English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ V ] / Volm

Volm traducir francés

142 traducción paralela
Volm bizim müttefiklerimiz ve görevlerimizin değerlendirilmesinde söz hakkı almayı hak ediyorlar.
Les Volm sont nos alliés, et ils méritent qu'on les écoute pour chaque évaluation de nos missions.
Volm sağ olsun savunmamız her zamankinden güçlü.
Grâce aux Volms, nos défenses sont plus fortes que jamais.
Doğru ama bu büyük hedefin insanlar değil, Volm olduğunu gösteriyor ve onların askeri uzay gemileri gezegeninize doğru geliyor.
Vrai, mais ça soutient que les humains ne sont pas la cible ultime, mais bien les Volm, et leurs vaisseaux de troupes se dirigent vers votre planète.
Keşke Volm'un teknolojisi birkaç yıl önce de olsaydı.
J'aurais juste aimé qu'on ait eu la technologie des Volm il y a quelques années...
Ben balistik uzmanı falan değilim ama Dr. Manchester'ın Volm teknolojisinden bir silahla vurulduğunu söyleyebilirim.
Je ne suis pas un expert en balistique... Mais c'est clair Dr Manchester a été tué avec une arme modifiée avec la technologie Volm.
Müttefik uzaylılar yani Volm, bize üstün silahlar verdi.
Nos alliés aliens, les Volm, nous ont fourni des armes supérieures.
O lanet Volm'lar inmeden önce.
Avant l'atterrissage de ces maudits Volm?
Şükürler olsun ki Cochise ve Volm var yanımızda.
Et Cochise et les Volm nous en remercient.
Volm gemilerinin bizim atmosfere girmesini engelleyen bir tür savunma hattı geliştirmiler.
Ils ont créé une sorte de toile défensive qui empêche les vaisseaux Volm de pouvoir entrer dans notre atmosphère.
Volm da, tıpkı Contras gibi özgürlük savaşçıları.
Les Volms sont des combattants libres, tout comme les Contras.
Koskoca Volm ailesi yıldızlararası seyahat eden araçlarıyla evrende dolaşıyorlarken bir yerde dinlenmek, bir şeyler içmek için durmaları gerekti, ha.
Tu as ta famille Volm. Ils se baladent dans tout le cosmos dans leurs vaisseaux interstellaires. Ils doivent bien prendre des pauses non?
Ama Volm bunun önemli bir hedef olduğunu düşünüyor. Ben de onlarla aynı fikirdeyim.
Mais les Volms estiment que c'est un objectif essentiel à atteindre, et je suis d'accord avec eux.
- Bu göreve Volm güçleri de katılacak mı?
Les Volms vont se joindre à nous pour cette mission?
General Bressler'ın birliği çevrede kalacak ve Volm da... -... Charleston'da kalıp, onlara yardım edecek.
Les troupes du Général Bressler resterons dans le périmètre, et les Volm resteront à Charleston pour les assister.
- Volm'da bunun olmasını engelleyecek teknolojik bir cihaz vardır belki. - Yok.
Peut-être que les Volms ont un truc High-tech qui peut empêcher ça.
Şahane müttefikimiz Volm'un şu anda ne yaptığını anlıyor musun?
Vous voyez ce que nos supers alliés, les Volm, font?
Ama Volm... hâlâ onlardan şüpheleniyorsun, değil mi?
Mais les Volms... vous avez toujours des doutes les concernant?
- Bu Volm'un kurduğu şey.
C'est ce que les Volms construisent.
Ya da Volm'un bize söylediği şey olmayabilir.
Ou ce que le Volm nous dit.
Volm bize ne söylüyor ki?
Et que nous dit-il?
Er geç Volm ile birlikte hangi kuleye saldıracağınızı söyleyecektin.
Tôt ou tard, tu me diras quelle tour tu as planifié de détruire avec les Volm.
Başkanın konutundaki ve Volm yapısındaki güvenliğin iki katına çıkarılmasını istiyorum.
Je veux un double rapport de sécurité sur les quartiers du Président, et sur le complexe des Volms.
Telsiz imha edildi. Bir anda Volm'un görevine karşı çıkar oldun.
Vous étiez opposé à la mission des Volm soudainement vous êtes pour.
Bir anda Volm'un görevine karşı çıkar oldun.
Vous étiez opposé à la mission des Volm soudainement vous êtes pour.
Volm'un kurduğu şey bu.
C'est ce que les Volms sont en train de construire.
ya da Volm'un söylediği gibi..
Ou ce que les Volms nous disent.
Cochise ve Başkan kayıp- - muhtemelen ölü - -- ve Volm'un Planı - - Bu plan hiçbir zaman Başkan'a bağlı değildi.
Avec Cochise et le Président portés disparus... je présume morts... - et le plan des Volms... - Ce plan n'a jamais reposé sur le Président.
Volm zayiat vermeye hazırlıklıydı.
Les Volms étaient préparés à subir des pertes.
ihtiyacın olursa fazladan insan gücü alabilirsin. Volm, cihazını tamamladığında hazır olmak zorunda.
Vous pouvez rajouter des équipes si besoin, mais ce doit être fait pendant que les Volms finissent leur engin.
Önemli olan, Kadar'ın Volm'un bize yalan söylediğini düşünüyor olması.
Le fait est que Kadar pense que les Volms nous mentent au sujet de leur machine.
Bana Volm'un kurduğu makine hakkında bildiğin herşeyi ; nerede ve ne zaman kurulacağını söyleyeceksin.
Vous me dites tout ce que vous savez sur ce que les Volms construisent... où est-ce qu'ils l'emmène et quand.
Biz de Volm planıyla ilgili konuşalım.
On peut parler du plan des Volms.
Ya da sen bana Volm planlarını ver, ben de sana Anne'i ve kızını vereyim.
Ou vous me donnez leurs plans, et je vous donnerai Anne et votre fille.
Volm cihazı hakkında bilmen gereken herşey. ne zaman hazır olacağı.. ve hazırlanması için yapmamız gerekenler.
Tout ce qu'il y a à savoir sur l'engin des Volms, quand ça sera déployé, et ce que nous devons faire pour y arriver.
Benden bir tavsiye - - Volm'e karşı dürüst ol.
Un conseil, soit fort avec les Volms
Sembollere alıştıktan sonra Volm Dili aslında oldukça anlaşılır bir dil.
Une fois habitué aux symboles, la langue Volm est assez intuitive, en fait.
Volm gemisiyle irtibata geçebildiniz mi?
Des contacts avec le vaisseau Volm?
Eğer o Volm silahı çalışırsa Kafes etkisizleşir ve Volm inişe geçer. Bu savaşın çok süreceğini sanmıyorum.
Si cette arme Volm marche, la grille tombe, et les Volm attérissent, alors je ne pense pas que cette guerre va encore durer longtemps.
Volm komutanıyla yapacağım toplantıya hazırlanmaya çalışıyorum. Bence Asi Sıçrayanlar hakkında konuşmak isteyeceklerdir.
J'essaie de me préparer pour mon entrevue avec le commandant Volm, et je crois qu'ils seront très intéressés à propos des Rampants rebelles.
- Asiler Volm hakkında biraz tedirgin.
Les rebelles sont nerveux à propos des Volms.
Durumu Volm Komutanına açıkladığımda bir an bile tereddüt etmeden kurtarma görevi için mekikle bir birlik gönderdi.
Une fois la situation expliquée, le commandant Volm n'a pas hésité à envoyer une navette et et escouade en renfort.
Volm zaman içerisinde Espheni'ye karşı özel stratejiler zaten geliştirdi.
Les Volms ont, au fil du temps, développé des stratégies spécifiques pour combattre les Esphenis.
Volm düşmanla savaşmak için oldukça iyi donanmış durumda.
Les Volms sont bien équipés pour porter le combat chez l'ennemi.
- Volm güvenliğinizi sağlayacak.
Les Volms assureront votre sécurité.
Volmla ne halt yapıyorlar ki zaten?
Qu'est-ce qu'ils foutent avec le Volm, de toute façon?
Volm bizi Brezilya'ya göndermek istiyor.
Les Volms veulent nous débarquer au Brésil.
Anlaşılan Volm balık kafalılardan daha iyi değilmiş.
Ainsi, il s'avère que les Volms ne sont pas mieux que les têtes de poissons.
Ben anlatayım. Burada yapmamız gereken bir iş var. Ve ben Volm'a bizim yerimize yapacak kadar güvenmiyorum.
On a un boulot à faire, ici, et je ne fais pas confiance aux Volms pour le faire à notre place.
Onlarda şu Volm silahlarından var.
Ils ont ces armes Volms.
Volm biraz önce balık kafalıların yapamadığını yapıp bize diz çöktürdü.
Les Volms viennent de réussir, ce que les têtes de poisson n'avait jamais pu faire... nous mettre à genoux.
- Volm tarafından tutuklanmış durumda.
Il s'entretient avec le Volm pour le moment.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]