English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ V ] / Vermouth

Vermouth traducir francés

102 traducción paralela
Vermut. Yok yok, konyak!
Non... un vermouth... non, un cognac.
Bir martini alabilir miyim?
Un vermouth.
Vermut.
- Un vermouth.
Gerçi çok az bir vermut alırım.
- Alors un Vermouth, juste un doigt.
- Biraz vermut.
- Un Vermouth.
- Mareşal, vermut istiyor musunuz?
- Parfait. - Voulez-vous un vermouth?
Giulia lütfen biraz vermut getir.
Je vous en prie. Apporte-nous du vermouth.
Evet, işte vermut, sağ olun.
Un vaisseau antique? Voilà le vermouth!
Bu cinin her zaman kullandığım kadar iyi olup olmadığını bilmiyorum. Ama vermut fena değil.
Ce n'est pas la meilleure marque de gin mais le vermouth est correct.
Cin ve tonik var ve cin ve vermut, o martini oluyor.
Avec du Schweppes, mais je n'en ai pas. Avec du vermouth, ça fait du martini.
Sırrım vermutu dökmek değil, döküyormuş gibi yapmak.
Le secret c'est... ne pas verser le vermouth, juste faire comme si vous le versiez.
Sek vermut, konyak?
Dry, vermouth, cognac?
Vermut için hazır mı?
Prêt pour le vermouth?
Sanırım vermutu yabancılara tahsis edeceğiz.
On réservera le vermouth aux étrangers
Vermut dışında bir şey yok.
II n'y a plus de vermouth.
Vermut.
Le vermouth.
Dolores, o vermuttan hala var mı?
Dolores, tu as encore ton vermouth?
- Kim vermut istiyor?
- Qui veut du vermouth?
- İşte vermut.
- Voilà le vermouth.
- Vermutu idareli için.
- Doucement avec le vermouth.
Benim için bir votka ve vermut al.
- Rachetez de la vodka et du vermouth.
Ne oldu? Çok mu vermut içtiniz?
Quoi, j'ai mis trop de vermouth?
- Bir ölçü vermut.
- Un coup de vermouth.
Geriye sadece vermut kalıyor.
Il manque juste le vermouth.
ÇOK FAZLA VERMUT KOYDUN
VOUS METTEZ TROP DE VERMOUTH
Gördüğün gibi vermutu oraya döktüm, şimdi de buzun üstüne cin dökeceğim.
J'ai juste mis le Vermouth. Je verse maintenant du gin sur la glace.
Çok gergindim, o kadar gergin ve heyecanlıydım ki buza cin döktükten sonra cini boşaltıp vermutla doldurdum.
J'étais si nerveuse que j'ai versé le gin sur la glace puis j'ai vidé le gin et ajouté le vermouth.
Bir ölçek beyaz rom. Bir damla soğuk vermut ; buzlu olmasın. Bir ölçek grenadin.
1 mesure de rhum blanc, un trait de bitter, du Vermouth frais, pas glacé et de la grenadine.
Buz mutfakta ve - ve martini de...
Les glaçons sont à la cuisine, et le vermouth
Vermouth, grenadine ve bir de...
Vermouth, grenadine et un peu de...
Biraz Vermut! a ne dersin?
Pourquoi on ne prend pas un vermouth comme à l'époque?
Şekerli çörekleriyle yemek yemeyi ve vermut içmeyi seven devasa bir kadındı.
C'était une grosse femme qui mangeait des tourtières en hiver... et buvait du vermouth avec des beignets au sucre.
Arkadaşım soğan ısmarladı zeytin değil.
Mon amie voulait un gin-vermouth... pas un Martini.
Vokta, skotch viskisi ve diğer zehirlerden doldur.
Vodka, Scotch, Vermouth, et autres poisons.
Eee, kim martini ister?
Allez, qui veut un vermouth de cassis?
"İçkimiz kalmamış?"
"il n'y a plus de Vermouth?"
vermutuma, hala kutusunda duran hediye peruğuma baktım
Je lève les yeux Au-dessus de mon vermouth La perruque est encore dans sa boîte
Bu akşamki mutlu saatimiz için, Kıraliyet uçurumunu öneriyoruz. Beş parça cin, üç parça vermut, iki zeytin, parça buz az karıştırılmış ve VOILA!
Ce soir, la maison Harper vous propose la grande Muraille de Chine cinq mesures de gin, trois de Vermouth, deux olives, de la glace pilée, on secoue et "voilà"!
Çok ferasetlisiniz Claude. Çalkalanmış Martini baba.
- Je veux bien un Vermouth, papa.
Onun için önemli olan tek insan sensin.
Pas de gin citron, ou gin et vermouth, juste du gin.
Üç parmak viski, çok az vermut azıcık acı, ezilmiş bir vişne... Karşınızda harika Manhattan.
Trois doigts de whisky, juste une larme de vermouth, un demi-citron pressé et une cerise, ça c'est un Manhattan.
Vermut iyi karışmış olsun.
Fouettez bien le vermouth avant.
Vermut var ama cin yok. Mükemmel.
J'ai du vermouth mais pas de gin.
Vermut'u biraz fazla.
Un peu trop de vermouth.
Zeytinleri, yaninda biraz cin ve vermous ile ister misin?
Tu prendrais du gin et du vermouth avec ces olives?
Neden bizimle bir bardak vermut içmiyorsunuz?
Et si vous veniez prendre un verre de vermouth?
Peki Michele!
- Giulia, le vermouth!
Ben vermut içiyorum.
MOI, JE BOIS DU VERMOUTH.
- Siyah frenküzümlü vermut olabilir. Başka bir isteğiniz olursa lütfen çekinmeyin, sağa sola parmaklarınızı şaklatın yeter. - Tabii.
- Un vermouth cassis.
- Vermut.
Un Vermouth.
Acı domates soslu makarna, yanında mantar. Kuzey İtalyan stilinde. bir tutam tarhun, az yağlı
Pâtes avec champignons à l'italienne cacciatora, avec beaucoup de l'huile, un peu de vermouth,... super sec, que de la qualité...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]