
Doucement, doucement pour attraper un singe... avec une souricière.
Ben kara faresiyim, denizin geminin yanlarına usulca çarpması güzel bir kitap okumak...
je suis une terrienne, vous voyez, et entendre la mer frappant doucement les côtés du bateau..... à être bercé par un bon livre...
Usulca.
Doucement.
Kulağına usulca fısıldadım,'Ne güzel dudakların var'diye
Je lui dis Tu as une jolie bouche
Bu büyük aşk beni mecnuna çevirdi Kulağına usulca fısıldadım,'Ne güzel gözlerin var'diye
À cause de cet amour Je suis devenu voyou l whisper in her little ear What beautiful eyes you have
Kulağına usulca fısıldadım,'Saçların ne güzel'diye
l whisper in her little ear What pretty hair you have
Kulağına usulca fısıldadım,'Bluzun ne güzel'diye
l whisper in her little ear What a pretty blouse you have
Bu büyük aşk beni mecnuna çevirdi Kulağına usulca fısıldadım,'Eteğin ne güzel'diye
So this great love of mine turned me into a hooligan l whisper in her little ear What a nice skirt you have
Kulağına usulca fısıldadım,'Başka bir filme gidelim'diye
l whisper in her little ear Let's go to the movies
Şimdi tüm bunların ne anlama geldiğini usulca anlatacaksın bana.
Maintenant vous allez gentiment me dire ce que ça veut dire tout ça.
Şimdi pencere açılıyor. Yavaş yavaş açılıyor ve gece usulca içeri giriyor.
Maintenant, la fenêtre s'ouvre tout doucement, et la nuit s'offre à vous.
Yanına usulca geldik, ama dinlenmeye ihtiyacın var gibiydi.
On est montés mais tu avais l'air d'avoir besoin de repos.
- Yukarı çık, Ash Buchan. Usulca, Johnny, çingenem benim.
Monte, Ash Buchanan.
Usulca, Johnny.
Doucement, doucement, Johnny
Usulca, Johnny, çingenem benim. Usulca, usulca,
Doucement, Johnny, mon jingle
Usulca, Johnny, çingenem benim.
Doucement, Johnny, mon jingle
Onlardan hiçbiri... saygın da değildir... Usulca, usulca, - mutsuz da...
Aucun d'entre eux n'est respectable.
Usulca, Johnny. yerkabuğunun dört bir yanında.
Ou malheureux... sur terre.
Usulca, Johnny, çingenem benim.
Doucement, doucement, Johnny Doucement, Johnny, mon jingle
Gideremezsin sen benim acımı, usulca okşasan bile beni.
Tu ne peux dissiper ma tristesse, même si tes caresses sont douces...
Gideremezsin sen benim acımı, usulca okşasan bile beni.
Tu n'arrives pas à dissiper ma tristesse. Malgré tes douces caresses.
Yaz günleri, dönüşürken usulca
Les jours d'été passaient
Güneş yorgun argın ve usulca denize veda ederken sen itiraf ettin artık sevmediğini.
Le soleil fatigué Tendrement à la mer disait adieu Quand tu m'as avoué
Uygarlıklar eğer her zaman radyoastronominin bulunmasının ardından kendilerini yok etmiyorlarsa,... belki gökler usulca vızıldıyordur, yıldızlardan gelen mesajlarla,... ve bizden çok daha ihtiyar ve alim uygarlıklardan gelen sinyallerle.
Si les civilisations ne s'autodétruisent pas... peu après avoir découvert la radioastronomie... alors le ciel bourdonne peut-être... de messages provenant des étoiles... et de civilisations bien plus anciennes... et plus sages que la nôtre.
Usulca yaklaş ve sonra biz yavaş yavaş...
Fais un rapprochement, tourne autour et ensuite fondu...
Çok sessizce ve usulca, Franz Eva'nın yanından ayrıldı.
Très doucement, très tendrement, Franz prend congé d'Eva.
Şimdi, usulca yolcuları salona topla.
Tu vas envoyer les passagers au salon aussi discrètement que possible.
Kahraman adam usulca oğlunu kucakladı ve onu cennete doğru kaldırıp, haykırdı :
Tendrement, il dorlota son fils et, en le soulevant vers le ciel, il s'exclama :
Şimdi ayağını oluktan usulca çıkar.
Sors doucement ton pied de la gouttière.
Ortaklarının onu ne için kullanacaklarını anlayınca onlardan geri almaya çalıştı ve onu usulca öldürdüler.
Quand il comprit l'usage qu'allaient en faire ses partenaires, il essaya de le leur reprendre et ils le tuèrent, discrètement.
Usulca içeriye girer umarım. Hadi Bebek.
Viens, Bébé.
Usulca çevresini sardık...
On l'a eu!
Usulca, usulca,
Veux-tu me caresser doucement