Veriyorum traducir francés
24,744 traducción paralela
Söz veriyorum geri vereceğim.
Promis, je te la rendrai.
Garantisini veriyorum.
Je vous le garantis.
Sana söz veriyorum sana yaptıklarının bedelini ödeyecek.
Je te le promets, il paiera pour ce qu'il a fait.
Söz veriyorum.
C'est promis.
Yakalayacağız. Söz veriyorum.
On l'attrapera, promis.
Soygun süsü veriyorum, polis raporunda açıklaması daha kolay olur.
Je fais que ça ressemble à un vol, donc c'est plus facile à expliquer dans un rapport. Monte dans la voiture!
- Onu kurtaracağız, söz veriyorum.
- On le récupérera, je promets.
O günlere döneceğimize söz veriyorum.
Je te promets qu'on en reviendra là.
Artık güvende olacağına söz veriyorum.
Je te promets que tu es en sécurité maintenant.
Bize hiçbir şey olmayacak. Söz veriyorum.
Il ne va rien nous arriver.
İzin veriyorum.
Je l'autorise.
Bir daha ziyaret kaçırmayacağım, söz veriyorum.
Je ne manquerai plus de visite, promis.
Sana tam puan veriyorum.
Bon points.
Hastalıksız beyaz bebekleri en yüksek fiyata veriyorum.
J'ai un bon prix pour les bébés blancs sans défaut.
- Çaban için sana yarım puan veriyorum.
- Un demi-point pour l'effort.
Tamam, kararı veriyorum o zaman.
À moi de prendre la décision, donc.
Eğitimime önem veriyorum. Milat olmuş saçmalıklara devam eden 30 yıldır tahtanın önünde uyuyan dinozor profesörlerin aksine.
Et je me soucie de ma formation, contrairement à ces profs préhistoriques répétant leurs discours merdiques, en train de somnoler devant leur tableau noir depuis 30 ans.
Ben iki gün veriyorum. Bir.
Je lui donne deux jours.
Söz veriyorum.
- Promis juré?
- İyi olacağım, söz veriyorum.
Ça ira, promis.
Sana söz veriyorum Amelia, ben senin arkadaşınım.
Je te le promets, Amelia, je suis ton amie.
Söz veriyorum.
Je te le jure.
Bugünden itibaren yanında olacağıma hastalıkta sağlıkta ölüm bizi ayırıncaya dek seni sevip kollayacağıma söz veriyorum.
À partir de ce jour, je t'ai et te garderai. Dans la maladie comme dans la santé. Pour t'aimer et te chérir.
Sana söz veriyorum, senden aldığını ben de ondan alacağım.
Je te promets que je vais lui prendre ce qu'il t'a pris.
Söz veriyorum ben de aynısını senin için yapacağım.
Donc je te le dis je vais faire la même chose pour toi.
Sana 3 gün veriyorum, 3 gün.
Je te donne 3 jours.
Geminin anahtarının nerede olduğunu söylemen için beş saniye veriyorum sana. - Bir.
Vous avez jusqu'à cinq pour me dire où est la clé.
Ne olursa olsun sana şu sözü veriyorum. - Üründen asla taviz vermeyeceğim.
Quoi qu'il arrive, je vous promets de ne jamais trahir votre produit.
Bugün oğlumu toprağa veriyorum.
Aujourd'hui, j'enterre mon fils.
Kendimi değerli hissediyorum ve sana değer veriyorum.
Je me sens appréciée, et je t'apprécie.
Bu kadar centilmen olduğu için yanında da el çantası veriyorum.
Et comme vous êtes absolument charmant, j'ajoute un sac fourre-tout.
Söz veriyorum, bir daha senden bir şey istemeyeceğim ama lütfen bana altı ay ver.
je ne te demanderai plus jamais rien, mais s'il te plaît, donne-moi six mois.
Söyleyecek berbat şeyler bulacağıma söz veriyorum.
Je te promets que j'aurais un truc horrible à dire.
Monica görüşüne değer veriyorum.
Ecoute, Monica...
Evet oyu veriyorum.
Je vote pour.
- Evet oyu veriyorum.
Je vote pour.
Söz veriyorum bir daha parti düzenleyecek olursak size önceden haber vereceğim.
Je vous promets que la prochaine fois que j'organise une fête, je vous préviendrai à l'avance.
Söz veriyorum.
Promis.
Şirketinin % 90'ı için size değerli zamanımdan 3 saat veriyorum.
Je vous offre trois heures sur mon agenda contre 90 % de votre société.
Hiçbir şey göremez ve can veriyorum sanırdın.
Je voyais rien du tout, j'avais l'impression que tu mourrais.
Toby, söz veriyorum anteni tamir edip askerleri kurtardığımız anda size kurtarma ekibi ulaştırmanın bir yolunu bulacağım.
Toby, je t'ai promis, quand on aura réparé l'antenne, sauvé les soldats, on trouvera un moyen de venir vous sauver.
Elimdeki bütün güçle adaletin yerini bulması için uğraşacağıma söz veriyorum.
Je vous promets que je ferai tout ce que je peux pour m'assurer qu'il soit traîné en justice.
Söz veriyorum bu sefer uyuyakalarak onu kaçırmayacağım.
Et je promets que cette fois Je ne vais pas me réveiller trop tard.
Sana söz veriyorum, yıllar sonra bir gün etrafta koşuşturmasını izleyip, hala çocuk sahibi olabileceğini varsayıyorum.
Je te promet, qu'un jour, dans quelques années, Nous serons entrain de siroter de la limonade sous le patio de mon nouveau domaine du lac Come. surveillant tes enfants courir, en supposant que tu puisse avoir des enfants...
Kötü bir şeyin olmasına izin vermeyeceğim söz veriyorum.
Je ne laisserai rien de mauvais vous arriver, promis.
Bir daha yapmayacağıma söz veriyorum.
Je ne le ferai plus promis.
Hikâyeye "Geceye Yolculuk" adını veriyorum.
Je l'ai intitulé "Voyage vers la nuit".
Söz veriyorum 10 sene içinde onu hatırlamayacaksın bile.
Dans dix ans, tu ne te souviendras plus de lui.
Söz veriyorum baba.
Oui, papa.
- Söz veriyorum.
Promis.
Kesin bir fiyat veremiyorsun ama ben veriyorum.
Vous n'avez aucun prix.