English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ U ] / Uyanmadı

Uyanmadı traducir francés

265 traducción paralela
Henüz uyanmadım. Komşular ne der?
Que diront les voisins?
- Uyanmadı daha.
- ll est inconscient.
- Uyanmadım zaten. Rüya görüyorum şu an.
Je ne suis pas réveillé du tout, je rêve.
Ve bir sabah uyanmadı.
Et un matin, elle ne s'est pas réveillée.
Amcam hala uyanmadı mı?
Mon oncle n'est pas encore levé?
Mecburdum, büyükanne. Ayağım sınıfta uyuyakaldı. Bir türlü uyanmadı.
Mon pied s'est endormi en cours de latin, j'ai dû le réveiller.
- Sadece bir sabah uyanmadı işte.
- Un matin, il s'est pas réveillé.
Eşin uyanmadı mı yani?
Ça n'a pas réveillé votre femme?
Saat sabahın sekizi! Beyefendi henüz uyanmadı!
A 8h du matin, Monsieur dort encore.
- Henri henüz uyanmadı mı?
Il n'est pas descendu, Henri?
- Henri uyanmadı mı hala?
Henri n'est pas levé? C'est ma faute.
Ben de ona bakıyorum, ve merakım da uyanmadı değil tabii.
Je m'occupe de lui, et étonnamment, je suis heureuse.
- Henüz uyanmadı.
Laissez-le dormir.
Hiç uyanmadı mı?
Pas de réveil?
Morfin iğnesinden sonra bayan Jacqueline hiç uyanmadı mı? Hayır.
Vous affirmez que Mlle Jacqueline n'a pas bougé de la nuit.
- Hala uyanmadı mı?
- Il est levé?
Goebbels konuştuğunda bile uyanmadı.
Il ne se réveillait même pas pour les discours de Goebbels.
Gidip uyanıp uyanmadığına bakacağım.
Je vais aller écouter si elle ne s'est pas réveillée.
Bir zamanlar bir kedimiz vardı. Bir gün uyudu, bir daha da uyanmadı.
Un jour, notre chatte s'est endormie et ne s'est jamais réveillée.
Nitekim uyanmadı.
C'est ce qu'il a fait.
- Arama iznine ihtiyacımız yok. Evet var eğer bu sabah Rusya'da uyanmadıysam.
Nous ne sommes pas en Russie, ici.
- Ben iyiyim ve her şey yanımda. - Uyuyordu, uyanmadı. İlacını vermiştim.
Il ne s'est pas réveillé.
Onunla ilgilenmeye çalıştım. Uyanmadı.
J'ai essayé de m'en occuper...
Uyanmadın. Bak.
Tu rêves toujours.
Bir daha uyanmadı. İşte, ölü yakmak için odun kömürü.
Merci... Elle ne s'est jamais réveillée.
Ruhu henüz uyanmadı.
Son âme ne s'est pas encore éveillée.
- Tom uyanmadı mı?
- Tom est réveillé?
Bu sabah hiç uyanmadım. Bu, tamamiyle kötü bir rüya.
je dors encore, tout ça n'est qu'un rêve.
Burada şey diyor Bayan von Bulow'un uyanmadığını fark ettiğinizde, ne yaptınız?
Voyant que Mrs von Bulow ne se levait pas, qu'avez-vous fait?
Hiç uyanmadı.
Elle ne s'était pas levée.
Uyanmadı.
Il ne s'est pas réveillé.
Sonra bir gün yatmaya gitti ve bir daha uyanmadı.
Puis, il s'est endormi... et il ne s'est pas réveillé.
Uyanmadıkları için şansları varmış.
Une chance qu'ils ne se soient pas réveillés.
Hatta daha uyanmadım bile.
Je ne suis même pas éveillée.
Hala uyanmadı mı?
Il n'est pas encore réveillé?
O hala uyanmadı!
Où est l'officier Tin?
Selam Bayan Wilson. Bay Wilson daha uyanmadı mı?
M. Wilson est levé?
Çocuğumuz bir gece uyudu ve hiç uyanmadı.
Notre fille est morte dans son sommeil.
Sonra onu bir hastaneye yatırdım ve bir daha uyanmadı.
Je l'ai envoyé à l'hôpital et il ne voulait plus se réveiller.
O zaman neden uyanmadı? !
Je l'ignore.
Yıllık ineklerinin bahara kadar kış uykusundan uyanmadığını sanırdım.
Je croyais que les crétins de l'almanach hibernaient jusqu'au printemps.
Bizim mutlu çiftimiz hala uyanmadılar mı?
Les amoureux dorment encore?
Sen uyanınca benim uyanmadığımı mı sanıyorsun?
Tu crois que je dors, pendant ce temps?
Hayır, uyanmadık, aslında, bu sabah Rusyada uyanmadık.
Tu as raison, on n'est pas en Russie.
Neden uyanmadı?
Il ne se réveille pas?
Uyuduğunu sandım onun, ben de onu dürttüm, uyanmadı.
C'est ce que je croyais. Je l'ai chatouillée, mais elle ne s'est pas réveillée.
Hala tam uyanmadılar.
Ils dorment encore à moitié.
Onun ağzını kapadı ve annesi uyanmadı.
Il dût lui couvrir sa bouche pour ne pas réveiller sa mère
Bayan Astley, hala uyanmadın mı?
Miss Astley, vous n'êtes pas levée?
- Henüz uyanmadım.
Je préfère ça.
- Uyanmadı.
- Elle ne se réveille pas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]