English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ W ] / Whitesnake

Whitesnake traducir francés

48 traducción paralela
White Snake grubu değiliz dostum.
- C'était Whitesnake. - On n'est pas Whitesnake.
Whitesnake'li ateş-adam için kullanırdım.
Je suis sortie avec l'artificier de Whitesnake.
Whitesnake ne?
C'est quoi?
Whitesnake kotun vardı.
Tu avais ce blouson en cuir.
Hala Whitesnake kot ceketim var.
J'ai encore le blouson en cuir.
Afedersin Whitesnake gibi değil tabi.
Je suis désolée que ce ne soit pas Whitesnake.
Whitesnake ile bir derdin mi var?
Tu as un problème avec les Whitesnake?
Whitesnake için hangi sanat tiyatrosu inşa edilmişti hatırlayamadım!
Je ne me rappelle quelle salle a été construite à Vegas pour les Whitesnake!
Guns and Roses, Whitesnake, Metallica, Aerosmith.
Guns N'Roses, Whitesnake, Metallica, Aerosmith.
Çıldırtan küp. Atari 2600. Whitesnake CD'si.
Un Rubik's Cube, une Atari 2600, un CD des Whitesnake, l'élection du président Bush.
- Whitesnake'i biliyor musun?
- Tu connais Whitesnake?
Hey, işte buradasın. Whitesnake kasetini bana geri getireceğini sanmıştım.
Tu devais me rapporter Whitesnake.
- Bir içki daha... Whitesnake için.
- Un autre verre... pour Whitesnake.
- Whitesnake için.
- Pour Whitesnake.
O yazı hatırlıyorum. O, Whitesnake'in rodisiydi.
Je me rappelle de cet été, le roadie de Whitesnake.
Şu Whitesnake klibi gibi.
C'est comme le clip de Whitesnake.
Bir sürü Toto, Survivor, WhiteSnake eğer istersen.
Avec plein de toto ( Africa ), Survivors ( Rocky III et IV ), whitesnake ( Metal )... Au cas où vous voulez vous sentir plus mal!
Lucille Ball'la yattığımı mı sevindin? Hayır, biriyle seks yaptığına sevindim.
Tawney Kitean, elle était avec le gars de Whitesnake, dans les clips, elle est en lingerie sur une voiture gonflée?
İnsanlar, Whitesnake'in yavaş şarkılarının etkili olmadığını düşünürler, ama öyleler.
Très peu de gens savent que les Whitesnake ont fait des slows... mais ils en ont fait.
Whitesnake.
Les Whitesnake?
Fakat senin sağdıcın olarak, senin bekarlığa veda partini düzenlemek benim işim Whitesnake'in "Here I Go Again" şarkısıyla dans ederken kıyafetlerini çıkaran bir kadın göreceksin
Mais en tant que futur témoin, c'est mon boulot de m'assurer qu'à ta fête tu voies une femme retirer ses vêtements en dansant sur "Here I Go Again" de Whitesnake.
Hayır, hayır. BeyazYılan tişörtümü atamazsın.
Tu ne peux pas jeter mon T-shirt des Whitesnake.
Whitesnake'in konserinde çalmanızdan bahsedildi ama bazen şans kapıyı iki kere çalar.
Oh, on a parlé de vous l'ouverture à la Whitesnake mais parfois l'occasion frappe deux fois, non?
Çocuk bir Whitesnake konseri gibi küfelik oldu.
Ce gamin a brillé comme un concert des Whitesnake.
O tam bir Whitesnake kızı senin bu tarafını... -... anlayabileceğini sanmıyorum.
C'est une fan de Whitesnake et je crois qu'elle ne comprendrait pas.
Jimmy ve Chloe'nin White Sneake şarkıları dinlemek isteyeceklerini sanmıyorum.
Je ne pense pas que Jimmy et Chloé auraient apprécié une chanson de whitesnake.
"Whitesnake", ha?
Whitesnake, hein?
İşte. Yoksa Whitesnake klibi mi?
Star sexy d'un clip des Whitesnake.
Eger benim Whitesnake yastigimdan bahsediyorsan sevmek, her seyi sevmektir. Sevdigim seyler dahil.
Si tu parles de mon coussin de Whitesnake, tu devras l'aimer lui aussi.
Ama gecikirsen Whitesnake şarkılarını başkası çalacak.
Mais si on n'arrive pas vite, on va me prendre les chansons de Whitesnake.
Ben 19 yaşımdayken Whitesnake adlı bir müzik grubum vardı.
{ \ pos ( 192,215 ) } Quand j'avais 19 ans, je jouais dans un groupe.
Eğer benim Whitesnake yastığımdan bahsediyorsan sevmek, her şeyi sevmektir. Sevdiğim şeyler dahil.
Si tu parles de mon coussin de Whitesnake, tout aimer chez moi, ça inclut les trucs sentimentaux.
Ve Whitesnake için Roadie'de çalışmıştım.
Oh, et je travaillais aussi en tant que roadie pour Whitesnake.
- Whitesnake'den Here I Go Again.
- Here I Go Again de Whitesnake.
Ona anne sütü vermediğimi ilk adımlarının merdivenden aşağıya bir uçuş olduğunu onu Whitesnake konserinde unuttuğumuzu.
Comme quoi je l'ai pas allaité, ou son vol plané dans les escaliers, ou la fois où on l'a oublié à un concert.
Hadi ama. Hangi dokuz yaşındaki çocuk bir haftasını Whitesnake tur otobüsünde geçirecek kadar şanslıdır ki?
C'est pas tous les gosses de neuf ans qui passent une semaine dans le bus d'un groupe.
Sanki Whitesnake'in video çekimine geç kalmış gibisin.
Euh, tu... tu as l'air d'être en retard pour un clip de ACDC.
- Annen Whitesnake grubunun peşinde koşan bir kızdı ve baban onu hamile bıraktığında bir politikacıydı ve meşru ailesiyle birlikte olmak için onu terk etti.
- Ta mère était une groupie des Whitesnake, et ton père était un politicien qui l'a mise enceinte et après est parti pour être avec sa famille officielle.
Bu ev Whitesnake konserinin sahne arkasına döndü resmen!
On se croirait dans les coulisses d'un concert de Whitesnake.
- Whitesnake.
- Whitesnake.
Whitesnake'in Yoko Ono'su olurum.
J'aurais pu être la Yoko Ono de Whitesnake.
Whitesnake sever misin, Evie?
Alors, tu aimes les Whitesnake, Evie?
Whitesnake'i biliyorsun, değil mi?
Tu connais les Whitesnake!
- Whitesnake!
- Whitesnake!
Haziran'daki Whitesnake için biletimiz vardı.
On avait des billets pour Whitesnake en juin.
Acaba Whitesnake seviyor mudur?
Je me demande si elle aime Whitesnake?
Whitesnake'tekı herifle çıkan ve tüm kiplerinde arabanın üzerinde iç çamaşırıyla oynayan hatun değil mi?
J'ai ramené cette fille croyant que c'était Julian Moore.
- Whitesnake.
- Whitesnake, man.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]