Valet traducir francés
1,089 traducción paralela
"Bay Eugene Martin ve uşağı."
"M. Eugène Martin, et valet."
İsminden sonra "ve uşağı" olan erkek önemlidir.
L'homme dont le nom est suivi de "et valet" est un Monsieur.
"Henry Spofford III ve uşağı."
"Henry Spofford III, et valet."
Henry Spofford III ve uşağı.
- "Et valet".
Hayır. Uşağım, öğretmenim ve antrenörümle.
Avec un valet, un précepteur et un entraîneur.
Yeni uşak mı?
Le nouveau valet.
Bahçıvan mı, oğlu mu, şoför mü, seyis mi?
Le jardinier, le chauffeur, le valet d'écurie?
"Sonra bu adam, o yepyeni desteden maça valesinin fırlayıp kulağına... "... elma şarabı fışkırtmasını sağlayabileceğine dair bahse girmek isteyecek.
Et ce gars va vouloir te parier... qu'il peut faire sortir le valet de pique du jeu... et que ce dernier te versera du cidre dans l'oreille.
Uşağa pirelerin mi geçti?
T'as refilé tes puces au valet?
Üçlü, Papaz, Vale.
Roi... Valet.
Bekarım. 63 Doğu caddesinde bir evim, Peterson adında bir uşağım var.
Je suis célibataire, je vis sur la 63e Est et j'ai un valet, Peterson.
- Çalışanım mı?
- Mon valet?
- İnanıyorum ki uşağımı tanıyorsunuz.
- Vous connaissez mon valet, je crois.
Onun sadece Kupa Kızı oynadığını sanıyordum.
Elle abuse du valet de coeur.
- üç onlu, üç ikili. - Cevap versene.
Valet de pique, trois dix.
Yardımcım gibi davranırdı.
Il jouait le valet dans Gentleman's Gentleman.
Odasındaydık. Sadece uşakları vardı.
Dans sa chambre, seul son valet l'a vu.
Ben çocukken, Tennessee'de küçük bir çiftlikte, sabahtan akşama kadar çiftlik işlerinde çalışıyordum...
Quand j'étais valet de ferme chez un paysan miteux du Tennessee, je poussais la charrue, sans arret.
İnsan uşağının yanında Don Juan olamıyor, değil mi?
On n'est jamais un don Juan aux yeux de son valet.
Uşak!
Valet!
Her beyefendinin çizmelerini parlatıp, evini süpürecek bir hizmetçisi olmalı.
Un homme de bien doit avoir un valet pour cirer ses bottes et balayer.
Evet, sen benim hizmetçim olcaksın. Ne söylersem onu yapacaksın.
Tu seras mon valet, et tu m'obéiras.
Hizmetçimin kötürüm kalmasını istemem.
Je ne veux pas d'un valet estropié.
- Hizmetkarı, Barrymore.
- Son valet, Barrymore.
Önce takım elbiseni temizleteceksin.
que le valet s'occupe de votre costume.
Oda servisi lütfen.
Le valet, je vous prie.
Şu bir saat olsa olmaz mıydı?
Le valet devrait prendre 1 heure!
- Hayır, bayrak görevlisi.
- Non, mon valet de drapeau.
Hayır, kokteyl görevlisi.
Non, mon valet de cocktail.
Sence, kamarot hangi odayı hazırlamıştır?
Où croyez-vous que le valet l'ait mis?
Hizmetçiniz kadını gizli bir kapıdan göndermek zorunda kalmıştır.
Votre valet a dû la faire sortir par une porte dérobée.
Seyisinin, hatta uşağının bile kadın olduğunu herkes biliyor.
C'est bien connu que même votre valet et votre majordome sont des femmes.
- Quint. - Peter Quint, efendimin uşağı. - Ama demiştin ki -
Peter Quint, le valet du maître!
Uşak olduğunu söylemiştin, değil mi?
C'était le valet?
Kempinski Oteli'ndeki erkekler tuvaletinde çalışıyor.
Bien! II est valet dans les vestiaires de l'Hôtel Kempinski.
Efendiyle adamı arasına girme.
Pourquoi passer de l'un à l'autre? Du maître à son valet.
Bir uşak tutabilirim sanırım.
J'aurais besoin d'un valet.
Sinek valesi.
Valet de trèfle.
Sinek valesi. Vay canına, sinek valesi.
Valet de trèfle.
İki papaz, iki kız, iki dokuzlu, bir vale, bir onlu ve iki dörtlü var.
J'ai deux rois, deux dames, deux neuf, un valet, un dix et deux quatre.
Yıldız olan hanım evlatları gibi başarılı olacağımı anlayacak kadar çok filmde dublörlük yaptım.
En me réveillant, le matin, tu seras mon valet, ou mon amant, selon mon humeur.
Çünkü o bir yanaşma.
Parce que c'est un valet.
Lütfen hizmetçiyi odama yollayın.
Envoyez-moi le valet de chambre.
Geniş bir yatak odası, oturma odası var. Yan oda da uşağınız kalacak.
Vous avez, une grande chambre, un salon, et une petite chambre attenante pour votre valet de chambre.
Bu arada, söylemeyi unuttum, bir uşak buldum.
Au fait, j'ai trouvé un valet de chambre.
Ha! Kay gibi birinin yamağı.
Rester toujours le valet de cette brute de Kay.
Neden benim uşağımmışsın gibi davranıyorsun?
Pourquoi joues-tu à être mon valet?
Ve bir vale.
Et un valet.
Vale...
Valet. Sept.
İki üçlü, Papaz onlu, Vale sekiz.
Une paire de 3. Roi, 10. Valet, 7.
Bitte senden Sie den Diener auf mein Zimmer. Lütfen hizmetçiyi odama yollayın.
Envoyez-moi le valet de chambre.