English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Y ] / Yasaktır

Yasaktır traducir francés

765 traducción paralela
Bu CAFE'lerde dilenmek yasaktır.
Il est interdit de faire l'aumône dans les café...
Benim, İsis'in bir rahibesinin kirli bir şeyi görmem, ona dokunmam yasaktır.
Il est interdit qu'une prêtresse d'Isis comme moi... voie ou touche une chose impure.
Nöbetçilerle konuşmak kesinlikle yasaktır.
Il est sévèrement interdit de parler avec les sentinelles.
Kapanmış davaya ilişkin soruların sorulması yasaktır.
Les questions relatives à une affaire jugée sont interdites.
- Yangın borusunun önüne park etmek yasaktır.
On ne doit pas stationner devant. Je sais.
Bir tabela koymalı : "Avlanmak, ateş etmek ve izinsiz giriş yasaktır."
Mets une pancarte : Occupé!
Girmek yasaktır
DÉFENSE D'ENTRER
Kabalığımı bağışlayın ama nöbette konuşmak yasaktır.
Navré de vous avoir paru incorrect. Quand on a une punition, on ne doit parler à personne!
Yanlış tiyatroya gelmişsin. Burda tiyatro oynamamız yasaktır.
Vous vous êtes trompé de théâtre.
Buralarda intihar etmek yasaktır.
C'est contre la loi de se suicider par ici.
- Kesinlikle yasaktır.
- C'est absolument interdit.
Hayır, çok sağol. Sullivan yasasına göre sivillerin ateşli silah taşıması yasaktır.
Merci, mais ce serait violer la Loi de Sullivan pour un civil qui aurait ça.
Bu ticaret buralarda yasaktır. Kanun yasakladı.
Il y a un trafic ici, interdit par la loi.
Burada güvenliği sağlanan birine saldırmak yasaktır.
Assaillir un hôte est très grave.
Pardon bayan, ama askeri bölgede bayanların izinsiz bulunması yasaktır.
Pardonnez-moi, mais les femmes ne peuvent entrer ici sans autorisation.
Erkeklerin buraya girmesi yasaktır.
C'est interdit aux hommes.
Peki ya "Atış yapmak yasaktır" levhasındaki kurşun?
Et cet écriteau disant qu'il est interdit de tirer?
Onun ulu şahsiyetine yaklaşmak yasaktır.
Défense d'approcher Son Altesse.
Yangın hortumuyla oynamak yasaktır, bilmiyor musunuz?
On ne joue pas avec les lances à incendie.
- Yasak yasaktır.
Je vais pas me battre.
Bir polis memurunun hayaletlere inanması yasaktır.
Un représentant de l'ordre n'a pas le droit de croire aux fantômes.
Hapishane içine hayvan sokulması yasaktır.
L'entrée des animaux est interdite dans l'enceinte de la maison d'arrêt.
Bu, saat 7 : 00'den sonra kesinlikle yasaktır.
Vous savez que c'est strictement interdit après 19 h.
İngiliz adamları avlaması yasaktır.
Elle ne peut chasser les Anglais.
Seni tekrar uyarıyorum : Şahsi kavgalar yasaktır.
Kaji... je t'interdis d'agir par haine personnelle.
- Bilirsin Julian, Amerikan denizaltılarında içki içmek yasaktır.
- Vous savez, Julian, il est interdit de boire dans les sous-marins américains.
Burada kaçmak yasak değil, yakalanmak yasaktır bilmiyor muydun!
- Je le connais, ce gars-là.
Fabrikada böyle şeyler yasaktır.
C'est inacceptable dans une usine. - Regarde!
Soğukluğu veya sapıklığı akla getirebilecek her türlü ifade kesinlikle yasaktır.
Toute déclaration suggérant la froideur ou la perversion est strictement interdite.
Mutfakta konuşmak yasaktır, köle.
Ne parle pas dans la cuisine, esclave.
Bu yasaktır. Kimdi bu asker?
C'est formellement interdit.
Ağırlamanın bu türlüsü kesinlikle yasaktır.
Il doit bien y avoir une loi contre ce genre d'amusement.
Sığınakta gizlenmek yasaktır!
Défense de se cacher dans le blockhaus!
İlk sorgulamadan önce tutuklunun... -.. odasını terketmesi yasaktır. - Zaten odamdayım..
La procédure ayant été engagée, en attendant l'interrogatoire, l'accusé ne quittera pas sa chambre...
Mesai saatleri dahilinde akrabalarla uzun sohbetler yapmak yasaktır.
J'estime déplacé de recevoir sa famille... aux heures de bureau.
Geçmek kesinlikle yasaktır. Biliyorsun.
Défense de le dépasser.
Bu özel mülke köylülerin izinsiz girmesi yasaktır. Babasının malı gibi buraya yerleşmek de.
Il est interdit aux villageois d'y vivre.
- Pilotla konuşmam gerekiyor. - Rahatsız etmek yasaktır.
Là-bas, celle qui est entre les deux hommes.
- Odada erkek arkadaş yasaktır. - Saçmalama evlat.
- Aucun ami masculin dans les chambres, madame. - ne soit pas stupide garçon.
Lütfen... Kemerlerinizi bağlayın, sigara içmek yasaktır.
- Vous êtes priés de redresser vos fauteuils, d'attacher vos ceintures et de ne plus fumer.
Yürümek, konuşmak ya da herhangi bir ses çıkarmak yasaktır.
Il ne faut ni marcher ni parler, ni faire le moindre bruit.
İnsan göndermek yasaktır!
TRANSPORT DE PERSONNES INTERDIT
Ayrıca, kumar hanlarda kesinlikle yasaktır.
De plus, il est strictement interdit de jouer dans les auberges.
"Geçmek yasaktır. Çimlere basmayınız."
"Ne pas marcher sur les pelouses."
Yaşayan bir insan ismi vermek kesinlikle yasaktır.
Toute ressemblance avec des personnages réels serait volontairement fortuite!
Çiçeklere dokunmak kesinlikle yasaktır
IL EST INTERDIT DE TOUCHER LES FLEURS
İşaretler arasına park etmek yasaktır.
STATIONNEMENT INTERDIT ENTRE LES PANNEAUX
Kıyafetine çekidüzen vermeksizin dolaşmak, kümeler meydana getirmek, Alman ulusunu küçültücü sözleri yüksek sesle söylemek, ışıkların kısılmasından sonra odalardan çıkmak, kamp dışındaki sivillerle yazılı ya da sözlü olarak temas kurmak kesinlikle yasaktır.
Il est sévèrement interdit d'avoir une tenue négligée. Sévèrement interdit. De faire des attroupements...
Artık bu marş yasaktır.
Cette chanson n'a plus lieu d'être, chanter est à présent interdit.
Bir kurşun "Atış yapmak yasaktır" levhasına,
Oui, ça.
- Gemi insanlara yasaktır.
- Le vaisseau est interdit aux humains.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]