Watkins traducir francés
333 traducción paralela
Watkins, kapat şunu.
Ça suffit, arrêtez!
Bayan White geldi. Dr. Watkins'in yazısında sözünü ettiği bayan.
Mme Blanc, dont le Dr Watkins vous a parlé, est là.
Dr. Watkins çok eski bir arkadaşımdır. Ne kadardır onu tanıyorsunuz?
Il y a longtemps que vous connaissez mon ami Watkins?
Kesinlikle Watkins'in Holocauste'la koştuğu tarzda at koşturdu.
Il a refait exactement la course de Watking sur Olocost dans le Lupin.
- Watkins'in Holocauste'la yaptığı şey.
Watking sur Olocoste!
- Watkins ve Holocauste mu?
Watking sur Olocoste!
Watkins'e söyle gelsin. - Emredersiniz.
Faites venir Watkins.
Rommel iki kişi tarafından mağlup edilecek, Watkins.
Rommel sera stoppé par deux hommes :
İki güne kadar yola çıkıyorsun, Watkins İyi şanslar.
Départ dans 2 jours. Bonne chance.
Mükemmel, binbaşı Watkins.
Bien, commandant Watkins.
- Watkins, onlar bizden.
Watkins, ils sont de notre côté.
Watkins, sadece bir gündür askerdesin.
Watkins, vous n'êtes dans l'armée que depuis une journée!
Watkins, orduya neden katıldın?
Watkins, pourquoi vous êtes-vous engagé?
- Watkins, sen barışsever misin?
Watkins, êtes-vous un pacifiste?
Watkins.
Watkins.
Sizinki Watkins.
Le vôtre, c'est Watkins.
Dinliyorum, Bay Watkins.
Je suis pour vous, M. Watkins.
- Asistanım Watkins, öldü!
- Watkins, mon assistant, est mort!
- O halde Watkins öldürülmüş olmalı.
- Alors Watkins a sûrement été tué.
Watkins'i öldüren kişi sabote etmiş.
Le saboteur est l'assassin de Watkins.
Pekala, Watkins, yeterince temizsin. Evet, efendim.
C'est bon, Watkins, vous etes propre.
Watkins ile beni White River kesişme noktasında kaldığımızda görecektiniz.
- Ou la fois où Watkins et moi on a traversé la Yard Bull à la jonction de la White River.
Film, PETER WATKINS tarafından yönetilmiş ve düzenlenmiştir ve filmin büyük bölümü oyuncaların düşüncelerinden oluşmaktadır.
Ecrit en collaboration avec les acteurs, dont beaucoup expriment dans ce film leurs propres opinions.
Zany Janie, bu yılki Watkins Glen'deki yarışların galibi, 1998'de 2. olmuştu ve geçen yıl yarışın 2. etabında şanzıman sorununa kadar yarışı lider götürmüştü.
Jane a remporté les qualifications. Deuxième en 1998, elle était en tête l'année dernière mais elle a eu une fuite.
Kurbanın adı Christine Watkins, kadın, beyaz.
La victime est Christine Watkins, une femme blanche.
Chrissy Watkins'i öldüren o değil.
Pas celui qui a tué Chrissy Watkins.
Bay Watkins'in yeni kız arkadaşını gördünüz mü?
- Vous avez vu la copine de M. Wadkin?
Watkins'in çocuğu için.
C'est pour le petit Watkins.
Watkins'in anahtarını çalıp pencereyi açtı.
Il a volé la clé de Watkins.
Watkins yine mi sarhoştu?
- Watkins était encore défoncé?
Watkins, çok üzgünüm!
Watkins! Je suis vraiment désolé.
- Chuck, ben Jack Watkins.
Chuck, Jack Watkins ici.
Yargıç Watkins genelde ufak patatesleri Billy Ray'a verir de.
Le juge Watkins envoie d'ordinaire ces broutilles à Billy Ray.
O Watkins'lerde.
Il est chez les Watkins.
Kulübedeki Luke Watkins, Otis'in onu sabah 2 gibi uyandırdığını söylüyor.
Watkinsjure que Otis lui a demandé les clés du pavillon à 2 h du matin.
Bay Ryan, ben Geoffrey Watkins.
M. Ryan? Jeffrey Watkins secrétaire de Lord Holmes.
Ama ölüyü teşhis için içeri girdiklerinde, buldukları tek şey Richard Watkins'in bedeniymiş.
Quand ils sont venus ramasser la carcasse, ils ont trouvé le corps de Richard Watkins.
Şu Watkins olayı mı?
L'affaire Watkins?
Watkins, ormanda yalnızken, bir hayvanın saldırısına uğramıştı.
Watkins avait été attaqué par un animal quand il était seul dans les bois.
Tregoslar,... yani bizler, Watkins'in, Algonquianların, "Manitu" dedikleri şeyin saldırısına uğradığını anladık.
Nous, les Tregos,... avons réalisé que Watkins avait été attaqué par ce que les Algonquins appellent Ie "manitou".
Watkins'in evinin yakınında, bir kestirmeden geçiyordum.
J'ai pris un raccourci derrière la maison de Watkins.
Ama eğer Watkins öldüyse, nasıl bir manitunun saldırısı olabilir ki?
Mais si Watkins était mort, comment le manitou a-t-il pu de nouveau frapper?
Watkins'in bir oğlu vardı.
Watkins avait un fils.
Tregoslar,... yani bizler, Watkins'in, Algonquianların, "Manitu" dedikleri şeyin saldırısına uğradığını anladık.
Nous, les Tregos... avons réalisé que Watkins avait été attaqué par ce que les Algonquins appellent le "manitou".
Watkins, Flores ve Rico'yu al.
Watkins, prends Flores et Rico.
- Kahraman olmaya mı çalışıyorsun, Watkins?
- Tu essaies d'être un héros?
Arkadaşım Mark Watkins'in bebeklerin nasıl yapıldığını söylediği zamandı.
J'avais dix ans. Quand mon ami Mark Watkins m'a dit comment on faisait les bébés.
Justin Ballard-Watkins sunuyor.
Justin Ballard-Watkins est sur place.
- Geoffrey Watkins.
Pardon.
Bok çuvalı! Öldü, Watkins! Öldü!
Il est mort, Watkins!
Watkins. Bira?
De la bière?