Vites traducir francés
569 traducción paralela
Yeni vites kutusu, onu bir akanyıldız gibi uçuracak.
"Les nouvelles vitesses la feront voyager comme une étoile filante."
İyi kızlar evlilik konusunda bu kadar serbest ve kabullenir olmazlar.
" Les bonnes filles ne sont pas si vites et si faciles à épouser.
Tabii ki sürerim. Ben vites deyince, vitesi at.
Mais si Ouand je dirai : "Vitesse", changez de vitesse
Vites.
Vitesse
Bu yavruda geri vites yok.
Je n'avais pas passé la vitesse.
Gazlayın, çocuklar.
Faites vites, les gars. Terminé.
Bükülen ara şaftlı mısır yedirici. Eş zamanlı iletici sayesinde dilin ufacık bir dokunuşuyla vites küçültülür.
Notre présentoir de maïs à double action et à transmission synchronisée permettant de changer de position par pression de la langue.
Bu mil, direksiyon üzerindeki vites koluna takılı.
Cette tige reliée au changement de vitesse descend jusqu'ici,
Ama pimi çıkarsam, ve vites kolundan sökseydim, gördüğünüz üzere çok basit bir şekilde, vites koluyla ne yaparsanız yapın, ileri veya geri vites fark etmeksizin, mafsal olduğu gibi kalıyor.
Si j'enlève la goupille, je débranche la tige. C'est facile. Quoi que vous fassiez avec la commande, l'engrenage reste dans sa position antérieure.
Vites koluna bağlı bir parça buldunuz mu?
Le levier de vitesses était-il branché?
Jüriye vites kolunu direksiyon üzerinde ne şekilde bulduğunuzu söyler misiniz?
Et le levier de vitesses?
Fakat vites mekanizmasının alt bölümünde bu kadar hasar oluşmamış.
La boîte est moins abîmée.
Direksiyon üzerindeki kolun araba geri geri gidiyorken ileri vitese takılı olduğuna tanıklık ettiniz. Sizce araba düşerken vites kolu bir konumdan ötekine geçirilmiş olabilir mi?
Avec l'engrenage en marche arrière, la commande a-t-elle pu passer en marche arrière au cours de la chute?
vites kutusu.
M. Boîte de vitesses.
- Sanırım vites. Kütük gibi sıkıştı.
L'embrayage s'est bloqué et ne bouge plus.
Aniden durup vites kutusunu dağıtmış olmalı.
Ça l'a arrêtée d'un coup et l'embrayage a sauté.
Yine vites kutusu olmalı.
Probablement l'embrayage.
- Ne hoş. Şu sızan yağa bak. Bahse girerim, vites arızalıdır.
Le pont en a pris un coup.
Her şey yolunda gözüküyor. Vites tamam. Sürat uygun.
Ça va. le train est sorti, bonne vitesse.
Bacaklarını vites kolunun öbür tarafına al.
Passez vos jambes de l'autre côté du levier de vitesses.
Vites degistirmeyin! Neden frene basiyorsunuz?
Pourquoi vous freinez derrière une 4CV?
Gaza bastım. Ama vites takıldı.
Il s'arrête net.
Vites küçültmek mümkün değil!
Je ne peux pas retrograder.
Vites kutusunu da bozmuşlar!
La barge d'acceleration est aussi la piece.
Buradaki vites kolunu görüyor musun?
Vous voyez le levier de vitesses?
Mendilimi salladığımda! Geri vites ama!
À mon signal!
Monte Carlo'yu bir düşünün, pistin karakteristiği gereği yarış boyunca 2600 kez vites değiştirirsiniz.
Il faut savoir qu'à Monte-Carlo, étant donné la nature du circuit, on change de vitesses 2 600 fois durant la course.
Bu ortalama her üç saniyede bir vites değiştirdiğiniz anlamına gelir.
En moyenne, un changement de vitesses toutes les trois secondes.
Vites sorunu yaşamamanız için hiçbir sebep yok.
Normalement, la boîte tient assez bien le coup.
Pete Aron yine geride kaldı. Bir çeşit vites kutusu problemi yaşıyor.
Aron est reparti. ll semblait avoir des soucis de boîte.
Tünelden çıkarken vites kutusu kilitlendi ve ona geçmesi için işaret ettim.
- Bien sûr. Mais ma boîte de vitesses s'est bloquée à la sortie du tunnel.
Dört ileri vites, bir geri.
Cinq vitesses dont une arriere.
- Vites kolu.
- La boîte de vitesse.
Vites kolu nerede bunun?
Où il est votre compteur de vitesse là?
Vites koluna dikkat et! Sadece vitese dikkat etmelisin.
Attention au levier de vitesse.
Vites! Ben korkuyorum
J'ai peur.
Vites!
Le levier de vitesse!
Pit kenarından aldığımız haberlere göre Marta Simca... 30 numaralı araba, vites kutusundaki arıza nedeniyle yarış dışı kalıyor. vites kutusundaki arıza nedeniyle yarış dışı kalıyor.
Les commissaires viennent juste de m'informer... que le numéro 30 a abandonné à cause de sa boîte de vitesse.
Bu geri vites.
Et la marche arrière.
Geri vites. Evet!
Le retour en arriere!
Vites kolu topuzuna benzemiyor. Ne bu?
On ne dirait pas un levier de vitesses.
Ve istersem büyükannenin evine geri vites bile giderim. Anlaşıldımı?
Et si je veux aller à la maison de grand-mère en marche arrière, je le fait.C'est clair?
- Düz vites mi?
La boîte de vitesse est standard?
- Rampa da düşük vites kullanmalısın evlat.
- ll fallait rétrogader.
Otomatik vitesi L harfine alacaksın, bu düşük vites demektir.
Il fallait mettre la boîte automatique sur L, comme lent.
Evet, kötü haber tez yayılırmış.
- Oui. Les nouvelles de mort vont vites.
İskenderiyeli Heron, buhar motorlarını ve vites dizilerini keşfetti
Héron d'Alexandrie invente la machine à vapeur et l'engrenage.
Üç vites ve fren.
Un 3 vitesses, freins et tout!
- İkinci vites nerede?
Elle est où la "seconde"?
Scipion, vites sıkışmış!
La marche arrière est coincée!
Geri vites!
Et vous?