Uzerinden traducir francés
562 traducción paralela
Üzerinden atlarla geçtiler.
Un cheval l'a piétiné.
- Üzerinden bu çıktı.
- On a trouve ça sur lui.
Üzerinden fazla zaman geçmeden o evde yalnı başına kalmayı düşünmemelisin.
Quelle idée de rester seule dans cette maison juste après...
- Üzerinden inme, Matt!
Tiens-le bien!
Üzerinden atladı. Ama atlarken bacağı yarıldı.
Il a franchi le buisson mais s'est cassé la jambe en retombant.
Üzerinden atla.
Saute par dessus.
Üzerinden atla!
Saute par dessus.
Gerçekten mi sayın başkan? Üzerinden uzun yıllar geçti.
C'est vieux, M. le Président!
Üzerinden 600 sene geçti.
600 années ont passé.
Üzerinden 1.200 kuruş çıktı.
1200 piastres ont été trouvé en votre possession.
Evet. Üzerinden çıkanlar morgdaki masaya konulmuştu. Ama para adına hiçbir şey yoktu.
Oui, tout ce qui restait de lui était là sur la table de la morgue, mais il n'y avait aucun argent, rien.
Üzerinden çıkanlar :
Possessions.
Üzerinden daha 36 saat geçmedi, aşağıdaydım lobiden geçerek işime gidiyordum, kafamda başka bir şey yoktu. ... yıllardır ilk defa tatile çıkacağım için sabırsızlanıyordum.
Il y a 36 heures à peine, j'étais là en bas... je traversais l'entrée pour aller travailler, je ne me mêlais de rien... j'étais impatient de prendre enfin des vacances.
Çok tatlı bir kızdı. Garip, ruhani bir dünyası vardı. Üzerinden hiç eksik olmayan hüzünlü bir hali vardı hep.
Une fille adorable, d'une beauté étrange et spirituelle, et d'une douce tristesse qui m'a toujours troublée.
Ben Sam Flusky ile evlendim. Üzerinden çok uzun zaman geçmiş olmalı.
J'ai épousé Sam Flusky... longtemps après.
Üzerinden çok zaman geçti, değil mi?
C'était il y a bien longtemps.
Bacağını kırdığın günün Üzerinden yedi hafta geçti. Haksız mıyım?
Exactement 7 semaines depuis que tu t'es cassé la jambe.
Üzerinden Yerli kokusunu atamamış.
Ce sale Indien!
Üzerinden o iğrenç kıyafeti çıkartman için sana 1 dakika veriyorum.
Je te donne une minute pour enlever ce déguisement ridicule.
Üzerinden büyük bir yük kalktı. Kendisini beklediğini sandığı kötü kaderden... kurtulduğunu öğrendi ya.
Ça l'a tellement soulagé de savoir... qu'il n'avait pas... ce qu'il craignait d'avoir.
Üzerinden geçelim mi?
Alors, on fait l'essai?
Üzerinden atla başka bir tane al.
Allez plutôt en chercher une autre.
Üzerinden iki yıl geçmesine rağmen bugün hâlâ konuşuluyor.
C'était il y a 2 ans et on en parle encore sur le campus!
- Üzerinden, her şey iyi görünüyor. Bunu al.
Tout vous va bien.
- Üzerinden lokomotif geçmiş kol saati gibi olmuş.
- C'est comme une montre qu'on écrase.
Üzerinden akıyor.
- Allons, ça crève les yeux.
Üzerinden savaş geçmiş topraklarda tuhaf şeyler olabiliyor.
Des choses étranges arrivent dans un pays déchiré par la guerre.
Üzerinden çok zaman geçti.
C'est loin, tout ça.
Her şey Horsham ve Reigate Üzerinden, Carshalton Plajları Malmesbury, Tooting Bec ve Croydon West'e Uğrayan 11 : 20 Hainault-Redhill Treninde Oldu.
C'est arrivé sur le 11h20 de Hainault à Redhill via Horsham et Reigate, Calling à Carshalton Beaches, Malmesbury, Tooting Bec et Croydon West, une pièce de M. Neville Lagare.
Sırada "Yaşlı Bayanın Üzerinden Geçme" var.
Et maintenant, c'est "Renverser la Vieille Dame".
SCOOP PROJESİ TÜMGENERAL SPARKS'IN EMRİYLE BAŞLAMIŞTIR. BU PROJENİN AMACI WISCONSIN'DEKİ LABORATUVARLARDA UZAY DIŞINDAKİ HAYATI ARAŞTIRMAK İÇİN FARKLI GEZEGENLER ÜZERİNDEN NUMUNELER ALINMASIDIR.
Le projet Scoop est sous le commandement du général Sparks, directeur en recherche biologique.
Üzerinden o kadar zaman geçti ki şimdi her şey tersine döndü.
J'ai fait beaucoup de route depuis, avec des arrêts tout le long.
Üzerinden yılda 40 milyon araba geçer.
40 millions de voitures par an,
Üzerinden durmadan geçeceğiz.. İmkansız.
On va le traverser.
Üzerinden 350 yıl geçmesine rağmen şu kılıç ve şu miğfer hâlâ orada bulunarak bize bizi bekleyen tehlikeleri hatırlatır.
350 années ont passé depuis, mais cette épée et ce casque sont toujours là pour nous rappeler... tous les dangers qui guettent dans le monde.
- Üzerinden bir şey çıktı mı?
- Rien sur le corps?
Üzerinden atladı...
J'ai dû enjamber des flaques...
Üzerinden geçtiğimiz bu yerin ne olduğunu biliyor musun?
L'endroit où nous allons...
Üzerinden ne bir kimlik nede para çıktı. Polis cinayetin soygun için işlendiğine inanmıyor.
Bien qu'il n'ait eu sur lui ni argent, ni papiers la police ne pense pas qu'il s'agisse d'un crime crapuleux.
- Üzerinden yıllar geçti. Ezmeye çalışmadım.
C'est totalement faux.
Üzerinden sırayla geçmeliyiz. Bundan hoşlanabilirsin.
Même un train qui te passerait dessus te ferait reluire!
Üzerinden sadece dört ay geçtiğine inanabiliyor musunuz?
Est-il possible que ce fût il y a seulement quatre mois?
Üzerinden 30 yıldan çok zaman geçmiş birşeyden bahsediyorsun.
Oh, mec. Je ne crois pas. Vous parlez de quelque chose qui s'est passé il ya 30 ans.
Üzerinden biçerdöver geçmiş gibi görünüyor.
On dirait qu'elle est passée sous un tracteur.
Üzerinden geç seni salak, o Trans Am'i dümdüz et.
Sautes avant, imbécile. Mais assures-toi que tu démolis cette Trans Am.
Üzerinden kaç defa daha geçeceğiz?
Combien de fois faut-il te le dire?
- Üzerinden atlayın.
- passez au dessus de lui.
Üzerinden kamyon geçmiş sanki.
Tu as un air de déterré...
Üzerinden sular damlıyordu.
Il dégoulinait encore.
Üzerinden çok yıllar geçti.
C'est vieux.
Üzerinden sekiz yıl geçti.
C'était il y a huit ans.