Uzerimde traducir francés
703 traducción paralela
Üzerimde biraz para vardı, ama...
Je vous ai pris un peu d'argent...
Üzerimde yeni bir şey var.
Je porte quelque chose de nouveau.
- Üzerimde kalsınlar.
- Je préfère les garder.
Üzerimde kullanacakları tek şey bir dürtü.
Tout ce qui leur manque, c'est un mobile.
Üzerimde palto da yok!
Je n'ai pas de manteau!
Üzerimde böyle bir tehdit varken nasıl uyuyabilirim.
Comment dormir dans cette angoisse?
- Üzerimde sadece $ 50 - $ 60 var.
- pour l'instant je suis raide.
Üzerimde bu kadar yok.
Plus que je n'en ai sur moi.
- Üzerimde pembe sabahlığımla.
- Dans mon peignoir rose.
Üzerimde onun pijaması olmasaydı, kulağımdan tutup atardı.
Je reste car j'ai son pyjama. Dès que je l'ôte, je suis dehors.
Üzerimde büyük bir sorumluluk var bayan, büyük sorumluluk.
Je prends ma tâche très au sérieux. C'est une grande responsabilité.
Sana 30 kronor verebilirim. - Üzerimde olan bu!
Je te donne 30 couronnes, je n'ai pas plus.
- Üzerimde deneyebilir miyim? - Elbette!
Je peux l'essayer?
Al 5 sterlin. Üzerimde bu kadar var.
C'est tout ce que j'ai sur moi.
Üzerimde deney mi yapıyorsun ne?
II ne faut pas m'en vouloir.
... Üzerimde Eastman denen bir ağırlık var.
S'appeler Eastman est bien pire que d'avoir un boulet au pied.
Üzerimde çok fazla yük var.
Je suis si gêné...
Üzerimde nasıl duracak diye merak ettim.
Je voulais voir comment ça m'allait.
# Üzerimde yükselen, #
Sur une croix
Üzerimde ölüm kokusu var.
L'odeur de la mort est encore sur moi.
Üzerimde bu kadar var.
C'est tout ce que j'ai sur moi.
Üzerimde acayip bir yorgunluk var.
Je suis très fatiguée.
Üzerimde ki Birleşik Devletler Ordusu üniformasını... uzun yıllardır, gururla taşıyorum.
J'ai porté l'uniforme de l'armée des États-Unis presque toute ma vie d'adulte. Et je l'ai porté avec fierté.
- Üzerimde parmak izi bırakıyorsun.
Vous laissez vos empreintes sur mon bras!
Üzerimde taşımaktan sıkıldım.
- J'en ai assez...
Üzerimde dinamit var, patlamak üzere.
Ils ont posé de la dynamite.
Üzerimde bir jeolog olduğumu anlatan bir koyun postu var.
J'ai, euh, une peau de mouton ce qui veut dire que je suis géologue.
- Üzerimde değil!
- Non, pas sur moi.
Üzerimde silah yok kovboy.
Je n'ai pas de revolver, cowboy.
Üzerimde bir Zero vardı. Altımda iki Mitsubishi.
Un Zéro au-dessus, deux Mitsubishi en dessous.
Üzerimde para edecek sadece bu silah kemeri var.
Tout ce que j'ai de valeur, c'est ce ceinturon.
Üzerimde böcekler varmış gibi mi duruyorum?
J'ai des poux ou quoi?
Üzerimde olduğunu mu sanıyorsun!
Va pas croire que je l'ai sur moi!
Üzerimde ölecek.
"ll va bientôt mourir!"
Üzerimde silah yok, silahşör.
Je ne suis pas armé, pistolero.
Üzerimde bulunmasını istemiyorum.
Pour qu'on ne le trouve pas sur moi.
Üzerimde Lenin'in emirlerini taşırdım.
Je porte l'Ordre de Lénine sur le derrière.
- Üzerimde boya var mı hiç?
- Tu ne vois pas de peinture?
Üzerimde oturmaya devam mı edeceksin?
Vous allez rester assis sur moi?
Üzerimde fazla para taşımam.
Pas question, c'est trop. Je n'ai pas tant d'arent sur moi.
- Üzerimde uygun bir şeyler yok.
Je ne suis pas habillée.
Üzgünüm. Üzerimde yok.
Je ne les ai pas sur moi.
Üzerimde denedim. Bademciklerimin olmadığını ve kırık kemiklerimi tespit etti.
Il a détecté mon absence d'amygdales et mes deux côtes cassées.
Üzerimde bıraktığı etkiyi sizde de bırakmasını istiyorum.
Je veux vous laisser juger par vous-mêmes.
Üzerimde ne kalırmış?
De ma faute?
Üzerimde bir tedirginlik var.
Je me sens si tendu.
Üzerimde giysi varken yıkanmayı sevmem, Bay Rumson.
Je n'allais quand même pas me baigner tout habillée, M. Rumson.
- Üzerimde yok!
- Pas sur moi!
Üzerimde taşımadım bile.
Je n'en ai jamais eu.
Gördüğünüz gibi ondan bu mektubu yeni aldım. Üzerimde şu an.
Il vient de m'écrire sur son transfert.
Üzerimde saklayamazdım, hapishanede olmaz.
Je pouvais pas le garder en prison.